AKP’li yetkiliden seçim tarihi açıklaması: Biraz erteleme olmalı
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından seçimlerin ertelenmesine yönelik tartışmaların iktidar çevreleri tarafından gündeme getirilmesi muhalefet tarafından tepki ile karşılandı. Seçimlerin ertelenmesi konusunda AKP'li bir yetkili ise 'Biraz erteleme olmalı' diyerek tarih verdi.
ReutersYaklaşık 13 milyon kişinin yaşadığı bölgedeki büyük felaket için devlet kurumlarının hazırlıklı olmadığı ya da kurtarma çalışmalarındaki yetersizlikle ilgili hem bölge sakinleri hem de tüm ülke genelinde iktidara yönelik eleştiriler artarken, depremin bir hafta ardından 2023 seçimi ve iktidar partilerine olan etkisi önem kazandı.
Deprem öncesinde de AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 20 yıllık iktidarının son 10 yılında refah seviyesinde gerçekleşen düşüş nedeniyle Erdoğan'ın popülerliğinin zedelendiği yorumları yapılıyordu.
Altılı masa olarak bilinen muhalefet partilerinin ise seçim öncesi ekonomik desteklerle seçmenini bir arada tutan Erdoğan karşısında adayını belirlememiş oldukları için bir miktar güç kaybettiği yorumları yapılıyordu.
Depremin ardından ise gündem değişti. Dikkatler muhalefetten ziyade iktidarın yapamadıklarına ve yaptıklarının yeterli olup olmadığına çevrildi.
"BİRAZ ERTELEME OLMALI"
Seçimlerin ertelenmesi konusunda AKP'den bir açıklama yapılmamış olsa da AKP'li bir yetkilinin verdiği bilgi partinin seçimlere yaklaşımı hakkında bilgi veriyor.
Reuters'a bilgi veren AKP'li bir yetkili, parti teşkilatının yurttaş ile seçimleri konuşacak bir dönemde olunmadığını ifade ederek, "Düşünsenize Urfa'ya, Hatay'a, diğer şehirlere gidip sandık mı koyacaksınız? Bu mümkün mü? OHAL ortada, TBMM'nin de destek vermesi lazım. Biraz erteleme olmalı" dedi.
Aynı yetkili, "(Ne zaman olacağı konusunda) Ortak bir yol bulunur ama kasım en makul zaman gibi gözüküyor" dedi ve ekledi: "... sanki seçimden kaçıyormuşuz gibi bir hava da yaratılmasın. (Muhalefetin) Meydan okumaya dönmesi halinde bambaşka bir durum da ortaya çıkabilir."
Cumhur İttifakı açısından şu ortamda oy kaybının olacağını söyleyen aynı yetkili, "İnsanlarımız acılı, canlarını kaybetmiş, eşini, çocuğunu, anasını babasını, malvarlığını, evini hepsini kaybetmiş. Bu ortamda birine bunun faturasını kesmek isteyecektir. Ama dünyanın en büyük depremlerinden biri oldu bu. İki çok büyük deprem saat farkıyla yaşandı. O yüzden bunu anlamak lazım. İnsanların yarası sarılmalı, yeni bir yaşam kurmaları lazım. Buna imkân tanıyacak bir makul zaman gerekiyor" diye konuştu.
"SEÇİM KOLAY DEĞİL"
Bir hükümet yetkilisi ise depremde yıkım yaşayan kentlerdeki fiziki altyapıya dikkat çekti.
Yetkili, "Yani siyaseten bakmasak bile fiziki ortam bile buna uygun değil. Nereye sandıklar kurulacak, nereye seçmen listelerini asacaksınız, kim gelip kontrol edecek. Hayatın biraz düzene girmesi gerekiyor. Seçim ortamı mı kaldı ülkede? Nerede kim kampanya yapacak? 'İktidarı böyle yakaladık' mı diyecek muhalefet?" dedi.
Kısa süre içinde seçimlere gidilmesi halinde iktidarın oy kaybı olacağını ifade eden aynı yetkili, "Kasım ayına kadar seçimin ertelenmesi faydalı olacaktır. Erdoğan ve Bahçeli'nin bir araya gelip değerlendirme yapması temelde son söz için gerekli gibi" diye konuştu.
ARINÇ'TAN ÖNERİ
Erdoğan'ın önümüzdeki seçimlerde nasıl bir performans göstereceği sorularının gündeme geldiği sıralarda AKP'nin kurucularından Bülent Arınç, dün Twitter'daki paylaşımında, "Devlet bürokrasisinin vatandaşlarımızın yaralarına merhem olmasına odaklanması için seçimlerin ivedilikle ertelenmesi lazım" dedi.
Arınç seçimlerin ertelenmesi için anayasa değişikliği önerisinde bulunarak, şu ifadeyi kullandı:
"Anayasanın 78. maddesine konulacak bir fıkra, mevcut hükme ilaveten, adeta olağanüstü hal ilanındaki gerekçeye benzer şekilde deprem benzeri afetlerde de seçimlerin ertelenmesini hükme bağlayabilir. Şüphesiz anayasa hükmü olacağı için tüm partilerin ve mnilletvekillerinin nitelikli çoğunlukta uzlaşması gerekmektedir."
İktidarın seçimleri ertelemek için ısrarcı olması halinde nasıl bir yol izlenebileceği konusunda dün yazı yazan gazeteci Fatih Altaylı şu ifadeleri kullandı:
"Önce bir seçim kararı alınacak. Sonra Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 4 ilde tamamen 6 ilde ise kısmen seçim sürecini yürütmesinin fiilen imkansız hale geldiğini bildirecek ve seçimlerin ertelenmesini isteyecek. Böylelikle seçimler en az 6 ay, muhtemelen bir yıl ertelenecek."
