17 yaşında idam edilen Erdal Eren’in kuzenleri yaşananları anlattı: Birileri delilleri sakladı

Yaşı büyütülerek 13 Aralık 1980’de Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi’nde infaz edilen Erdal Eren'in kuzenleri, yaşananları anlattı.

Cengiz Karagöz

25 Eylül 1964 Giresun doğumlu olan Erdal Eren, Yurtsever Devrimci Gençlik Derneği üyesi ve Ankara Yapı Meslek Lisesi öğrencisiydi. Yurtsever Devrimci Gençlik Derneği üyesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi öğrencisi Sinan Suner’in Milliyetçi Hareket Partili Bakan Cengiz Gökçek’in koruması Süleyman Ezendemir tarafından öldürülmesini protesto etmek için 2 Şubat 1980’de gerçekleştirilen gösteride gözaltına alınan 24 kişiden biri de Erdal Eren’di.

Gösteri esnasında çıkan çatışmada ölen er Zekeriya Önge’yi öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Eren, 19 Mart 1980’de idama mahkûm edildi. 17 yaşındaki Eren’in idam cezası, yaşı büyütülerek 13 Aralık 1980’de Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi’nde infaz edildi.

Dönemin Genelkurmay Başkanı darbeci Kenan Evren’in “Asmayalım da besleyelim mi?” sözleri hafızalarda yer ederken aradan geçen 43 yılda Erdal Eren hiç unutulmadı. Bu yıl olduğu gibi her yıl mezarı başında anılan Eren’in adalet ve özgürlük mücadelesi devam ediyor. 12 Eylül darbesinin aramızdan aldığı Erdal Eren’in kuzenleri yaşadıkları süreci Cumhuriyet’e anlattı.

‘SIRA SENDE’ DEDİLER

Erdal Eren’in kuzeni Kamil Eren, olayın yaşandığı gün gözaltında olduğunu söyledi. Kamil Eren yaşadıklarını şu ifadelerle anlattı: “Erdal yaş olarak bizden küçüktü. Erdal’ın idam edildiği gün ben gözaltındaydım. Erdal’ın idamını yazan gazeteleri önüme koydular. Günaydın gazetesinin manşeti gözümün önünden gitmiyor. Orada bana ‘Birinizi hallettik sıra sende’ dediler. O günler gözümün önüne geldiğinde kötü oluyorum.”

Erdal Eren’in bir başka kuzeni Gökalp Eren ise yaşananları siyaset yoluyla işlenmiş bir cinayet olarak niteledi. Gökalp Eren, “İdam edilene kadar da bir dolu hukuksuzluk yaşanıyor. Vurulan askerin üzerinde delil sayılacak giysileri yok. Birileri bu delil niteliği olan şeylerin kaybolmasını uygun görmüş” dedi.

Eren’in ölümünün Türkiye’deki sol harekete bir gözdağı niteliğinde olduğunu ifade eden Eren, “Erdal, ‘Ben öldürmedim’ dedi. Mahkemede bile dövdüler. Kanı mahkeme salonunun döşemelerine yapışmıştı. Böyle bir mahkeme ve adalet sistemiyle birlikte Erdal ipe götürüldü” diye konuştu.

Eren’in yaşının büyütülerek idam edilmesiyle ilgili de konuşan Gökalp Eren, “Asıl tartışılması gereken şey Erdal’ın asılacak yaşta olup olmaması değildi. Asıl tartışmamız gereken Erdal’ın suçlu olup olmadığıydı. Gerçeğin ortaya çıkmasıydı.” ifadelerini kullandı. Gökalp Eren, söz konusu dosyanın yeniden incelemesi gerektiğini ifade ederek yetkililere çağrıda bulundu.