Adalet Bakanı Tunç, başörtülü hakimin reddini talep eden avukatı hedef aldı: 28 Şubat zihniyetli
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, mahkeme heyetinde başkan ve üye hakimin başörtülü olması nedeniyle reddi hakim talebinde bulunan avukatın "28 Şubat zihniyetli" olduğunu öne sürdü. Olayla ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığını duyurdu.
cumhuriyet.com.trAnkara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık avukatı, mahkeme heyetindeki başkan ve üye hakimin başörtüleri olmasının “laikliğe aykırı” olduğuna vurgu yaparak, reddi hakim talebinde bulundu.
Başörtülü hakimi reddeden avukat A.D., “Türkiye Cumhuriyeti laik bir hukuk devletidir. Anayasada mahkemenin bağımsızlığı teminat altına alınmıştır. Dini simgelerle görev yapan mahkeme başkanı ve üyesini reddediyorum” dedi.
Mahkeme başkanı bunun üzerine sanıkların savunmasını almayarak, duruşmayı durdurdu. Ardından verilen ara kararda, mahkeme başkanı ve üyesi hakkında red talebi sonuçlanıncaya kadar işlem yapılmamasına karar verilerek, duruşma 2 Temmuz’a ertelendi.
Heyet ayrıca avukatı da Ankara 1 No'lu Baro'ya şikayet etti.
"ESKİ TÜRKİYE KAFASI"
Konu üzerine bugün Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da bir açıklama yaptı. Sosyal medya hesabı X'ten yaptığı açıklamasında "Ankara 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık avukatının, mahkeme heyetindeki başkan ve üye hakimin başörtülü olması nedeniyle reddi hakim talebinde bulunması eski Türkiye kafasıdır" diyen Bakan Tunç şu ifadeleri kullandı;
"Kadınların inanç, eğitim ve çalışma özgürlüğünü gasp eden 28 Şubat zihniyetiyle hareket etmek, hak arama hürriyetinin teminatı olan bir avukata yakışmamıştır.
Anayasamıza göre herkes vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. Yine anayasamıza göre kimse dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ülkemizde son 22 yılda yasakları kaldıran, hak ve özgürlükleri genişleten çok sayıda adım atılmış, kadınlara yönelik ‘pozitif ayrımcılık’ ilkesi yine bu dönemde Anayasal kural haline getirilmiştir.
Kadınların hiçbir ayrım gözetilmeden çalışma hayatında yer almaları birileri rahatsız olsa da yine bu dönemde hayata geçmiştir.
Türk kadını çalışma hayatının her alanında olduğu gibi yargı teşkilatımızda da başarılarıyla öne çıkmaktadır.
Adalet teşkilatımızda görev yapan 8 bin 871 kadın hakim ve savcımız, adaletin tecellisi için ülkemizin dört bir yanında fedakarca çalışmaktadır.
Avukatın yaptığı yakışıksız hareket, başı açık ya da kapalı olsun tüm kadın hakim ve savcılarımızı da derinden üzmüştür. Kadınlara ikinci sınıf muamelesi yapan, hak ve özgürlüklere hakaret eden bu tür olaylar artık geride kalmıştır. Son 22 yılda temel hak ve özgürlüklerin önünü açtığımız ülkemizde takınılan bu tavır asla kabul edilemez.
Yaşanan üzücü olayla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmıştır."