AKP'li Ünal: Bu kış, seçmenin kararlarında çok büyük bir etki oluşturacak
AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, partisinin oy verme davranışını rasyonel tercih modeline göre belirlediğini, CHP seçmeninin ise böyle olmadığını öne sürerek "Bunu nereden biliyoruz? CHP’de, seçmenin oyu yüzde 24-25 bandında, ne olursa olsun karar değiştirmiyor olması kimlik temelli bir oy verme davranışı olduğunu gösteriyor. Bu kış, rasyonel tercih modeline göre oy veren seçmenin kararlarında çok büyük bir etki oluşturacak" dedi.
DHAAKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, partisinin 2'nci 10 yıllık, 'siyasi vizyon belgesi'yle ilgili yürüttükleri hazırlıkları anlatırken AKP'nin oy oranıyla ilgili de iddialarda bulundu.
Ünal, seçim beyannamesi ile ilgili ilk toplantının AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında geçtiğimiz günlerde gerçekleştirildiğini hatırlatarak, "Bu toplantıda bugüne kadar yapılan seçim beyannameleri ile ilgili mukayeseli bir sunum gerçekleşti. Bu mukayeseli sunumda; AK Parti 2002 yılında neleri vaat etmiş, 2007, 2015, 2018 seçimlerinde neleri vaat etmiş, bu vaat ettiklerinden ne kadarını gerçekleştirmiş? Bu oran yüzde 70 ile yüzde 90 arasında. AK Parti seçim beyannamelerinde vaat ettiği icraatların yüzde 85’ni ortalama gerçekleştirmiş. Şimdi genel merkez yeni bir seçim beyannamesi çalışmasını sürdürüyor. Aynı zamanda da yeni bir 'seçim vizyon belgesi' çalışması sürdürülüyor. 28 Ekim tarihinde AK Parti, 'seçim vizyon belgesi'ni açıklayacak. Bazen seçim beyannamesi ile seçim vizyon belgesi karıştırılıyor. 28 Ekim’de seçim vizyon belgesini Sayın Cumhurbaşkanımız açıklayacak" diye konuştu.
"SON 5 AYDA OYLARIMIZ YÜKSELDİ, CİDDİ TOPARLANMA BEKLİYORUZ"
Mahir Ünal, son 5 ayda AK Parti’nin, oylarının yükseldiğini öne sürerek "Bu 6’lı masanın ortaya herhangi bir şey koyamamış olması, yine kendi içlerinde bir uyum yakalamamış olmaları ve vatandaşın, 'Daha kendi ilişkilerini yönetemeyenler, ülkeyi nasıl yönetecekler?' algısına sahip olmaya başlaması karşı tarafta ciddi bir erime ortaya koymaya başladı ki özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızın Türkiye ölçeğinde son 20 yılda ortaya koyduğu çözüm kapasitesi bugün artık küresel ölçekte işlemeye başladı. Yani tahıl krizinden esir askerlerin mübadelesine kadar bir çok konuda dünya artık Recep Tayyip Erdoğan’ın, çözümcü liderliğini takdir ediyor, tebrik ediyor. Türkiye’nin dış politikada ortaya koyduğu bu performans içeride de en çok ihtiyaç duyulan güven duygusunu pekiştiriyor. Ekonomi tamamen güven duygusuna dayalı bir parametreden de oluşuyor. Önümüzdeki süreçte daha da hızla sahada oylarını artıran, en son toplu konut hamlesi aynı zamanda bir sosyal proje niteliği taşıyor. Aile Bakanlığımız üzerinden aile destek paketleri insanlarımızın yardımına koşuyor. Avrupa çok ciddi bir kışa hazırlanırken, hem gıda krizi hem enerji krizi konusunda zorluklarla yüzleşirken bizim önceliğimiz vatandaşımızı herhangi bir şekilde kimseye muhtaç etmeden, temel ihtiyaçlarını karşılayarak rahat ettirmek. Bununla ilgili de cumhurbaşkanımız hükümet çalışmalarını yürütüyor. Önümüzdeki süreçte de daha ciddi bir toparlanma bekliyoruz" dedi.
"CHP SEÇMENİ RASYONEL ŞEKİLDE OY VERMİYOR"
Ünal, barajın yüzde 7’ye çekilmesiyle beraber, illerde 2018 oy oranları üzerinden bir simülasyon yapılabileceğini ifade ederek, "Çünkü anketler üzerinden seçim sonuçlarını okumak bize sadece fikir verir. Çünkü oy verme davranışı dediğimiz şey kabine girdiğinizde ortaya çıkar. Seçmenin anketlerde verdiği cevaplarla kabine girdiğinde ortaya koyduğu oy verme davranışı farklı davranışlardır. Bugün baktığımızda mesela AK Parti seçmeni oy verme davranışını rasyonel tercih modeline göre belirliyor. AK Parti’nin karnesine bakıyor, çözüm kapasitesine bakıyor, yaptıklarına bakıyor, rasyonel bir şekilde bir oy verme davranışı sergiliyor. CHP seçmenine baktığımızda; rasyonel tercih modeliyle oy verme davranışı göstermiyor. Bunu nereden biliyoruz? CHP’de, seçmenin oyu yüzde 24-25 bandında, ne olursa olsun karar değiştirmiyor olması kimlik temelli bir oy verme davranışı olduğunu gösteriyor. Önümüzdeki süreçte bu kış, rasyonel tercih modeline göre oy veren seçmenin kararlarında çok büyük bir etki oluşturacak" değerlendirmesinde bulundu.