Pankreas kanseri erken evrelerde belirti vermiyor, ancak geç tanı can alabiliyor

Onkoloji Uzmanı Dr. Abdullah Büyükçelik, pankreas kanserinin genellikle ileri evrelerde tespit edilen bir hastalık olduğunu belirterek, “Pankreas kanseri yerleşim yeri itibarıyla erken dönemlerde çok fazla belirti vermez” dedi.

İHA

Dünyada her yıl yaklaşık 500 bin kişinin pankreas kanserine yakalandığını açıklayan Dr. Büyükçelik, “Pankreas kanseri, pankreas adı verilen organımızdan gelişen kötü huylu tümörleri ifade eder. Pankreas, midenin gerisinde ve karın bölgesinin arkasında yer alır. Hem endokrin hem de ekzokrin işlevleri bulunan bu organ, kan glikoz seviyelerini düzenleyen hormonları salgılar ve sindirimde görev alır. