Sağlıkta yanlış bilgi salgın kadar tehlikeli olabilir
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Halk Sağlığı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Topbaş, sağlık sorunlarıyla ilgili internet aramalarında yanlış bilgiler ve reklam amaçlı ürünlerle karşı karşıya kalınabildiğini, bu tür bilgilerin insanları ciddi sıkıntıya sokabildiğini söyledi.
AAKaradeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Halk Sağlığı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Topbaş yaptığı açıklamada, internet ortamında ve sosyal medyada doğru ve güvenilir sağlık bilgisi edinebilmenin önemli olduğunu belirtti.
Covid-19'un, Çin'den ilk 31 Aralık 2019'da bildirildiğini anımsatan Topbaş, "Resmi kayıt olarak 11 Mart 2020'de de Dünya Sağlık Örgütü pandemi ilan etti. Yani bir virüs Çin'den çıkıyor, tüm dünyayı fiziksel olarak 70 günde etkisi altına alıyor. Bilgi tam tersine 7 saniyede tüm dünyaya yayılıyor. Dolayısıyla insanlar da bu bilgiye ulaştıklarında bu bilginin doğru olup olmadığını teyit etmeden, sanki doğruymuş gibi kabul edip değer yargıları oluşturmaya başlıyor" diye konuştu.
Topbaş, bunların insanları ciddi şekilde olumsuz etkileyebildiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aile hekimlerine veya polikliniklere hastalarımız 'hocam bende şöyle bir hastalık var. Onu internette araştırdım, şöyle bir sorunmuş. Kansermiş, şöyle öldürürmüş, şöyle beni etkilermiş' bilgileriyle geliyorlar. Eskiden biz bunu belki aile büyüklerimizden, komşularımızdan öğrenirken şimdi en küçük bir şikayette internetten, arama motorlarından veya sosyal medyadan öğrenmeye çalışıyoruz. Bunun sonucunda da çok enteresan kavramlarla karşı karşıya kalıyoruz ve endişeyle sağlık kuruluşlarına başvuruyoruz."
İnsanların internette, arama motorlarında sağlıkla ilgili yakınmalarını arattıklarında ilginç şeylerle de karşılaşabildiklerini ifade ederek, "Dolayısıyla siz bir aramaya girdiğinizde reklam ajanslarının ya da reklam içeren sitelerin ürünleriyle karşı karşıya kalıyorsunuz. Bir anda o bilgi farklı bir noktaya evriliyor ve insanları çok ciddi şekilde sıkıntıya sokabiliyor. Biz buna bilginin salgını diyoruz " dedi.
'SAĞLIK OKURYAZARLIĞIMIZI ARTIRMAMIZ GEREKİYOR'
Topbaş, bu durumun önüne geçebilmek için sağlığın iyi bilinmesi gerektiğine dikkati çekerek, "Sağlık okuryazarlığımızı artırmamız gerekiyor. Sağlık okuryazarlığının bir bileşeni de dijital sağlık okuryazarlığı. Yani internette veya sosyal medyada dijital ortamlarda doğru bilgiye ulaşabilmek için dijital sağlık okuryazarlığımızı artırmamız gerekiyor" diye konuştu.
Ulaşılan bilginin doğruluğunun teyit edilmesi gerektiğini vurgulayan Topbaş, bilginin nasıl, kimler tarafından, hangi çalışmalar sonucu üretildiğinin mutlaka sorgulanması gerektiği kaydetti.
"Belki biraz amiyane tabir olacak ama arama motorlarında gördüğümüz her sakallıyı dedemiz zannetmememiz gerekiyor" ifadesini kullanan Topbaş, insanların merak ettikleri şeyleri araştırabileceğini ancak bunların kendilerini yanlış yöne götürebileceğini bilmeleri gerektiğini söyledi.
Topbaş, Türkiye'de artık her yere yayılmış bir aile hekimliği sistemi olduğuna dikkati çekerek, "O nedenle en yakın sağlık danışmanı olan aile hekimlerine, gerekiyorsa ikinci, üçüncü basamaktaki sağlık kuruluşlarına başvurmaları, onların doğru bilgiye ulaşmalarında hem kendileri hem aile bireyleri hem de etraftaki insanlar için daha yararlı olacaktır." dedi.
'SAĞLIKLA İLGİLİ BİR ŞEYSE GENELDE DOKTORA GİTMEK DAHA MANTIKLI'
Trabzon'da yaşayan Barış Karpuz, artık internette her konuda bilgi arandığını belirterek, "Çağın hastalığı bu ama sağlıkla ilgili bir şeyse genelde doktora gitmek daha mantıklı. Kendi adıma internetten sadece hangi doktor daha iyi ve onun yorumlarıyla alakalı bilgi alıyorum. Hastalığımı araştıracak ve onu sonuçlandıracak bir durumum yok" diye konuştu.
İnternet üzerinden kendisini tedavi etmeye çalışan insanlara yakın çevresinde şahit olduğunu dile getiren Karpuz, bunun çok yanlış olduğunu düşündüğünü belirtti.
'DUYMAK İSTEDİĞİM CEVABI ALINCA GÜZEL'
Sağlığa yönelik internette araştırmalar yaptığını söyleyen Mustafa Alagöz de, "Duymak istediğim cevabı alınca güzel de diğer türlü mutsuz olacaktım. O zaman 'Bu yalan söylüyor.' diyecektim. Aslında orada kendimizi kandırıyoruz. İşin doğrusu en azından yüzde 30-40 sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Fikir edinmiş oluyorsun, farkındalık yaratıyor yanlış dahi olsa" ifadelerini kullandı.
18 yaşındaki Efe Kara da interneti çok sık kullandığını kaydederek, "Hastalıklarla ilgili internete baktığım zaman oradaki bilgilere güvenmiyorum. 'Başım ağrıyor' yazdığımda çok farklı şeyler çıkıyor. O yüzden oradaki bilgilere güvenmiyorum, hekimlere başvuruyorum" diye konuştu.