Ali Babacan’dan yerel seçim mesajı: Artık CHP ile ittifak zor

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, gazetecilerle düzenlediği buluşmada gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yerel seçimlere değinen Babacan, kendi adaylarıyla seçime gireceklerini belirtip "CHP açısından işbirliği artık kolay olmayabilir" dedi.

Barış Terkoğlu

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İstanbul’da bir grup gazeteciyle basın buluşması gerçekleştirdi. Kendi adaylarıyla yerel seçime gireceklerini söyleyen Babacan, sınırlı işbirliklerine açık olduklarını ancak genel merkezler arası büyük bir ittifak beklemediklerini söyledi. Yüzde 52’lik kesim içinde 15-20 puanlık kesimin Erdoğan’a uyarı verebileceğini söyleyen Babacan, Cumhur ittifakı tabanına da bu seçimin iktidarı uyarma fırsatı olduğunu anlatacaklarını söyledi.

Babacan ilk olarak PKK’nin gerçekleştirdiği terör saldırısında şehit olan askerler için başsağlığı dileğiyle başladı. "Terör denilince uluslararası boyutunu dikkate almak lazım" diyen Babacan, PKK’nin yayıldığı geniş coğrafyaya dikkat çekti. İlgili ülkelerle siyasi diyaloğa dikkat çeken Babacan, "iki meseleyi önemsiyorum" ifadelerini kullandıktan sonra, "terör meselesinin kök sebeplerine inmek ve örgütleri yalnızlaştırmak" gerektiğini söyledi. "Çatışma çözümleri denilen bir alan var" diyen Babacan, kendisinin dışişleri bakanlığı döneminde Filipinler’deki çatışmalarda arabuluculuk yaptığını söyledi. "Çatışma çözümleri alanının dikkate alınması ve çözüm için değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum" diyen Babacan, Suudi Arabistan ve Mısır gibi örnekleri vererek Türk dış politikasındaki sürekli U dönüşlerinin Türkiye’yi her alanda olumsuz etkilediğini söyledi. "6 ay öncesine kadar bakanlık bypas ediliyordu, tecrübelerinden faydalanılmıyordu" ifadelerini kullanan Babacan, "yeni bakana dair konuşmak için henüz erken" dedi.

"EKONOMİDE ŞEFFAFLIK YOK"

Ekonomide de U dönüşleri yaşandığını söyleyen Babacan, 6 ay öncesine kadar yaşanan faiz politikasını eleştirdi. Faizleri düşürme politikasının sorumlusunun Erdoğan olduğunu söyleyen Erdoğan, seçim sonrasında bunun muhasebesinin yapılamadığını söyledi. Şimdiki ekonomi yönetiminin kendi çalışma arkadaşları olduğunu söyleyen Babacan, Erdoğan’ın ne zaman sabrının taşacağına dair endişeler olduğunu hatırlattıktan sonra, "yeni ekonomi politikasının doğru olduğunu söylemek lazım, Cumhurbaşkanı’nın bunu desteklediğini söylemesi lazım" ifadelerini kullandı.

"Ekonomi yönetiminde halen şeffaflık adımlarının atılmadığını görüyoruz" diyen Ali Babacan, TUİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarını örnek gösterdi. Bu şartlar altında ekonomiye güven oluşturmanın zor olduğunu söyleyen Babacan, "yeni ekonomi yönetiminin TUİK’e el atması lazım, kadrolarının baştan aşağı değişmesi lazım, TUİK’in bir dış denetime tabi olması lazım" ifadelerini kullandı.

"İkincisi Merkez Bankası’nın kendi işlemleriyle ilgili şeffaflık" diyen Ali Babacan, "Merkez Bankası piyasaya ne kadar müdahale ediyor, döviz satıyor mu bunu bilmiyoruz" dedi. "Merkez Bankası bugüne kadar piyasaya 250 milyar dolarlık döviz satışı yaptı, bu açıklanmıyor, sonrasında bilançolardan görüyoruz" diyen Babacan, süreci kendi dönemiyle karşılaştırdı. "Benim dönemimde 12 yılda Merkez Bankası 8 buçuk milyar dolar müdahale etti" açıklamasında bulunan Babacan, bunları bankanın sitesinde her müdahalede açıkladıklarını söyledi.

"Kur Korumalı Mevduat (KKM)’a Merkez Bankası ne kadar ödüyor bilmiyoruz" diyen Babacan, "Haziran’dan bu yana KKM kur farkını Merkez Bankası ödüyor bu da açıklanmıyor" ifadelerini kullandı ve ekledi: "Biz 800 milyar liraya yaklaştığını MB bilançosundan tahmin ediyoruz". Babacan, "Bunlar açıklanmadan güven oluşturmak mümkün değil, güven olmadan da ekonomi sorunlarını çözmek mümkün değil" dedi.

Yapısal reformlara dikkat çeken Babacan, "6 aydır bu konuda bir adım atılmadığını görüyoruz" dedi. Hukuk ve adalet sorunlarının bunun parçası olduğunu söyleyen Babacan, Hatay Milletvekili Can Atalay konusunda AYM kararının uygulanmamasını eleştirdi. "Hukuki güvenlik sorununun yaşandığı ülkede ekonomik toparlanma beklememek gerekir" diyen Babacan, "‘Ali Babacan’ın eski arkadaşlarına bırakalım çözsünler’ diyerek her şeyi ekonomi yönetiminden beklemek mümkün değil" dedi.

