Türkiye prezervatif kullanımında 20'nci sırada: Uzmanlar cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı uyarıyor
Dünyanın önde gelen prezervatif markalarından Durex’in yaptığı bir cinsel sağlık araştırmasına göre Türkiye’de prezervatif kullananların sadece yüzde 11’i bu yöntemi cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmak amacıyla tercih ediyor. Peki neden bazı cinsel yolla bulaşan hastalıkların artmasına rağmen prezervatif kullanımı düşük?
BBC TürkçeUluslararası bir araştırmaya göre Türkiye, prezervatif kullanımında 36 ülke arasında 20'nci sırada yer alıyor.
Dünyanın önde gelen prezervatif markalarından Durex’in 29 binden fazla insanla yaptığı araştırmaya Türkiye’den katılanların yüzde 46’sı, güvenilir bir partnerle prezervatif (kondom) kullanmanın gereksiz olduğunu söyledi.
Bu oran küreselde yüzde 21.
Türkiye'de prezervatif kullandığını söyleyenlerin yüzde 58’i bu yöntemi gebelikten korunmak için seçtiğini ifade etti.
Sadece yüzde 11’i cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmak için prezervatif tercih ettiğini aktardı.
Türkiye’de son yıllarda cinsel yolla bulaşan bazı hastalıklarda artış görülmesine rağmen prezervatif kullanımının düşük olması soru işaretlerini beraberinde getirdi.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre prezervatif, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmanın öncelikli yöntemlerinden biri.
Doktorlara göre tablo, Türkiye’de cinsel sağlığa bütüncül bir yaklaşım olmadığına işaret ediyor.
BAZI HASTALIKLAR SON YILLARDA ARTTI
Türkiye’de cinsel yolla bulaşan hastalıklarda en dramatik artış frengi yani sifiliste görülüyor.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre sifilis vakaları beş yıl içinde iki katına çıktı.
2022 yılında 3.533 sifilis hastası kaydedildi.
Sifilis, genellikle cinsel yolla bulaşan bakteriyel bir enfeksiyon hastalığı.
Cinsel yolla bulaşan ve başka bir bakteriyel enfeksiyon olan klamidya daha dalgalı bir seyir izliyor.
En son 2022 yılında 31 klamidya vakası kaydedilmiş.
Bel soğukluğu olarak bilinen ve bakteriyel bir enfeksiyon olan gonore de yıllar içinde artan ve azalan bir tablo ortaya koyuyor.
2021 yılında 57 kişide görülmüşken 2022 yılında vaka sayısı 133’e çıkmış.
Bağışıklık sistemini zayıflatan bir virüs olan HIV ve bu virüsün yol açtığı AIDS ise 2022 yılında 5.710 kişide tespit edildi.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2023 yılında bu rakam 1.728'e düştü.
HIV ve AIDS vakaları 2000'li yıllarda dünyada azalırken Türkiye'de artma eğilimindeydi.
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları HIV/AIDS Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Halis Akalın, 10Haber'e yaptığı açıklamada verilerdeki düşüşü test yaptıranların sayısındaki düşüşle ilişkilendirdi.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de HIV ile yaşayan 39 bin kişi var.
Ancak Akalın, bu sayıyı ikiyle çarptıklarını ifade ediyor, vakaların yarısının tanı almadığını düşünüyor.
Koronavirüs döneminde de test yaptıranların sayısının azaldığını vurguluyor.
Yine bakanlık verilerine göre tanı alanların yüzde 80'i erkek ve vakalar en fazla sırasıyla 25-29 ve 30-34 yaş gruplarında görülüyor.
'BU HASTALIKLARLA İLGİLİ BİLGİ EKSİKLİĞİ VAR'
Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Prof. Dr. Osman Köse’ye göre bu verilere rağmen kondom kullanım oranının düşük olması, bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor.
Türk Dermatoloji Derneği’nin cinsel yollarla bulaşan hastalıkları araştıran veneroloji çalışma grubunun da başkanı olan Köse, “Cinsel yollarla bulaşan hastalıkların önemi çok bilinmiyor. Bu hastalıklar nasıl bulaşıyor, nasıl olur, bilgi eksikliği var” diyor.
Köse’ye göre “kişilerin kendine inanılmaz derecede güvenmesi” de kondom kullanımının düşük olmasının nedenleri arasında.
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ekin Bozkurt Şavk da bu konuların açık konuşulmadığı ülkelerde bu sonucun beklenen bir durum olduğunu söylüyor.
“Cinsel sağlık eğitimi en prestijli üniversitelerin tıp fakültelerinde bile yok” diyen Şavk ekliyor:
“Doktor olma aşamasındaki kişilerin bile temel cinsellikle ilgili bir şeyleri yanlış bildiğini görebiliyorum.”