BÖLGEDEKİ SEÇMEN PROFİLİ
AKP ve ittifak kurduğu MHP, Haziran 2018'de yapılan son milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde güçlü bir performans gösterirken bu performans depremde yıkım yaşayan 10 ilde daha baskındı.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan söz konusu 10 ilde oyların yüzde 55'ini aldı. Erdoğan böylece bu 10 ilde, ülkenin geri kalanında aldığı yüzde 52 oy oranına kıyasla daha iyi performans göstermiş oldu.
Milletvekilliği seçiminde ise depremden etkilenen 10 ilde AKP oyların yüzde 43'ünü, AKP ve MHP ittifakı oyların yüzde 55'ini aldı. Milletvekili dağılımına bakıldığında ise ittifak, oy oranlarının işaret ettiğinden de iyi performans göstererek 10 ile ayrılan 91 sandalyenin 56'sını kazandı.
MUHALEFETTEN ERTELEMEYE TEPKİ
İktidar kanadından seçimin ertelenmesine yönelik görüşlerin ortaya atılmasının ardından muhalefet kanadından ertelemeye yönelik tepkiler gelmeye başladı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yetkin Report'a yaptığı açıklamada, AKP'lilerin 18 Haziran seçimlerinin ertelenmesi taleplerinin altında seçimden kaçma iradesi olduğunu ifade ederek, anayasaya göre seçimin ancak savaş halinde ertelebileceğini belirtti.
Kılıçdaroğlu, "Savaş olmadığına göre seçim ertelenemez" dedi.
Anayasanın 78. maddesinde seçimlerin ertelenmesine imkan veren şu ifade yer alıyor:
"Savaş sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkân görülmezse, Türkiye Büyük Millet Meclisi, seçimlerin bir yıl geriye bırakılmasına karar verebilir. Geri bırakma sebebi ortadan kalkmamışsa, erteleme kararındaki usule göre bu işlem tekrarlanabilir."
Seçimlerin deprem nedeniyle ertelenip ertelenemeyeceği gündemini "talihsiz" olarak niteleyen anayasa profesörü ve CHP'nin İstanbul vekili İbrahim Kaboğlu, Reuters'ın soruları üzerine anayasa ile belirlenen 18 Haziran tarihinin seçim hazırlığı için yeterli bir vakit tanıdığını belirtti.
Kaboğlu, "Makul bir süre var. O da dört ay dört günlük bir süre. Aslında seçim 18 Haziran'da öngörülmüştür anayasal açıdan. Ve 18 Haziran'a odaklanıp YSK'nın da bu şekilde bir hazırlık yapması gerekiyor" dedi.
KİŞİYE ÖZEL HUKUK
Hukukun herhangi bir kişi, zümre ve sınıfa özel uygulanamayacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, yapılması gerekenin ivedilikle seçim tarihinin belirlenmesi olduğunu belirtti.
Reuters'ın görüştüğü İYİ Parti yetkilisi de muhalefet partilerine yönelik herhangi bir yoklama olmadığını belirterek, "Ortada çok ağır bir deprem var, yaraların sarılması lazım. Ancak hükümet duruma bakıp ertelemeye girişebilecek durumda değil. Biz altılı masa olarak durumu daha değerlendirmedik... Ancak bir erteleme girişimi için hukuki zemin yok" dedi.
YSK'nin seçimleri erteleyebileceği gibi fikirleri "tuhaf iddialar" olarak nitelendiren aynı İYİ Parti yetkilisi sözlerini, "Olur da YSK böyle garip bir şeye tevessül ederse onlar da bir gün kendini yargının önünde bulur. Hiçbir YSK üyesinin böyle bir girişime tamam diyeceğini hayal bile edemiyorum" dedi.
MUHALEFETİN ADAYI AÇIKLANMADI
Muhalefetin cumhurbaşkanı adayını henüz açıklamamış olması da belirsizlik yaratan bir konu olurken şubat ortasında açıklanması beklenen adaylık açıklaması ile ilgili şu ana kadar gündeme bir şey gelmedi.
İYİ Parti yetkilisi adaylık konusu ile ilgili olarak, "Evet biz daha aday belirleyemedik. Ne zaman olur bilmiyorum, zamana ihtiyaç var. 18 Haziran'da yapılır seçimler yani zamanında. Biz de gelecek haftalarda aday konusuna bakarız" dedi.
DEVA Partisi sözcüsü İdris Şahin ise "Seçimi YSK de erteleyemez, Sayın Cumhurbaşkanı da. Ortada anayasa varken, YSK'nin veya herhangi bir başka yapının iradesinin hiçbir hükmü yoktur" dedi.
Seçimin ertelenmesine karşı çıkan bir CHP yetkilisi de henüz muhalefetin adayını belirlememiş olması konusunda ise "Biz adayımızı belirleyeceğiz. Deprem nedeniyle mümkün olmadı ama yapacağız bu seçimi hep birlikte. Hükümet buradan da kendine mağdur edebiyatı çıkarıp fırsat kollamasın artık" dedi.
Geçen hafta pazartesi sabaha karşı ve öğlen saatlerinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki deprem, yaklaşık 13.4 milyon kişinin yaşadığı 10 il ve Suriye'nin kuzeyinde büyük yıkıma yol açtı.
Söz konusu 10 ilde olağanüstü hal ilan edilirken hayatını kaybedenlerin sayısı 31 bin 974'e yükseldi.