Ali Babacan'dan 'faiz' çıkışı: 'Bir kişinin sessizliği dikkatimizi çekiyor...'
DEVA Partisi lideri Ali Babacan, "Merkez Bankası faizleri yüzde 8.5’ten 42.5’a çıkardı, Erdoğan gık demiyor. 'Faiz o kadar da sebep değilmiş' demiyor. Aylardır bu konularda hiç konuşmuyor" dedi.
AADemokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, Kilis'te bir düğün salonunda gerçekleşen halk buluşmasına katıldı.
Babacan'a, DEVA Partisi Kilis Belediye Başkan Adayı Abdullah Sakar da eşlik
etti.
DEVA Partisi'nin seçimlere kendi adaylarıyla gireceğini
tekrarlayan Ali Babacan, "Seçimlerden bu yana tam 7 ay geçti, ülkenin
Cumhurbaşkanı faiz konusunda bugüne kadar tek bir laf etmedi. Merkez Bankası 7
ayda 7 kez faiz artırdı, Erdoğan susuyor. Bir dönemler faizi ağzından
düşürmeyen, dönemin Merkez Bankası başkanını, pırıl pırıl bürokratlarını
meydanlarda yuhalatan, ben demiyorum ki nas var diyen Erdoğan, Merkez Bankası
faizleri yüzde 8.5’ten 42.5’a çıkardı, gık demiyor. 'Faiz o kadar da sebep
değilmiş' demiyor. Aylardır bu konularda hiç konuşmuyor" ifadelerini
kullandı.
"EPEYDİR TEK KONUDA SESSİZ"
"Arkadaşlarımızla il il, ilçe ilçe dolaşırken, bir
kişinin sessizliği dikkatimizi çekiyor" diyen Babacan, "Her konuda
konuşan, köşe yazarlarına laf yetiştiren, partisinin bir ilçedeki gençlik
kolları başkanına kadar müdahale eden o kişi epeydir tek bir konuda sessiz. O
konudan hiç bahsetmiyor. Sabah akşam konuştuğu, ‘Benim alanım’ dediği,
kendisine göre uzmanlık alanı olan konuda sessiz" şeklide konuştu.
'OLANLARIN HESABINI KİM VERECEK?'
Enflasyon ve dolar kurunun da arttığına dikkat çeken Ali
Babacan, "Sonunda faizi de patlattınız, enflasyonu da patlattınız, doları
kurunu da patlattınız. İnsanlar işlerinden oldular, evlerinden oldular,
akrabalarıyla, arkadaşlarıyla bozuştular. Kiracılar ev sahipleriyle kavgalı
oldular. Döviz borç aldılar, ödeyemediler, mahkemelik oldular. İnsanlar,
ekonomik kriz yüzünden intihar ettiler, canlarından oldular. Şimdi soruyorum:
Bu olanlarının hesabını kim verecek?" diye sordu.
AVM'DEKİ İNTİHAR GİRİŞİMİ
İstanbul'un Maltepe'de ilçesindeki bir alışveriş merkezinde
bir kişinin "Çocuklarım aç, borcum var" diyerek en üst kattan
atladığını hatırlatan Babacan, "Daha geçtiğimiz günlerde, bir alışveriş
merkezinde vatandaşımız intihar girişiminde bulundu. Sonrasında gazeteciler
gitti, eşiyle röportaj yaptılar. İntihar girişiminde bulunan, ağır yaralanan
vatandaşımızın eşi ne dedi biliyor musunuz? ‘Marketlerde tarihi geçmiş ürünleri
atıyorlar, biz ancak o ürünlerle karnımızı doyuruyoruz’ dedi. ‘Devlet büyükleri
fakirin halinden anlamıyor’ dedi. ‘Kâğıt toplamaya çıkıyorduk, eşimin bu
halinden sonra artık ona da çıkamayız’ dedi. Vatandaşı düşürdüğünüz hal
bu" dedi.
'ORTAK YOL HARİTASI
OLUŞTURMAYA ÇAĞIRIYORUM'
İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırı ve katliamlarına
değinen Ali Babacan, şunları söyledi:
"İsrail hükümeti tarafından Gazze’de sürdürülen
sistematik saldırılar, yaklaşık 100 günü buldu ve artık açık bir katliama,
adeta bir soykırımına dönüştü olay. Gazze’de tam bir vahşet yaşanıyor. Gazze’de
ölenlerin sayısı 23 bini geçti. 23 bin. Çoğu kadın, çocuk. Bu katliama, yaşanan
bu soykırıma iktidarın tepkisi son derece cılız.
Dışarıdan biri şöyle bir yapılan açıklamalara baksa, ‘Allah
Allah’ der; bir sorar: ‘Acaba’ der, ‘bunlar iktidarda değiller mi?’ ‘Acaba
bunlar bir muhalefet partisi mi?’ Eski bakanları, yeni bakanları, arkadaşları,
eşleri dostları toplanıyorlar; bizim milletimizin Filistin hassasiyeti, Gazze
hassasiyeti çok yüksek, onları da davet edip ‘miting’ yapıyorlar. Buradan önce
Cumhurbaşkanı’na, iktidar partilerine, sonra muhalefet partilerine seslenmek
istiyorum. Gazze için, iktidarı muhalefeti Türkiye’deki herkes sorumluluk
almaya davet ediyorum. Ortak bir yol haritası üzerinde çalışmaya davet
ediyorum. Bu uğurda türlü siyasi bahanelerle birlikte hareket etmekten
durdurmamalıdır."
'HÜKÜMET İŞİN BAŞINDA DÜĞMEYİ YANLIŞ
YERDEN İLİKLEMEYE BAŞLADI'
Hükümetin Suriye politikasının en başından itibaren yanlış
olduğunu belirten Babacan, "Biz diğer bazı muhalefet partileri gibi,
‘Mancınığa koyalım. Bunları öbür tarafa yollayalım’ diyemeyiz. Bu bize de
yakışmaz, insan olan hiç kimseye yakışmaz. Vatandaşımızı yalanlarla da
kandıramayız. İnsan onuruna yaraşır bir politikayla bu sorunu çözmemiz lazım ve
geri dönüşün planlı programlı olması lazım. Bu millete de bunun yakıştığını
gayet iyi biliyoruz. Suriye politikasında hükümet ta ilk işin ilk başında
düğmeyi yanlış yerden iliklemeye başladı" dedi.
"Hükümetin bir göç politikası yok arkadaşlar" diyen Babacan, "Onun için eline yüzüne bulaştırdı her şeyi ve bu meselenin çözümü için, Suriye’de kalıcı barışın sağlanması için, Türkiye’nin aktif bir aktör olması lazım. Türkiye'nin itibarlı sözünün gücü olan bir ülke olması lazım. Ama şu andaki hükümetin bir göç politikası yok arkadaşlar. Bu yüzden oluyor bütün bunlar" ifadelerini kullandı.