Ahmet Özer'in tutukluluğunda yeni gelişme: CHP itiraz dilekçesi sundu

Terör örgütüne üye olduğu iddiasıyla tutuklanan ve tek kişilik hücrede tutulan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutukluluğuna bugün itiraz edildi. Ahmet Özer'in kızı avukat Seraf Özer, "İstedikleri kadar tek kişilik hücreye atsınlar Ahmet Başkan dimdik olmaya devam edecek. Ve bu haksızlık karşısında da asla sessiz kalmayacağız" dedi.

Fahrettin Öztürk

CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, PKK/KCK terör örgütünin mensup ve faaliyetlerinin tespit edilmesine yönelik soruşturmalar kapsamında, 30 Ekim saat 06.00'da evine yapılan operasyonla gözaltına alınmıştı.

Özer, emniyette ifadesi alındıktan sonra aynı gün Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne getirildi. Burada savcılığa ifade veren Özer, sevk edildiği Sulh Ceza Hakimliği'nce, 'silahlı terör örgütüne üye olmak' iddiasıyla tutuklanmıştı.

AVUKATLAR İTİRAZ DİLEKÇESİNİ SUNDU

CHP İçişleri Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşçıer, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in kızı avukat Seraf Özer ve CHP İstanbul İl Yöneticileri, bugün saat 10.30'da Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi'ne gelerek, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutukluğuna itiraz dilekçesi sundu.

Avukatlar, itiraz dilekçesiyle birlikte, hukukçu akademisyenler Prof. Dr. Adem Sözüer, Prof. Dr. Ali Kemal Yıldız ile Doç. Dr. Tolga Şirin tarafından hazırlanan 38 sayfalık bilimsel mütalaayı da sundu.

İtiraz dilekçesinin sunulmasının ardından, CHP İçişleri Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, CHP Disiplin Kurulu Üyesi İsmail Emre Telci, CHP İstanbul İl Yöneticileri ile Ahmet Özer’in kızı avukat Seraf Özer, adliye önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya İstanbul Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu ile çok sayıda avukat da katıldı.

"İDDİALAR DELİLLERİYLE ÇÜRÜTÜLDÜ"

Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, "Esenyurt'ta milletin iradesine siyasallaşan yargı yoluyla el konuldu" diyerek, Özer hakkındaki iddiaların delilleriyle birlikte çürüttüklerini belirtti. Özer'in tutuklanmasına gerekçe gösterilen Faik Kaplan tarafından yapılan para transferinin, kira ödemesi olduğunun ispatlandığını kaydeden Bakan, hesap hareketlerinin şaibeli olduğu iddiasının ise seçim kampanyasında Özer'in aile bireyleri ile dostlarının kendi aralarında topladıkları paralar olduğunu ve Özer'in hesabında hiçbir zaman 3 milyon i736 bin dolar olmadığını, bunun çok kolay bir incelemeyle ortaya çıkarılabilir bir husus olduğunu ifade etti.

Murat Bakan, "Bir başka konu; Esenyurt'taki derneklerin bir araya gelerek yaptıkları bir festival. Ne sanatçıların tespitinde belediye başkanının bir dahli var ne de Esenyurt Belediyesi'nin kasasından bir lira para ödenmemiş. Kaymakamın katıldığı ve daha önce de yapılmış bir festivalde atılmış sloganlar tutuklama gerekçesi yapıldı" diye konuştu.

"BİRİ PARLAMENTODA DİĞERİ ÖZGÜRLÜĞÜNDEN MAHRUM"

Bakan, Ahmet Özer'in tutuklanmasına gerekçe gösterilen hususlarından birinin de Remzi Kaplan ile 12-13 yıl önce gerçekleşen bir telefon görüşmesi olduğunu kaydederek, "Aynı dönemde AKP Milletvekili Hüseyin Yayman da Remzi Kartal ile görüşmüş. Daha dün parlamentoda bununla ilgili bir konuşma yaptılar, 'Akademisyen olarak görüştüm' dedi. Bir Ak Partili milletvekilinin akademisyen olarak Remzi Kartal ile görüşmesi normal, herhangi bir suçlama sebebi değil ama hemşerisi ve aynı aşiretten olan, yine bir akademisyen olan, 38 tane kitap yazmış bir politikacı aynı gerekçeyle; birisi parlamentoda konuşma yaparken diğeri özgürlüğünden mahrum bırakılmış durumda" dedi.

