AKP'li Ömer Çelik'ten İmamoğlu açıklaması: Biz demokrasiye, sandığın 'milli iradenin namusu' olduğuna inanan bir siyasi hareketiz
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na verilen mahkumiyet kararı hakkında yaptığı açıklamada "Adı geçen adayları ister üst üste yazsınlar ister sağdan sola, ister toplasınlar, çarpsınlar bizim için fark etmez" dedi.
İHAAKP Sözcüsü Ömer Çelik, "Cumhurbaşkanı Erdoğan’la ve AK Parti’nin adını siyasi yasakçılıkla yan yana yazamayacağını" söyleyerek, “Kurulduğumuz günden bugüne kadar bütün dünyanın gözü önünde en şeffaf demokratik yarışlara girerek en güçlü siyasi sonuçları almış siyasi hareketiz. Biz sandığın üstünlüğüne demokrasiye inanan sandığın milli iradenin namusu olduğuna inanan bir siyasi hareketiz. Dolayısıyla kendi aralarında yürüttükleri adaylık tartışmaları bizi ilgilendirmiyor" dedi.
Gazetecilere açıklamalarda bulunan Çelik, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'na verilen mahkumiyet kararı hakkında yaptığı açıklamada, "konunun bir siyasal tartışma alanına taşındığını net bir şekilde görüyoruz" diye konuştu.
"Sayın cumhurbaşkanımızı ve partimizi bir takım kafalarındaki komplo teorilerinin neticesi olarak bu işin bir tarafı gibi göstermeye çalışma şeklinde bir strateji izlediler" ifadelerini kullanan Çelik, "bir şekilde bunların dayattığı siyasi kumpaslarla ya da siyasi yasakçılık anlayışıyla yan yana getirilmesi haddini aşan hiçbir şekilde ortaya konulamayacak, söylenemeyecek eski vesayet artığı bir yaklaşımın neticesidir” diye konuştu.
AKP'li Çelik'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
- Birkaç gündür İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında verilen yargı kararı hakkındaki tartışmaları izliyoruz. Bu konunun bir siyasal tartışma alanına taşındığını net bir şekilde görüyoruz. Bu yargı kararı henüz kesinleşmeden bir siyasal tartışma haline 6’lı masadaki bazı taraflar tarafından getirildi. Bunun neticesinde de herkes bunların tartıştığı şeyin yargı süreci ya da yargı kararı olmadığını 6’lı masada birbirlerine kabul ettiremedikleri düşünceleri, bu yargı kararı ve süreci birbirlerine fiili durum yaratarak dayatmaya çalıştıklarını gördü. Konunun biraz daha ileri gittiğini CHP içinde bir tartışmaya dönüştüğünü görüyoruz. O gün birileri sanki CHP Genel Merkezini Ankara’dan Saraçhane’ye taşımış gibi ya da Kılıçdaroğlu’nun adaylığıyla ilgili yürütülen tartışmalar başka birilerinin adaylığına dönüşmüş gibisinden bir yaklaşım sergilediler.
- Ve bunun ortasına da sayın cumhurbaşkanımızı ve partimizi bir takım kafalarındaki komplo teorilerinin neticesi olarak bu işin bir tarafı gibi göstermeye çalışma şeklinde bir strateji izlediler. Cumhurbaşkanımız ve partimiz vesayetin en karanlık olduğu dönemlerde demokrasi mücadelesi verirken bugün bu sözleri söyleyenler o gün vesayetin yanında yer alıp bu demokrasi mücadelesini akamete uğratmaya çalışıyorlar. Dolayısıyla cumhurbaşkanımızın ve partimizin herhangi bir şekilde bunların dayattığı siyasi kumpaslarla ya da siyasi yasakçılık anlayışıyla yan yana getirilmesi haddini aşan hiçbir şekilde ortaya konulamayacak, söylenemeyecek eski vesayet artığı bir yaklaşımın neticesidir”
"CHP İÇERİSİNDEN BAŞKALARINI FİİLİ BİR DURUM HALİNE GETİRMEYE ÇALIŞIR HİÇBİR ŞEKİLDE BİZİ İLGİLENDİRMEZ"
- Hiç kimse cumhurbaşkanımızın ve partimizin adını siyasi yasakçılıkla yan yana yazamaz. Biz siyaset meydanlarının partisiyiz. Bütün teşkilatlarımız ile birlikte kurulduğumuz günden bugüne kadar bütün dünyanın gözü önünde en şeffaf demokratik yarışlara girerek en güçlü siyasi sonuçları almış siyasi hareketiz. Biz sandığın üstünlüğüne demokrasiye inanan sandığın milli iradenin namusu olduğuna inanan bir siyasi hareketiz. Dolayısıyla kendi aralarında yürüttükleri adaylık tartışmaları bizi ilgilendirmiyor.
- Ama kendi aralarındaki adaylık kavgasının parçası haline cumhurbaşkanımızı ve partimiz getirmeye çalıştıkları zaman bunun karşısında dururuz. Bunların yürütmeye çalıştıkları nefret siyasetine de linç kampanyasına da geçit vermeyiz. Şimdi diyorlar ki ortada bir yargı kararı var. AK Parti kendisini mağdur gibi gösteriliyor. Sizin bizi mağdur edecek bir siyasi kapasiteniz yok. Sadece cumhurbaşkanımızın ve partimizin adını kullanarak siyasi fırsatçılık yapıp istismar siyaseti üretmeye çalışıyorsunuz. Birileri CHP genel merkezine karşı saraçhaneyi alternatif hale getirmeye çalışır, birileri Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı CHP içerisinden başkalarını fiili bir durum haline getirmeye çalışır hiçbir şekilde bizi ilgilendirmez.
"YAPMALARI GEREKEN TEK ŞEY ADAYLARINI BELİRLEYİP MEYDANA ÇIKMAKTIR”
- Adı geçen adayları ister üst üste yazsınlar ister sağdan sola, ister toplasınlar, çarpsınlar bizim için fark etmez. Biz yolumuza devam ediyoruz. Önümüzdeki seçimlerde de en büyük arzumuz milletimizin duasını ve onayını almaktır. Son tahlilde millet kararını verecek. Sandık ne derse millet ne derse o olacak. Bizim adımızın bunların bahsettiği komplolarla, yasakçılıkla anılması söz konusu değildir. Bundan sonrasında da adaylarını belirleyeceklerse belirlesinler. Bunların aday belirlemeleri 2023 seçimlerinin sonlarında olabilir.
- Böyle bir siyasi yetersizlik ortaya çıkıyor. Kendi kararlarını kendileri versinler. Bizim için hiç fark etmez. Henüz yargı süreci tamamlanmamış hemen büyük bir propaganda aygıtı çalıştırılmaya başlandı ‘saraçhanede hemen aday ilan edilsin’ diyerekten. Bu konu bizimle ilgili bir konu değil. Bu CHP içindeki tartışmayla ilgili bir konu. 6’lı masanın kendi içindeki dağınıklığıyla ilgili bir konu. Bu onların gündemi. Yapmaları gereken tek şey adaylarını belirleyip meydana çıkmaktır.