Üçlü negatif meme kanserinde hızlı tanı ve doğru tedavi önemli
Sağlık Bakanlığı verilerine göre dünya genelinde yaklaşık her altı, Türkiye’de ise her beş ölümden biri kanser nedeniyle gerçekleşiyor. Kadınlarda görülme sıklığında ilk sırada yer alan üçlü negatif meme kanserinin erken tanısı için elle muayenenin 20’li yaşlara inmesi öneriliyor.
İdil Alakuş DereKanser Savaşçıları Derneği, “Üçlü Negatif Meme Kanserinde Hasta Yolculuğu” adlı bir bilimsel araştırmaya imza attı. Araştırma, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürkan Sert tarafından yürütüldü.
Kanser Savaşçıları Derneği Başkanı Belma Kurdoğlu Akgün, bu araştırmayla üçlü negatif meme kanseri (Triple Negative Breast Cancer - TNBC) tanısı alanların ve yakınlarının tedavi ve sonrasındaki süreçlerinde karşılaşabilecekleri ihtiyaçlara çözümler üretebilmeyi amaçladıklarını söyledi. Araştırmaya ilişkin bilgiler veren Prof. Dr. Gürkan Sert, tanının konması, tedavi ve sonrasında, psikolojik, ekonomik ve sosyal yönden desteklenmesinin hastanın refahı açısından tıbbi tedaviler kadar önem taşıdığına dikkat çekti. Sert, hastalığı konusunda doğru bilgiye ulaşamayan veya eksik bilgilendirilen hastaların internetten bilgi edinme yoluna gidebildiklerini ve bu durumun genellikle düş kırıklığıyla sonuçlandığını ifade etti.
10 YILDA BÜYÜK İLERLEME
Kanser Savaşçıları Derneği’nin “Hasta Yolculuğu” konusundaki araştırmasının özellikle üçlü negatif meme kanseri farkındalığı adına önemine dikkat çeken iç hastalıkları ve tıbbi onkoloji uzmanı Prof. Dr. Özlem Sönmez ise “Klinik çalışmalarda geçen 10 yıla göre büyük ilerleme kaydettik. Üçlü negatif meme kanseri, diğer meme kanseri türlerinden hastalık seyri ve tedavi yanıtı açısından farklılıklar gösteriyor. TNBC hastaları genellikle genç ve ailede kanser öyküsü olan kadınlardan oluşuyor. Ancak klinik çalışmalar, uygun hastaların yenilikçi tedavi seçeneklerine erişimini mümkün kılıyor. Erken tanı için 20’li yaşlardan itibaren elle muayeneye başlanmalı. Ailede meme kanseri öyküsü varsa 40 yaşında başlayan mamografi yaşı 30’lu yaşlara çekilmeli” dedi.
‘ÇAREYİ SOSYAL MEDYADA ARAMAYIN’
Prof. Dr. Özlem Sönmez, kanser hastalığında doğru bilgilendirmenin önemine vurgu yaparak “Hastaların, konunun uzmanı olmayan kimseler tarafından oluşturulan, özellikle sosyal medya kaynaklarından tedavi yöntemleri araması, tanı ve tedavi süreçlerinde telafisi mümkün olmayan olumsuz sonuçlara yol açabiliyor. Hastalığın tedavisi ve takibi için hasta mutlaka tıbbi onkoloji uzmanına başvurmalıdır. Öte yandan kanserle mücadele eden hastaların doğru bilgi kaynaklarına erişiminin sağlanmasının da son derece önemli olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.