‘Yetersiz zam ilaç sıkıntısını derinleştirebilir’
İlaç üreticilerinin yüzde 35 dolayında zam talebinde bulunduğu, Sağlık Bakanlığı’nın ise yüzde 17 zam verdiği iddiaları gündeme gelirken konuya ilişkin Cumhuriyet Halk Partisi Balıkesir Milletvekili Eczacı Serkan Sarı ve İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan açıklamalarda bulundu.
Ece İçmezİlaç üreticilerinin yüzde 35 oranında zam talebinde bulunması, Sağlık Bakanlığı’nın ise bu talebe karşılık olarak yalnızca yüzde 17 oranında bir zam vermesi, sağlık sektöründe tartışmalara yol açtı. Konuya ilişkin olarak Cumhuriyet Halk Partisi Balıkesir Milletvekili ve aynı zamanda eczacı olan Serkan Sarı ile İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan'dan açıklamalar geldi.
İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, ‘’İlaca zam bizim talebimiz değil. Ama üreticilerin artan maliyetler ve işletme giderleri sonrasında zam talepleri var. Biz eczacılar ilaca ulaşımda sorun yaşanmasın ve tedaviler aksamasın diyoruz. İlaçta fiyatları en büyük alıcı konumundaki devlet belirlediği için 8 aydır zam gelmiyor’’ dedi.
İlaca en son zammın 2023 yılında Aralık ayında yapıldığına dikkat çekerek ilaçlara ulaşımının zor olacağını ifade eden Sayılkan, ‘’İlaca son zam % 25 olarak Aralık 2023 de yapıldı. Eylül ayı ve devamında okullar açılıp, havalar serinliğinde vakalar artacak ve zam alamayan firmalar piyasaya daha az ilaç sürecekler. Bu da her yıl sonunda yaşadığımız ilaç sıkıntısını gündeme getirecektir’’ açıklamasında bulundu.
Başkan Sayılkan, ‘’Diğer sektörler giderlerinden artışa göre kendi belirledikleri oranda zam yaparak kendilerini koruyor. 8 ayda başta personel giderleri olmak üzere hemen her şeye zam gelmişken sadece ilaca zam vermeden devam etmek öncelikle üreticiler ve devamında tüm sektörü sıkıntıya soracaktır’’ dedi.
AKP İKTİDARININ EKONOMİDEKİ YARATTIĞI TAHRİBAT HER YERDE
Cumhuriyet Halk Partisi Balıkesir Milletvekili Eczacı Serkan Sarı ise, ‘’İlaca yüzde 17 ila yüzde 35 oranları arasında zam yapılması gündemde. İlaç şirketleri zam taleplerini 2 toplantı yaparak Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e iletmiş durumda. Şirketlerin yüzde 35 talebinin kabul edilmediğini biliyoruz. Ancak, Bakanlığın verdiği zam oranı da yüzde 17. Yani görünen o ki ilaç, zam kıskacında. Diğer yandan, şirketler istedikleri zammı alamazsa zaten raflarda bulunması zor olan ilaçlara yenileri eklenecek. ‘İlaç yok’ları daha da artacak. Hasta vatandaşlarımız ilaca ulaşmakta daha çok zorlanacak.’’ ifadelerini kullandı.
‘’AKP İktidarının ekonomideki yarattığı tahribat her yerde’’ diyerek sözlerine devam eden Sarı, İktidarın anayasal zorunluluğu olan vatandaşımızın, halkımızın hem ruhsal hem de bedensel sağlığını güvence altına alması gerekirken, bugün ekonomik tedbirler sebebiyle artık ilaç hizmeti de vermekte zorlanacak gibi görünüyor. Bugün bu zam artışıyla beraber ne yazık ki emeklimiz, işçimiz, emekçimiz mağdur olacak. İşin sonunda en kötü ihtimal yüzde 17 (görünen o ki) 20, 25, 30, 35’lere varan oranda bir zam söz konusu. Bu zam yine vatandaşımızın cebine yansıyacak.
Sağlık Bakanlığa buradan çağrıda bulunuyoruz. Bu zamla beraber vatandaşımızın sırtına daha fazla yük binmemesi için hastalarımızdan alınan fiyat farkının, katılım payının, muayene ücreti gibi kalemlerin uygulaması kaldırılsın. Bakanlık bütçesinden karşılansın. 12 bin 500 liraya geçinmeye çalışan emeklimiz ilaç parası ödeyemez durumda. 17 bin lirayla yaşamını idame ettirmeye çalışan asgari ücretlimizin ilaç parasını karşılaması imkansız hale gelmiş durumda. Ayrıca, geçen yıl Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile ilaç KDV oranları yüzde sekizden yüzde 10'a çıkarıldı. Artık bu oranın düşürülmesi gerekiyor. Bu zammın vatandaşa daha az yansıması için, ekonomik anlamda vatandaşımıza destek olabilmek için KDV’nin yüzde 1’e düşürülmesi gerekiyor.
Temel çözüm, ilaçta dışa bağımlılıktan kurtulmak. İthal ağırlıklı ilaçların Türkiye'deki ortalaması yüzde 50’nin üzerinde. Maalesef çok önemli hastalıkların ilaçlarını Türkiye'de üretemiyoruz. Yurt dışından getiriyoruz ya da yurt dışı firmaları Türkiye'ye fabrika kurup üretim yapıyor. Türkiye'deki mevcut birçok ilaç firmasını da yabancılar aldığı için ağırlıklı olarak dışa bağımlı bir sektöre dönüştük yıllar içinde. Ulusal ilaç seferberliği başlatılmalı" dedi.
SAĞLIK ANAYASAL VE EVRENSEL BİR HAKTIR
Ulaşılamayan ilaçların sayısı giderek artmakta olduğuna dikkat çeken İzmir Tabip Odası Başkanı Ceyhun Özyurt konuya ilişkin, ‘’ Sabit kur uygulaması ve gerçek enflasyon bir yana TÜİK enflasyonu oranında bile artış yapılmaması. Bu durumda da ilaç üreticileri veya ithalatçıları piyasadan çekilmeye başlıyorlar. İlaç zammı olacağına yönelik beklentiler de eş zamanlı olarak artıyor. Kısır bir döngü üç kesimi zorluyor; hastalar ilaca ulaşamıyor, eczacılar hastanın ilacını bulmak için umarsızca çırpınıyor, hekim koyduğu tanının tedavisi için gereken ilacın olmayabileceği, bulunamayabileceği şüphesinde. Yeni sağlık bakanımızın önemli görevlerinden birinin ilaca ulaşmayı kolaylaştırması olduğu kanaatindeyim. Yapılacak zammın halka yansıtılması zor geçim şartlarında yaşayan insanları daha da zorlayacaktır, bu da unutulmamalıdır. Sağlık anayasal ve evrensel bir haktır, sağlığın sürdürülmesinin sağlanması sosyal bir devletin temel görevidir‘’ açıklamasında bulundu.