Uzmanı açıkladı: Kıl dönmesi ve tedavisi

Genel Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Sedat Ocak, daha çok genç yaştaki kişilerde ortaya çıktığı görülen; kanamalı, akıntılı ve kötü kokuya sebebiyet veren kıl dönmelerinde erken tanının, tedavinin başarısını arttırdığını söyledi.

İHA

Genel Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Sedat Ocak, kıl dönmesi belirtileri, tanı ve tedavi yöntemleri hakkında bilgiler verdi.

Ocak, "Kıl dönmesi özellikle gençler başta olmak üzere hem kadınlar hem de erkeklerde görülen çoğunlukla kuyruk sokumunda kendini belli eden bir cilt hastalığıdır. Kuyruk sokumuna yerleşmiş kıl dönmesi dediğimiz sağlık sorunu çok yaygın olarak toplumda görülmektedir. İlk aşamalarda pek belirti vermeyen ve gizli şekilde ilerleyen kıl dönmesi hastalığının ortaya çıktığı ilk evrelerde genellikle çok rahatsızlık veren bir belirti hissettirmez. Devam eden süreçte kıl dönmesi yayıldığı bölgede zamanla hassaslaşır ve bu bölgede kötü kokulu akıntı, ağrı, kanama gibi durumlar meydana gelebilir. Akıntının yanında makat bölgesinde kaşıntı, şişlik, kızarıklık ve otururken ağrı hissetme gibi durumlar takip edebilmektedir. Hastalığın ameliyatsız şekilde tedavisi için de çeşitli yöntemler mevcuttur" dedi.

Ocak şöyle devam etti:

"Ancak bu yöntemlerin başarılı olmadığı durumlarda da cerrahi yöntemler uygulanmaktadır. Çok küçük müdahalelerden çok komplike ameliyatlara kadar geniş bir yelpazede ortaya çıkan bir hastalık olup uzun süreli bekletmek, önemsememek ya da herhangi bir sorun oluncaya kadar uzman bir hekime gitmemek hastalığın tedavisinde sıkıntılara yol açabilmektedir. Kıl dönmesi yaşayan kişilere ne kadar erken müdahale edilirse o kadar erken iyileşme süreci olmaktadır. Kıl dönmesi tedavisinde özellikle lazer tedavisini önermekteyiz. Tedavide lazer cihazı ile beraber özellikle kuyruk sokumundaki oluşan tünellerin içerisine müdahale ederek tünelleri lazer ışınının enerjisi ile kapatarak iyileşmelerini sağlayabiliyoruz. Yine belden uyuşturularak lokal anestezi ile yapılan ve kuyruk sokumundaki kıl dönmelerine erken dönemlerdeki lazer uygulamalarında büyük başarılar elde edilmektedir. Daha ileriki aşamalarda da yine lokal tedavilerle beraber cerrahi tedaviler yapılabilmektedir"