43 madencinin yaşamını yitirdiği Amasra maden katliamına ilişkin 8. duruşma görüldü
2022’de meydana gelen maden faciasına ilişkin davada yaşamını yitirenlerin avukatları keşif talebinde bulundu. Bu konudaki belirsizlik sürerken duruşma 1 Kasım’a ertelendi.
Cengiz KaragözTürkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesi’ne ait maden ocağında 14 Ekim 2022’de 43 işçinin yaşamını yitirdiği, 9 işçinin de yaralandığı maden katliamına ilişkin 4’ü tutuklu 23 sanığın yargılandığı davanın 8’nci duruşması dün Bartın Adliyesi’nde görüldü. Bartın Adliyesi’nde özel olarak oluşturulan salondaki duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler, patlamada yaşamını yitirenlerin yakınları ile taraf avukatları katıldı.
Müşteki avukatları, havalandırma sorunu olduğunun bilinmesine karşın sanık ve şüphelilerin “ilkel yollarla” sorunu çözmeye çalıştıkları ve sorunun çözülmeden üretime devam edildiği, sensörlerin çalışmadığı, su barajlarının bulunmadığını belirterek tutuklu sanıkların mevcut halinin devamını talep etti. Müşteki avukatları ayrıca madendeki keşif yapılması için gerekli hazırlıkların başlanmasını istedi. Sanık avukatları da tanıkların beyanlarıyla üretim baskısının olmadığının görüldüğünü ifade ederek tutukluluk halinin devamına karar verilmesinin adil olmayacağını savundu ve tutuklu sanıkların tahliyelerini istedi.
EV HAPSİNE DEVAM
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, “olası kastla öldürme” suçundan yargılanan sanıklar dönemin TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, işletme müdürü Selçuk Ekmekci, iş güvenliği ve eğitim başmühendisi Volkan Soylu, başmühendis Mehmet Tural’ın tutukluluk halinin devamına, “bilinçli taksirle öldürme” suçundan yargılanan ve önceki duruşmada tahliyelerine karar verilen kartiyelerden sorumlu maden mühendisleri Levent Aydın ve İbrahim Hakan Mengeş ile emniyet mühendisi Şahan Kahraman’ın ev hapsi ve yurtdışına çıkış yasağı tedbir kararının devamına karar verdi.
‘YANGINA NEDEN OLUR’ UYARISI!
Duruşmanın bir önceki celsesinde TTK Genel Müdürlüğü Amasra Taşkömürü İşletme Müdürlüğü’nün (Amasra TİM) madenin keşifine ilişkin hazırladığı raporda madende keşif yapılması ve barajların açılmasının hâlâ tehlikeli olduğu ifade edilmişti. Ancak su basılması halinde tehlikenin azaltılabileceği belirtildi. Bunun ardından müşteki avukatları Maden Mühendisleri Odası’ndan (MMO) görüş alınmasını talep etti. Bu talep doğrultusunda bir rapor hazırlayan MMO, madene su basılmasının birçok soruna yol açacabileceği aktardı. Raporda, “Suyun etkisiyle ve suyun çekilmesi sonrasında kömür daha çok kırılganlaşarak ufalanacaktır. Bu da tekrar açılma sürecinde kömürün kendiliğinden tutuşması için daha uygun bir ortam oluşturacaktır. Etkin olarak havalandırılmayan bölgede bulunan kömürün tekrar kendiliğinden tutuşması sonucu yangın çıkması büyük bir olasılıktır” denildi. Raporda ayrıca ocakta bulunan ve davanın seyri için büyük önem taşıyan delillerin de ocağa su basılması halinde tahrip olacağı ifade edildi.
İKİ ‘KEŞİF YAPILABİLİR’ GÖRÜŞÜ
Konuya ilişkin Cumhuriyet’e açıklamalarda bulunan avukat Derviş Emre Aydın, “İki profesörün hazırladığı bilirkişi raporunda keşif hazırlıklarına başlanabileceğine yönelik değerlendirme yapıldı. Raporda maden ocağında koşulların keşfe uygun olduğunu ifade edildi. Bu raporun ardından Amasra TİM bir değerlendirme yaptı ve bu şartlarda keşfin başlayamayacağını madenin henüz uygun olmadığını söylediler. Bunun ardından Maden Mühendisleri Odası’ndan görüş alınmasını talep ettik. Maden Mühendisleri Odası da keşif hazırlıklarının başlayabileceğine yönelik bir görüş bildirdi. Bilirkişiler tespiti doğru buldu. Keşif yapılıp yapılmayacağına dair durum netleşmedi ancak iki farklı yerden keşfin yapılabileceğine dair görüş var. TTK tekrar bir görüş bildirecek” dedi. Mahkeme bilirkişilerin rapor oluşturması için duruşmayı 1 Kasım’a erteledi.