Uzun süreli stres, şiddetli baş ağrısına neden olabiliyor
Nöroloji Uzmanı Uz. Dr. Oğuzhan Onultan, "Strese bağlı olarak görülen gerilim tipi baş ağrıları çok yaygın görülürken, bireylerin yüzde 40’ından fazlası bu durumu sürekli yaşayabilir. Araştırmalara göre de 100 kişiden birinde gerilim tipi baş ağrısının semptomları çok sık görülebilir" ifadelerini kullandı.
AAUzmanlar tarafından yapılan açıklamaya göre, stres ve aşırı endişe baş ağrılarını tetiklerken, migreni olanlarda acı verici ağrı ataklarının yaşanmasına neden oluyor.
Uzun vadede stres nedenli baş ağrılarını önlemek için basit yaşam tarzı değişiklikleri işe yarayabiliyor.
Nöroloji Uzmanı Uz. Dr. Oğuzhan Onultan, stres ve endişe kaynaklı baş ağrıları hakkında bilgi verdi.
Migren ve gerilim tipi baş ağrısı (TTH) gibi birincil baş ağrısı bozukluklarının, önemli bir halk sağlığı sorununu temsil ettiğine işaret eden Onultan, şunları kaydetti:
"Ayrıca bilişsel/mental stresin gerilim tipi baş ağrıları ve migren fizyopatolojisine katkı sağladığı çalışmalarca öne sürülmüştür. Stres ve aşırı endişe, gerilim tipi baş ağrılarının ve migrenin yaygın bir tetikleyicisidir. Ayrıca diğer baş ağrılarını tetikleyebilir veya daha kötü hale getirebilir. Toplumda en sık görülen baş ağrısı türü gerilim tipi baş ağrısıdır. Bu tip genelde hastalar tarafından 'Başın etrafını saran bir ağrı' olarak tanımlanır ve kafada doluluk, şakaklarda basınç ve ağırlık hissi, kaslarda hassasiyet ve ağrı özellikleriyle seyreder. Strese bağlı olarak görülen gerilim tipi baş ağrıları çok yaygın görülürken, bireylerin yüzde 40’ından fazlası bu durumu sürekli yaşayabilir. Araştırmalara göre de 100 kişiden birinde gerilim tipi baş ağrısının semptomları çok sık görülebilir.
Migren hastaları arasında yapılan araştırmaların birçoğunda stres yüzde 60-70 arasında değişen oran ile en büyük tetikleyici olarak ortaya çıkmaktadır. Özellikle de deprem veya sel gibi doğal afetler kitlelerde stres faktörü oluşturmaktadır. Bu tür durumlarda insan metabolizması afetin olduğu yerde bulunmasa bile tedirgin hisseder ve kendisini 'savaş veya kaç' mekanizmasına hazırlar. Bu sırada beyinde adrenalin hormonu gibi birçok farklı hormon salgılanmaya başlar. Stresli olunan zamanlarda gerçekleşen bu hormon salgıları kaslardaki gerilimin artması, kan damarlarında akım değişikliği gibi farklı etkileri de beraberinde getirir."
Onultan, vücutta yaşanan bu değişikliklerin beynin migren ağrılarına neden olan bölümünü de uyardığını ve özellikle migreni olan kişilerde acı verici ağrı ataklarının başlamasına neden olduğunu bildirdi.
Ayrıca kaygı bozuklukları, korku ve endişe nedeniyle oluşan, stres ve baskı altında kalındığında tekrarlayan, öğleden sonra daha sık yaşanan şiddetli baş ağrılarının da görülebildiğine dikkati çeken Onultan, bu ağrıların 'gerilim tipi baş ağrısı' olarak adlandırıldığını aktardı.
"MİGREN ATAKLARI SADECE STRESLE GELMİYOR"
Onultan, migren ataklarının sadece stresle ya da üzücü olaylardan tetiklenmediğini belirterek, şu bilgileri verdi:
"İş yerinde alınan bir terfi haberi ya da önemli bir randevu gibi mutlu olaylar öncesinde de yaşanabilir. Halihazırda başlamış bir migren atağı sırasında strese maruz kalmak ağrıların şiddetini çok daha kötü bir duruma getirebilir. Özellikle deprem gibi doğal afetler sonrasında sonrası ortaya çıkan psikolojik olumsuz durumların fizyolojik hastalıklara yol açmaması için uygun zamanda uzman yardımı alınması önemlidir.
Çok stresli olunan durumlarda tetiklenen ağrılar varsa ağrı kesicilerden yararlanılabilineceği gibi yaşam tarzında yapılacak ufak değişiklikler de ağrıları azaltabilir. Uzun vadede strese bağlı baş ağrılarını önlemek için dayanıklılık sporları veya gevşeme egzersizleri, temiz havada yürüyüşe çıkmak faydalı olabilir."