Türkiye'den kaçış: Hekimler göçü

Hekimlerin ekonomik, idari, hukuki olarak bir gelecek göremediğine dikkat çeken İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, “Son seçimlerden sonra hekimlerin tabipler birliğine iyi hal belgesi müracaatı konusunda bir yükselme var” diyerek rakam açıkladı. Kaynak, “İzmir’de son 6 yılda 554 doktor başka ülkelere gitti. Türkiye genelinde bu yıl 4 bin doktorun yurt dışına gitmesi bekleniyor” dedi.

Yusuf Körükmez

Türkiye’de sağlık çalışanları üzerinde yapılan baskı, şiddet ve ücret yetersizliği gibi nedenlerden dolayı geçen yıl 2 bin 685 doktor yurt dışında çalışmak için Türk Tabipler Odası’ndan batı ülkelerinin tabip odalarının istediği “İyi Hal Belgesi” talebinde bulundu. Bu rakam bu yıl ilk 6 ayda bin 361’e yükseldi. İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, bu rakamın yıl sonunda 4 bini bulacağını belirtti. İzmir’de 2023 yılı içerisinde 85 hekimin belge talebinde bulunduğunu aktaran Kaynak, son 6 yılda ise İzmir’den 554 doktorun ülkeyi terk etmek için iyi hal belgesi aldığını belirtti.

“BELGE ALMADAN GİDENLER VAR”

İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Kaynak, “10 sene evvel 2013 yılında Türkiye'den 45 hekim ayrılmış. Daha evvel zaten ayrılan hekim sayısı son derece sınırlıydı. 2017-18 yılından sonra çok hızlı bir şekilde hekimlerin Türkiye’yi terk ettiğini görüyoruz. Geçen yıl ilk 6 ayda bin 171 tane hekim belge aldı ve yıl sonuna kadar bu rakam 3 bine yakınlaştı. Bu sene ilk altı aya bakacak olursak bin 361 hekim belgeyi aldı. Bu ikinci dönem daha da artacak. Yıl sonunda bu rakamın 4 bin civarında olmasını bekliyoruz. Ayrıca belge almadan da yurt dışına gitmekte olan hekimler de var. Dolayısıyla bu rakam daha yüksek” diye konuştu.

İzmir'de son 6 yılda "iyi hal belgesi" alan hekim sayısı

ÜLKE EKONOMİSİ UMUTSUZLUK KAYNAĞI

AKP hükümetinin politikalarıyla hekimliğin itibarsızlaştırıldığını belirten Kaynak, “Hekimlik mesleğinin itibarsızlaştırılması ve bunun bir hükümet politikası olarak sürekli ve istikrarlı bir şekilde uygulanması, sonrası toplum gözünde de artık hekimlik mesleğinin itibarı kayboldu. Bu itibarsızlaştırma sadece hekimleri kötüleyerek, aşağılayarak veya eleştirerek değil maaş ve çalışma koşullarıyla da var yapıldı. Yoksulluk sınırı civarında maaşların enflasyon karşısında erimesi, Türk lirasının alım gücünü hızla kaybetmesi gibi durumlar da hekimler için özellikle genç hekimler için çok büyük bir umutsuzluk kaynağı durumunda. Türkiye’de bir de konut problemi var. İnsanlar artık ev alma hayalini kendi yaşam planlarının dışına çıkarttılar” diye konuştu.

“TÜKENMİŞLİK SENDROMU, MOBBİNG...”

Sağlık Bakanlığı’nın uygulamaya geçtiği Sağlıkta Dönüşüm Programı’yla sağlık merkezlerinin ticarethanelere dönüştüğüne, yurttaşların aile hekimlerine gitmek yerine eğitim ve araştırma hastaneleri veya üniversitelerini tercih ettiğini bunun da hastanelerde yığılmalara yol açtığını aktaran Süleyman Kaynak, “Sonra beş dakikada iki dakikada üç dakikada hasta bakılmaya hekimler zorlanmıştır. Bunun sonucunda hekimler ve sağlık personeli tükenme sendromu yaşamıştır. Yani bu şekilde ne hekimlik yapılır, ne sağlık hizmeti verilir, ne de insani bir çalışma ortamının sağlanır. Çalışma koşulları sık sık rotasyonlar, görevlendirmeler, mobbing gibi uygulamalar da hekimlerin çalışma koşullarını çok ağırlaştırıyor. Dolayısıyla mali ve idari bakımdan Türkiye'de hekimlik yapmak artık çok mümkün değil” ifadelerini kullandı.

İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak

DOKTORLAR BEYAZ KOD VEREMİYOR

Türkiye'de, dünyanın hiçbir yerinde olmayan ‘sağlıkta şiddet’ veya ‘sağlık terörü’ sorunuyla da karşı karşıya olduklarını belirten İzmir Tabip Odası Başkanı, “Bugün herhangi bir hekim iş yerinde veya iş yerinden giderken, dönerken bir şiddetle karşılaşmayacağını ve başına ne geleceğini bilmeden iş yerine gidiyor.  Türkiye'de son on yıl içerisinde yaklaşık 110 bin civarında sözlü veya sağlıkta şiddet olayı kayıt altına alınmıştır. Günde yaklaşık olarak seksen civarında beyaz kod verilmektedir. Aslında bu rakam en az iki üç kat falzadır. Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının büyük bir kısmı beyaz kod vermekten kaçınmaktadır. Çünkü beyaz kod verdiğiniz zaman saldırganla beraber ve emniyet güçlerine ve hukuki sorgulamalara uğramakta bu da hem zaman hem de aşağılayıcı bir itibarsızlaştırma yaratmaktadır. Dolayısıyla hekimler çok çok mecbur kalmadıkça beyaz kod da vermekten kaçınıyor. Ayrıca şiddet artık sadece iş yerinde değil, iş yeri dışında da meydana gelmektedir. Çünkü hekimler, takip edilmekte, alışveriş merkezlerinde veya evlerinde, evlerinin önünde şiddete uğruyor. Dolayısıyla bu artık terör haline gelmiş durumda. Bu konuda kamu yönetimi herhangi bir önlem almayı düşünmemiştir ve düşünmemektedir. Sağlıkta şiddet gündemiyle toplanması gereken TBMM Genel Kurulu o gün çoğunluk olmadığı için toplanmamıştır. Bu çok ciddi bir samimiyetsizlik, ciddi bir iki yüzlülüktür. Kamu yöneticileri tıkanmış olan sağlık sistemini yürütebilmek için o yurttaşa zor kullanma yetkisini devretmiş görünüyor ve bu normalleştiriliyor” dedi.

SEÇİMLER SONRASI TALEP ARTTI

14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimleri sonrası belge talebinin arttığına dikkat çeken Süleyman Kaynak, “Bütün bunları bir arada düşünecek olursak tabii liyakatsizlikten, kadrosuzluktan, rotasyonlardan yani pek çok idari problemden de söz edebiliriz. Ama sonuç itibariyle genç bir hekim; Türkiye'de artık kendisine ne ekonomik olarak, ne idari olarak, ne hukuki olarak bir gelecek görememekte ve dolayısıyla farklı seçenekler bulma çabası içerisine girmektedir. Çünkü bunların düzelebileceği yönünde de bir emare yok. Son milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra hekimlerin tabipler birliğine iyi hal belgesi müracaatı konusunda bir yükselme var. Bu da görünüyor ki seçimler bir rengi noktası olarak düşünüldü ve seçim sonrasında insanlar hele de hükümette, sağlık bakanının ve sağlık politikalarının değişeceğini ilişkin hiçbir emare göremedikleri için maalesef büyük bir umutsuzluğa kapılmak suretiyle Türkiye'den ayrılma kararı almış olan hekimlerin sayısında bir artış gözlenmekte” şeklinde konuştu.

"20 TIP FAKÜLTESİ MEZUNU KADAR HEKİM GİDİYOR"

Bu yıl yurt dışına gidecek hekim sayısının 4 bin dolaylarına çıkacağı söylemini yenileyen Kaynak, “Türkiye'de 20 tane tıp fakültesini başka ülkelere hekim göndermek için eğitiyor. Bu çok önemli bir rakamdır. Hollanda, Belçika gibi ülkelerde zaten toplantı fakültesi sayısı yaklaşık olarak bu kadar. Dolayısıyla Türkiye çok ciddi, değerli bir insan gücünü maalesef hızla yitirmekte. Bu konuda çok hızlı bir şekilde temelli önlemler alınmadığı takdirde bu da artarak devam edecektir. Bu çok ciddi bir ekonomik ve insan gücü kaybıdır. Çok ciddi bir yetişmiş eleman ve insan kaybıdır. Bunu çok hızlı bir şekilde ele alıp değerlendirmek gerekiyor” dedi.