CİNSEL PARTNER BULMA OLANAKLARININ ÇEŞİTLENMESİ
Vajinal, anal ve oral seks sırasında kondom kullanılması, vücut sıvıları aracılığıyla aktarılan hastalıklardan korunmakta kilit bir rol oynuyor.
İstanbul merkezli Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Hakları (CİSÜ) Platformu da artan sifiliz vakalarına dikkati çekerek güvenli cinsel davranışların geliştirilmesi durumunda bu hastalıklara karşı korunma sağlanabileceğini vurguluyor.
CİSÜ platformunun üyesi Pozitif Yaşam Derneği'nin proje yöneticisi olan Canberk Harmancı, konuyla ilgili geçen yıl yaptığı basın açıklamasında uyuşturucu madde kullanımının kondom kullanımını olumsuz etkilediği uyarısını yapmıştı.
Harmancı, “Kimyasal madde etkisi altında cinsellik deneyimleri, otokontrol mekanizmalarını zafiyete uğratarak kondom kullanımının terk edilmesine neden oluyor” demişti.
Harmancı’ya göre teknoloji ile insanların cinsel partner bulma olanaklarının çeşitlenmesi ve partner sayısının artması da cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlarla karşılaşma ihtimalini artırıyor.
DİĞER KORUNMA YÖNTEMLERİ
Bu hastalıkların riskini azaltmak için kondom kullanımı dışında takip edilmesi gereken başka yöntemler de var.
İngiltere’nin sağlık sistemi NHS, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmak için bu hastalıklara karşı düzenli olarak test yapılması gerektiği uyarısında bulunuyor.
HPV ve Hepatit B virüslerine karşı aşı olmak da etkin korunma yöntemleri arasında sayılıyor.
Yine NHS'e göre enfeksiyonu önleme amaçlı HIV ilaçları da korunma yöntemleri arasında yer alıyor.
Bazı ülkelerde kondom bedava dağıtılıyor.
Hamileliğe karşı yüzde 98 koruma sağlayan kondomlar, Türkiye’de de kimi sağlık kuruluşlarından ücretsiz temin edilebiliyor.
Ancak bu kuruluşların hangileri olduğu, ücretsiz kondom temininin nereden ve nasıl olabileceğine dair kamuya açık kaynak bulmak zor.
Bu yüzden Sağlıkta Genç Yaklaşımlar Derneği, Aile Sağlığı Merkezleri’nden kondom ve gebeliği önleyici hap temin edilmesi uygulamalarında yaşanan aksaklıkların giderilmesi çağrısı yapıyor.
'CİNSEL SAĞLIK EĞİTİMİ KÜÇÜK YAŞTA BAŞLAMALI'
NHS, cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı partnerlerin korunma yöntemleri hakkında konuşmasını öneriyor.
Prof. Dr. Ekin Bozkurt Şavk da çocukluktan beri cinsel sağlık ile ilgili eğitim verilmesinin bu konuları konuşmaya alışmakta mühim olduğunu vurguluyor.
Şavk, “Başka kişiyle temas, ilişki nasıl kurulur, derdim olursa nasıl anlatırım, hoşuma gitmeyen bir şey olursa bunu nasıl söylerim, cinsellikle ilgili bazı şeyleri nasıl konuşurum, ana sınıfından, çok daha küçük yaşlardan eğitime girmesi gereken şeyler” diyor.
SAĞLIK BAKANLIĞI’NIN GÖREVİ
Cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı bilinçlenmenin artırılması, Sağlık Bakanlığı’nın görev tanımları arasında.
Doktorlar, bu alanda sağlıklı verilerin yeterince ve detaylı bir şekilde paylaşılamamasından şikayetçi.
Cinsel sağlık konusunda daha çok araştırma yapılması, bu araştırmaların üniversitelerle paylaşılması ve çalıştaylar düzenlenmesi gerektiğini vurguluyorlar.
Prof. Dr. Osman Köse, sağlıklı istatistikler toplandıktan sonra bu hastalıklara karşı strateji belirlenmesi gerektiğini söylüyor.
Prof. Dr. Ekin Bozkurt Şavk da, “Sağlıklı verilere sahip olmadığımız hastalıklar ile nasıl mücadele edeceğimizin stratejisini geliştirmek çok kolay değil” diyor.
Doktorlara göre cinsel yollarla bulaşan hastalıklara karşı kamunun bütüncül bir politika izlemesi, bu hastalıklara karşı bilinçlendirmenin kamu spotları, reklamlar ve toplantılar yoluyla yapılması gerekiyor.
Şavk, bu hastalıkların tedavisiyle ilgili bir şablonun belirlemesinin de önemli olduğunu vurguluyor.