Soğuklar değil, kalabalık havasız ortamlar hasta ediyor

Kışın gelmesiyle okullarda bulaşıcı hastalık riski artıyor. Prof. Dr. Tuna Demirdal, kalabalık ve havasız ortamların bakterilerin yayılmasına yol açtığını belirtti. "Çocukların sıkça ellerini yıkaması, sınıfların havalandırılması ve oyuncakların temizlenmesi gerekiyor. Yüksek ateş durumunda doktora başvurmak ve C vitamini içeren meyveler tüketmek de önemli" dedi.

cumhuriyet.com.tr

Havaların soğumaya başlamasıyla bulaşıcı hastalıkların kalabalık ortamlarda, özellikle okullarda bir tehdit oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Tuna Demirdal, “Bakterilerin temel sebebi havasız ortamlar. Kreşlerde oyuncakların, dershanelerde kapı kolları ve sıraların mutlaka deterjan ve suyla temizlenmesi gerekiyor. Bu şartlara uyulursa hastalıkları daha az göreceğiz” dedi.

Kışın gelmesiyle birlikte bulaşıcı hastalıklar özellikle okullarda çocuklar üzerinde bir tehdit oluşturmaya başladı. Böylece akıllarda ‘kışın gelmesi ve havanın soğumasıyla birlikte bu bakteriler daha mı hastalık yapıcı hale geliyor?' sorusu yer almaya başladı. Prof. Dr. Tuna Demirdal, durumun aslında öyle olmadığını, bakterilerin temel sebebinin, kalabalık ve havasız ortamlarda bulunmak olduğuna dikkat çekti.

"SINIFLAR HAVALANDIRILMALI, ÇOCUKLAR ELLERİNİ YIKAMALI"

Okullarda sınıfların sık sık havalandırılması uyarısında bulunan Prof. Dr. Demirdal, çocukların tuvalet öncesinde ve sonrasında ellerini yıkaması, öğle yemeğini de orada yiyorlarsa yemek öncesinde ve sonrasında da yıkamaları ve bu şartlara mutlaka uyulması önerilerinde bulunan bulundu.

“ENFEKSİYONLAR, BURUNDAN GİREREK AKCİĞERLERE KADAR ULAŞABİLİYOR”

Havaların daha da soğuduğu zaman fizyolojik olarak bir değişikliğin söz konusu olduğunu belirten Demirdal, sözlerine şöyle devam etti:

“Özellikle solunum yolu enfeksiyonları, solunum yoluyla burundan başlayarak akciğerlere kadar ulaşabiliyor. Soğuk havalarda burnumuzda bulunan koruyucu epitel dediğimiz yapılar tam olarak çalışmayabiliyor. Bu nedenle dışarıdan bakteri dediğimiz mikroorganizmaların hem üst solunum hem de alt solunum yolu enfeksiyonu yapma ihtimali biraz daha artıyor.”

“OYUNCAKLAR, SINIFLARDAKI KAPI KOLLARI VE SIRALAR SİLİNMELİ”

Enfeksiyonlardan korunmak için ailelere de önemli görevler düştüğüne dikkat çeken Demirdal, “Çocuklar birbirlerine sarılıp, oyuncaklarla birlikte oynayabiliyorlar. O günün bitiminde oyuncak bulunan kreşlerde oyuncakların deterjan ve suyla mutlaka temizlenmesi ve silinmesi gerekiyor. Kapı kolları ve dershanedeki sıraların mutlaka sabun ve suyla temizlenmesi gerekiyor. Bu şartlara uyulursa hastalıkları daha az göreceğiz. Ama tamamen engellemek mümkün değil” sözlerine yer verdi.

“KALABALIK ORTAMLARDA ‘MASKE' ÖNERİSİ

Pandemi döneminde maskenin biraz itici bir şey olduğunu ama sonuç olarak koruduğunu aktaran Prof. Dr. Tuna Demirdal, şu anda pandemi olmadığı için ‘maske takılsın' önerisinde bulunamadıklarını fakat özellikle iş yerleri ve okullarda yetişkinlerin, öğretmenlerin hastaysa, hapşırma gibi durumlarda virüsleri ve bakterileri etrafa saçmamak adına maske kullanabileceklerini önerdi. Sözlerini sürdüren Prof. Dr. Demirdal, çocuklara maske takılmasını zorlamanın çok iyi olmayabileceğini de ifade etti.

“ÇOCUKLAR ÇOK HASTAYSA OKULA GİTMEMELİ”

Sınıflarda çocuklara mendil verilmesinin önemli olduğunun altını çizen Demirdal, çocuğun hapşırırken bu mendili kullanması ve ardından ellerini silmesi gerektiği önerisinde bulundu. Açıklamalarını sürdüren Demirdal, “Bunlara dikkat edildiği takdirde mutlaka bu enfeksiyonlar daha az olarak görülecektir. Çocuklar çok hastaysa okula gelmemesi lazım. Çünkü başkalarına bulaştırabilir. Birkaç gün evinde dinlenebilir ve doktordan rapor alabilirler. Fakat hafif enfeksiyonlarda okullardan geri kalmalarına gerek yok” diye belirtti.

‘YÜKSEK ATEŞ' UYARISI

Çocukların yüksek ateşi varsa bunun önemli bir belirti olduğunu aktaran Prof. Dr. Demirdal, bazen hafif bir ateşin çıktığını ve gün içinde kendiliğinden düşebildiğini söyledi. Fakat çocukta düşmeyen bir ateş varsa, çocuk ayakta duracak kadar kendini iyi hissetmiyorsa, beslenemiyorsa ve gıdasını alamıyorsa mutlaka doktora başvurulması gerektiği uyarısında bulunan Demirdal, bu durumda hem ilaç alınması hem de dinlenilmesi önerisinde bulundu.