"CHP İLE İTTİFAK ZOR"

Son olarak yerel seçimlere değinen Babacan, "Biz DEVA olarak kendi adaylarımızla hazırlanıyoruz" ifadelerini kullandı. "İlk grup adaylarını açıkladık" diyen Babacan, perşembe günü ikinci grup adaylarını açıklayacaklarını söyledi. Babacan, şehircilik ilkelerini belirlediklerini ve adaylara etik ilkelerini imzalattıklarını söyledi. Babacan, "Yerel seçimlerde kendi adaylarımızı gösterme imkanımız olacak ama aynı zamanda merkezi hükümete de yerel seçimler mesaj verme imkanı taşıyor" dedi. Yüzde 52’lik kesim içinde 15-20 puanlık kesimin Erdoğan’a uyarı verebileceğini söyleyen Babacan, sarı ve kırmızı kartlarının ceplerinde olduğunu söyledi ve "bu seçim sarı kart, genel seçim kırmızı kart gösterme seçimi" ifadelerini kullandı.

"Yerel yönetimlerde kimi yerlerde işbirliği modellerine açığız" diyen Ali Babacan, kendi teşkilatlarında farklı yerlerden bu tür talepler geldiğini söyledi. Babacan, "genel merkezler arasında ise böyle bir görüşme ve mutabakat yok" dedi. CHP’nin yeni yönetiminin "işbirliği ne kadar kötü oldu" vurgusu yaptığını söyleyen Babacan, "CHP açısından işbirliği artık kolay olmayabilir" dedi. CHP’nin seçim ittifakını kendi içinde birkaç kez konuştuğunu ancak parti kurullarından olumsuz görüş çıktığını söyleyen Babacan, "Bu saatten sonra pozisyon değiştirmeleri kayda alınır olmaz" dedi.

"İşbirliği olabilecek il ve ilçelerdeki adayları açıklamayı şu an için öteliyoruz" diyen Babacan, "bir işbirliği olacaksa karşılıklılık ilkesine dayanarak olması lazım" ifadelerini kullandı. Babacan, "Az sayıda il ve ilçede işbirliği yapabiliriz" derken, "günün birinde genel merkezler arasında işbirliği rüzgarı eserse konuşuruz ama ben ortamın çok uygun olduğunu düşünmüyorum" ifadeleriyle Türkiye genelinde bir seçim ittifakı beklemediklerini söyledi.

İktidar ile ne yerelde ne genelde bir işbirliği görüşmesi olmadığını söyleyen Babacan, "olması da mümkün değil" ifadelerini kullandı. Babacan, kendi ayrılık gerekçelerinin çok güçlü olduğunu ifade etti.

Babacan, çok sayıda belediye başkanı, çok sayıda meclis üyesi çıkarmak ve oy yüzdelerini artırmak istediklerini söyledi. Türkiye için başarı kriteri olarak bir oy yüzdesi açıklamalarının doğru olmadığını söyledi. Babacan, "Türkiye’nin her yerinde iddiayla ortaya çıkıyoruz" dedi.

SEÇİMİN KAYBEDİLME NEDENİ

 Gelen soru üzerine, "son seçimde yüzde 15-20’lik kesimin Millet İttifakına destek verebilecekken Cumhur İttifakına destek verdiğini düşünüyoruz" diyen Ali Babacan, bunun gerekçelerini ise iktidarın dezenformasyon kampanyası, seçim öncesi ekonominin baskılanması olarak sıraladı. "Seçimin son haftalarında Cumhur ittifakının arttığını gördük" diyen Babacan, "Bir de bizim tarafta iten meseleler vardı" ifadelerini kullandı. Babacan, "6 parti vatandaşa yeterli güven oluşturamadı, bu 6 parti kavgasız gürültüsüz yönetir güvenini veremedik" değerlendirmesinde bulundu. Seçim sürecinde oluşan mutabakat metnini halen önemsediklerini söyleyen Babacan "bunlar çok kıymetli çalışmalardı" dedi. Babacan, "Ama kavgasız yönetebilirler fikrini ancak yüzde 48’e sağlayabildik" tespitinde bulundu. Babacan, "Yerel seçimler merkezi hükümete uyarıda bulunmak için önemli bir fırsat" dedi, bunu kampanya boyunca vurgulayacaklarını, Cumhur ittifakına oy verenlere de anlatacaklarını söyledi.

SINIR ÖTESİ HAREKAT DOĞRU

Gelen soruya yanıt veren Babacan, kendi Meclis grupları olmadığı için terör bildirisinin kendilerine gelmediğini söyledi. "Parti olarak görüşmedik ama bildiride yanlış görmedim, eksikler gördüm" ifadelerini kullandı. "Sınır ötesinde askeri güç bulundurmamız doğru" diyen Babacan, işin uzmanlarının detaylar konusunda Meclis’e gelerek bilgi vermesi gerektiğini söyledi. "13 yıl iktidarda olmuş, 8 yıl MGK’da oturmuş biri olarak komutanlarının içinin nasıl yandığını biliyorum" ifadelerini kullanan Babacan, siyasi tecrübesi nedeniyle güvenlik bürokrasisinin her şeyi açıklayamamasını anladığını söyledi.

Bir başka soru üzerine Babacan, "yerel seçimlerde 50 artı 1 yok, bazı yerlerde yüzde 25 ile kazanıyorsunuz" dedi ve bu seçimi genel seçim ile kıyaslamamak gerektiğini söyledi. Genel seçimdeki gibi geniş bir ittifak ihtimalini mümkün görmediğini tekrarladı.