Yatakların yüzde 54’ü özelde!

Türkiye’yi sarsan “yenidoğan” çetesi olayı, sağlıkta özel sektörün ağırlığının artmasının tehlikeli boyutlara ulaştığını gözler önüne serdi. Toplam yenidoğan yoğun bakım yatak sayısının yüzde 54’ünün özelde, yüzde 34’ünün kamu hastanelerinde olması dikkat çekti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2023 Plan Bütçe Komisyon görüşmelerinde dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in özel hastanelere ilişkin tehlikeyi itiraf ettiği de ortaya çıktı. Bilgin görüşmelerde “Özel hastanelerde ciddi istismarlar var” demişti.

Merve Kılıç

Bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları hastanelere sevk edip ölümlerine neden olarak kazanç elde ettikleri belirlenen “yenidoğan çetesi”, sağlık sisteminin sorgulanmasına neden oldu. Sağlıkta özelleşme ve piyasalaşma tartışmaları yeniden gündeme geldi. Sağlık Bakanlığı’nın son olarak yayımladığı 2022 yılı sağlık istatistikleri yıllığında yer alan veriler de dikkat çekti. Söz konusu verilere göre Türkiye’de toplam 13 bin 685 yeni doğan yoğun bakım yatağı bulunuyor. Bunlardan 7 bin 330’u, yani yüzde 54’ü özel hastanelerde yer alıyor. Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerde ise 4 bin 738, yani toplam yatak sayısının yüzde 34,5’i kadar yeni doğan yoğun bakım yatağı bulunuyor. Üniversite hastanelerindeki yoğun bakım yatak sayısı ise bin 617.  Yenidoğan yoğun bakım yatağı için SGK günlük bin 300 ve 2 bin800 TL ödüyor.

‘EN ÖNEMLİ PARA KAZANMA ARACI’

Yenidoğan yoğun bakım yatakları özel hastanelerin en önemli para kazanma aracı haline geldiğini belirten 27. Dönem CHP Balıkesir Milletvekili Op. Dr. Fikret Şahin, “Sağlıkta özel sektörün ağırlığının bu derece artmış olması sağlık hizmetlerinde suistimal oranını da arttırmış durumda” dedi. Bu durumu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2023 Plan Bütçe Komisyon görüşmelerinde dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in “itiraf” ettiğine dikkat çeken Şahin, komisyonda kendisinin Bilgin’e “Sayın Bakan, bütçenizde sosyal güvenliğin 2 ayağı olduğunu; emeklilik ve sağlık kısmı olduğunu söylediniz ama kitapçığınızda sağlık harcamalarına baktığımız zaman son on yılda katlanarak arttığını ve neredeyse 7 kata yakın bir artış olduğunu görüyoruz. Miktar olarak da her geçen yıl artan bu harcamaların özel sektöre ödediğiniz kısmı ne kadardır? Yani kaç tane özel hastaneyle SGK anlaşması var ve geçtiğimiz yıl, 2021 yılında miktar olarak ne kadar ödeme yaptınız? Sağlık harcamalarının yüzde kaçı özel sektöre ödeme olarak yapılmıştır?” sorusunu yönelttiğini anımsattı. 

‘YARGIDAN DÖNÜYORLAR’

Bilgin de o zaman soruya şu yanıtı vermişti:

“Özel hastanelerle ilgili sıkı bir denetim yapıyoruz. Çünkü özel hastanelerde ciddi istismarlar var. O istismar olan hastanelerle ilgili de kapatma mücadelemizi veriyoruz, yargıya gidiyorlar, yargıdan dönüyorlar ama oradan geri adım atmayacağımızı geçen sene de ifade etmiştim. Bazı hastaneler bizimle yani SGK’yle özel anlaşmalar yapmayı tercih etmişler. O dönemde, herhalde bu denensin, bu daha faydalı olabilir diye kabul edilmiş. 23 hastane vardı, onlarla o sözleşmeleri bitirdim çünkü o sözleşmeyi istismar ediyorlardı. Nasıl istismar ediyorlardı? Bir kalp hastası gidiyor, diyor ki: ‘Evet SGK’li hastam var, kalp hastası ama senin kalbin dışında da başka hastalıkların var, onların parasını senin ödemen gerekir.’ Ondan sonra da kalp tedavisinin parasını bizden alıyor, diğerlerini vatandaştan alıyor. Bu hastanelerle sözleşmeleri iptal ettim.”