TTB-AHEK Başkanı Kırımlı deprem bölgesindeki hekimlerin durumuna dikkat çekti
TTB-AHEK, Adıyaman’da “2. Deprem Bölgesi Çalıştayı”nı yaptı. TTB-AHEK Başkanı Emrah Kırımlı, “Konteynerlerin yanına prefabrik binalar yapılmış. Muhtarlık, sosyal hizmetler gibi şeyler için. ASM’ler hâlâ yok. Yeni konteyner birimler açmışlar. Sadece konteyner koymuşlar. ‘İçinin malzemelerini siz tamamlayın’ diyorlar” ifadelerini kullandı.
Merve KılıçTTB-AHEK, geçen yıl temmuz ayında gerçekleştirdiği “Deprem Bölgesi Çalıştayı”nın 2’ncisini gerçekleştirdi. Aile hekimleri, depremlerin yıkıma uğrattığı illeri gezmelerinin ardından çalışmalarının sonuçlarını Adıyaman’da bir araya gelerek ortaya koydu. Çalıştayın sonuçlarına ilişkin bilgi veren TTB-AHEK Başkanı Emra Kırımlı, “Ne yazık ki geçen yıldan bu yana değişen bir şey yok. Arkadaşlarımız hala lavabosu bile olmayan konteynerlarda çalışıyorlar” dedi. Kırımlı, “Konteynerlerin yanına prefabrik binalar yapılmış. Muhtarlık, sosyal hizmetler gibi şeyler için. ASM’ler hala yok, yapılmıyor. Yeni konteyner birimler açmışlar. Sadece konteyner koymuşlar. ‘İçinin malzemelerini siz tamamlayın’ diyorlar” ifadelerini kullandı. ASM’lerin her şeylerinin 30-40 bin liralık cari ödemelerden karşılanmasının istendiğini vurgulayan Kırımlı, “Bir bilgisayarın bile en uygun fiyatlısının 15 bin TL olduğu bir dünyadan bahsediyoruz. ASM’lerde A,B,C, D gibi sınıflandırma var. Ona göre personel çalıştırıyoruz. Bunun için denetleme yapıyorlar. ‘Siz sınıflandırmaya uygun değilsiniz’ diyorlar. Halen bağış için yapılmış bazı ASM’ler var. Ayakta kalan ASM’leri ilçe sağlık merkezleri almış, oralarda çalışıyorlar” diye konuştu.
‘2 KİŞİDEN BİRİ GİTMEK İSTİYOR’
Kırımlı, “Depremden etkilenen yerlerden yakında olup, depremden etkilenmeyen yerlere göçler olmuş. Oraların nüfusları çoğalmış” dedi. Bölgedeki aile hekimlerine yönelik yapılan ankete işaret eden Kırımlı, “ 2 kişiden biri bölgeden ayrılmak istiyor. Çünkü nüfuslar düştüğü için maaşlar düşüyor. Baskı ve mobbing var. Çalışma şartları ağır. Hâlâ barınamayan, konteynerde kalanlar var. Bir tükenmişlik anketi yaptık. 3 kişiden biri depresyona yatkın çıktı” değerlendirmesinde bulundu. Aile hekimliği dışında her şeyde düzenleme olduğunun altını çizen Kırımlı, “Orada deprem güvenliği var mı diye sorduk arkadaşlara. Yüzde 35’e yakını ‘güvenliği yok’ dedi. Test edilmiş, orta hasarlı çıkmış binalarda kalmaya devam ediyorlar. Bunlar deprem geçirmiş insanlar” diye konuştu.
‘ÖLÜM ORANLARI ARTIYOR’
Kırımlı, “Bir bölgede çalışan aile hekimi, ebe, hemşiresi ayrıldığı zaman ölüm oranları da yüzde 5 civarında artıyor. Oradan o kişilerin ayrılması demek, depremde ölen kadar kişinin bir daha ölmesi demek. Orayı bilen, oradaki vatandaşın sorunlarını bilen sağlık çalışanının oradan ayrılması ölümleri artırıyor” ifadelerini kullandı. Bölgedeki aile hekimlerinin yalnızca sağlık sorunlarıyla değil yaşam koşullarıyla da ilgilendiğinin altını çizen Kırımlı, “Bölgeyi sahiplenmeye çalışıyor. Muhtemelen o arkadaşlarımızı oradan kovalamak istiyorlar. 57 bin TL maaş alan bir doktor var. Bundan daha fazla parayı her yerde kazabilir. Bu ona ‘orada çalışma’ demek” dedi. Kırımlı, “Orayı savundukları için hükümet, o savunuculuğu istemiyor” ifadelerini kullandı.