AKP’de ‘Erdoğan iyi çevresi kötü’ ezberinin bozulduğunun kaygısı yaşanıyor

AKP’liler, sokağa indiklerinde halktan “İktidar tasarruf yapmıyor, fatura yurttaşa yükleniyor. Erdoğan bunları görüyor ama değişen bir şey olmuyor” eleştirilerini duyduklarını söylüyor.

Selda Güneysu

Artan enflasyon, başta emekliler olmak üzere alım gücünün düşmesi, bazı partilillerin “lüks ve şatafat içindeki görüntüleri” nedeniyle AKP’de “Artık Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a duyulan güven de zedeleniyor” endişesi yaşanıyor. Partide, sahaya inildiğinde, önceki yıllarda ülke sorunlarından “Erdoğan’ın değil yakın çevresinin sorumlu tutulduğu” ve halkta “Cumhurbaşkanı Erdoğan iyi, çevresi kötü” algısının bulunduğuna dikkat çekilirken, son dönemde ise yurttaşların “Vatandaştan tasarruf yapılması isteniyor ancak başta partisi olmak üzere iktidardakiler tasarruf yapmıyor. Kötü ekonominin faturası hep vatandaşa yükleniyor. Cumhurbaşkanımız bunları görüyor. Ancak değişen bir şey olmuyor’” serzenişini dillendirmeye başladığı ifade ediliyor. AKP’de, “Erdoğan’a yönelik bu algının önüne geçilebilmek için sahada yurttaşa iktidarın icraatlarının daha iyi anlatılması gerektiği” de kaydediliyor. 

31 Mart’taki seçimlerde ilk kez ikinci parti konumuna gelen AKP, seçim yenilgisi ile ilgili çalışmalar yapmış ve özellikle büyükşehirlerde seçim yenilgisinin en önemli nedenlerinden birinin “ekonomi” ve alım gücünün düşmesi olarak açıklanmıştı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, gelecek yıl enflasyonun “yüzde 20’nin altına düşeceğini” açıklasa da başta emekliler olmak üzere geçim sıkıntısı günden güne artıyor. Başta market fiyatları ve ev kiraları olmak üzere yurttaşlar iktidardan bu soruna çözüm bulmasını istese de bu sorunlara başka sorunlar ekleniyor. Son dönemde ekonomideki zorluklar nedeniyle “AKP’ye olan güvenin sarsıldığı” da gündeme geldi. Ancak AKP’de bugünlerde başka bir “endişe” yaşanıyor. 

AKP’de, son günlerdeki tablo nedeniyle artık yurttaşların giderek “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da güven duygusunun zedelendiği” değerlendirmeleri yapılıyor. Önceki yıllarda yaşanan tüm sorunlara karşılık halkta “Cumhurbaşkanı Erdoğan iyi, çevresi kötü” algısının olduğunu ancak son günlerde bu algının giderek “Erdoğan halktan uzaklaşıyor” yönünde değişiklik göstermeye başladığı vurgulanıyor. AKP’de, “İktidar gerek ekonomide gerekse iç ve dış güvenliğin tesisi için elinden geleni yapıyor. Ancak halkta son zamanlarda ‘Zengin daha zengin fakir ise gittikçe daha da fakirleşiyor’ tepkisi gelişiyor. Sahaya inildiğinde halktan ‘Siz lüks içinde yaşarken, biz eve nasıl ekmek götüreceğimizi, kiramızı nasıl ödeyeceğimizi düşünüyoruz’ eleştirilerini duyuyoruz. Sadece ekonomide değil sağlık ve eğitim sistemindeki sorunlar da sokakta karşımıza çıkıyor. Emekliler, ‘Neden bizi açlığa terk ettiniz’ diyor mesela. Bununla birlikte Polat çiftinin davası, bazı partililerimizin özensiz davranışı, saatlerle, araçlarla, yedikleri ve içtikleriyle gündeme gelmesi, halkta büyük tepki topluyor” değerlendirmesi yapılıyor. Bu sorunları ve benzerlerini çeşitli toplantılarda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da anlattıklarını vurgulayan partililer, 2028 yılındaki seçimlere de işaret ederek, şu görüşü paylaşıyor:

‘HALKTA YENİDEN GÜVEN TESİSİ ŞART’

“Halkta her zaman Cumhurbaşkanımıza bir güven var ve bu güven sonucu cumhurbaşkanı ve milletvekilliği seçimlerinde de görülüyor. Her zaman Cumhurbaşkanımızın oyu, partinin aldığı oydan yüksek. Ancak son zamanlarda halktaki ‘Cumhurbaşkanı iyi, çevresi kötü’ algısının, ‘Bu yaşanan sıkıntılardan Cumhurbaşkanı da sorumlu. Vatandaştan tasarruf yapılması isteniyor ancak başta partisi olmak üzere iktidardakiler tasarruf yapmıyor. Kötü ekonominin faturası hep vatandaşa yükleniyor. Cumhurbaşkanımız bunları görüyor. Ancak değişen bir şey olmuyor’ şekline evrilmesi sıkıntı. Bu durum 2028’de partiye yenilgiyi getirebilir. Bu nedenle doğrudan adım atılmalı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her türlü adımın atılması için gerekli çalışmaları yaptığını ve talimatları verdiğini, ekonomideki bu gidişe yine dur diyecek iktidarın ‘AK Parti olduğunu’ halka daha iyi anlatmamız gerek. Partililerimizin de daha dikkatli davranması elzem.