Murat Bakan, politikacı olarak vatandaşın GBT'sini sorgulama yetkilerinin olmadığını, bir günde yüzlerce telefon görüşmesi yapabildiklerini kaydederek, Özer'in 694 telefon görüşmesinin de tutuklanmasına gerekçe yapıldığını ifade etti. Bakan, yasal olarak kurulmuş ve faaliyette olan bir derneğin ziyaret edilmesinin de suç olarak sayılarak tutuklamaya gerekçe gösterildiğini söyledi.

"GAYET İYİ VE GÜÇLÜ DURUYOR"

Ahmet Özer’in kızı avukat Seraf Özer, babasını her gün ziyaret ettiğini belirterek, "Gayet iyi, güçlü duruyor. Biz ailecek de bu sıkıntıları aşacağız. Hak, hukuk, adalet diye çıktığımız bu yolda yalnız olmadığımızı biliyoruz. Bu yaşananlar bir zul. 38 kitap yazmış, 350'nin üzerinde makalesi olan, 40 yıldır devlete hizmet etmiş saygın bir bilim insanının, şafak operasyonuyla bir günde tutuklamış olmaları ve iddiaları gördüğümüzde trajikomik bir durumda olduğumuzu görüyoruz" dedi.

"HİÇBİRİMİZİN HUKUK GÜVENLİĞİ OLMADIĞININ KANITI"

Avukat Özer, "15 yıl önce konuştuğunuz birinin aile üyelerinden birinin geçirdiği bir soruşturma nedeniyle Ahmet Başkan'ın terörle irtibatlı olduğu iddiasında bulunuldu. Ben Ahmet Özer'in kızıyım, benim için en büyük onur da budur. Bu itham karşısında Ahmet Özer'in kızı olarak benimle irtibata geçen tüm basın mensubu arkadaşlarımız da yarın aynı şekilde yargılanabilir. Bu hepimizin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşlarının hukuk devletine olan inancını yok etmiş bir yargılama sistemi. Hiç birimizin hukuk güvenliği olmadığının kanıtıdır" diye konuştu.

"CİDDİ BİR ALGI OPERASYONU YAPILIYOR"

Yaşadıkları süreç karşısında bir hukukçu olarak hayrete düştüğünü ifade eden Seraf Özer, "Ülkenin, yargının bu durumda olması, umut ettiğimiz bir Türkiye hayalinden bizi uzaklaştırıyor. Hak, hukuk ve adalet muhakkak yerini bulacak. Ciddi bir algı operasyonu yapılıyor. Ahmet Başkan'a sorgu esnasında yöneltilen sorularda da ilk önce hüküm verilmiş daha sonra da yargılama yapılıyor tarzında yapılan açıklamalar, basına verilen tamamen gerçek dışı iddialarla vatandaşın kafası bulandırılmak istendi. Bugün Ahmet Başkan'ın tutuklu olması sebebi de budur" dedi.

"İSTEDİKLERİ KADAR TEK KİŞİLİK HÜCREDE TUTSUNLAR"

İddiaların mesnetsiz ve dayanaktan yoksun olduğunu kaydeden avukat Özer, "Bunun zaten bir hukuki süreç olmadığını gösteriyor. Siyaset eliyle yargının bir güç olarak kullanıldığını hepimiz biliyoruz. Akıl ve vicdan sahibi herkes de bunu görüyordur. Ben bu haksızlığın karşısında dimdik duracağım. İstedikleri kadar tek kişilik hücreye atsınlar Ahmet Başkan dimdik olmaya devam edecek. Ve bu haksızlık karşısında da asla sessiz kalmayacağız" ifadelerini kullandı.