Sağlık Bakanı Koca, iş bırakma eylemi öncesi sağlıkçılara tehdit gibi mektup gönderdi

İş bırakma eylemini ‘sorumsuzluk’ olarak nitelendiren Koca, ‘hak arama dersi’ de verdi. ‘Kendini ‘sokak’ yoluyla ifade eden taleplerin ‘yerinde’ bulunmayacağı kanısındayım” dedi.

Merve Kılıç

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sağlıkçılara “iş bırakma” eyleminden bir gün önce sağlık çalışanlarını eyleme katılmamaya ikna için “mektup” gönderdi. 19 sendika, 2 aile hekimliği federasyonu olmak üzere birleşen toplam 21 demokratik toplum kuruluşundan oluşan Sağlık ve Sosyal Hizmet Birlik ve Mücadele Platformu (SABİM), istemlerini dile getirmek amacıyla dün Türkiye genelinde iki günlük “iş bırakma” eylemi düzenledi.

Fahrettin Koca, mektubunda, “Sabrınızın ardından devletimizin ürettiği radikal çözümler ve köklü değişimler geldi. Bunların toplamına beyaz reform diyoruz” dedi. ‘Beyaz reformun’ kapsamadığı hekim dışı sağlık çalışanlarına mektubunda yer vermeyen Koca, “Hekimlerin eline geçen aylık toplam miktarın şu anki düzeylere gelebileceğini acaba kaç kişi öngörebilmişti?” diye sordu. Sağlıkta şiddet konusunda önemli adımlar atıldığını savunan Koca, uygulamada sorunların olduğunu doğrularken bu sorunları “düzenlemelerin tam yerleşmemiş olmasına” bağladı.

‘KABUL EDİLEMEZ’

Problemlerin tamamına aynı anda ve mükemmel çözüm üretilemeyeceğini savunan Bakan Koca, “Tamamıyla olgunlaşmamış çözümleri paylaşmamış olmamızı anlayışla karşılayın” dedi, sağlıkçılara “hak arama dersi” de verdi. Sağlık sisteminin her profesyoneline ihtiyaç hisseden bir sistem olduğunu belirten Koca, mektubunda “Bu işleyişe karşı sorumsuzluk anlamına gelecek, hizmetimize zarar verici yönler içerebilecek tutum ve sistematik davranışların, ne bizce ne de toplumca kabul edilir bulunması da mümkün değil. Sağlık meslek grupları için yapılan iyileştirmelerin az çok farkında olunduğu için kendini ‘sokak’ yoluyla ifade eden taleplerin ‘yerinde’ bulunmayacağı kanısındayım ve bu hatırlatmaları yapmaktan dolayı açıkçası üzüntü içindeyim” değerlendirmesine yer verdi.

‘DOSTANE MEKTUP’

Koca, “Peki, haklarımızı kiminle, nerede, nasıl arayacağız? Üzerinde yeniden düşünülecek konu bu. Bu dostane mektup, size doğru kişinin Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanı, doğru yerin Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı, doğru yöntemin ‘iletişim’ ve çözüm üretimine işte bu eksende şahsen katılım olduğu mesajını versin istiyorum. Dönemsel haletiruhiyemizin, sorun çözme amacı yerine başka amaçlar güttüğünden pek emin olamayacağımız taraflarca fırsat bilinmesine izin vermemeliyiz. Bu durumun; mesleğimizin düşüşünden şikâyet edilen itibarını iyice tehlikeye attığını, sağlık alanındaki örgütlü yapılarınsa bizimle kan uyuşmazlığı gösteren yöntemler yerine bambaşka bir yaklaşıma ihtiyacı olduğunu kabul etmeliyiz” ifadelerini kullandı.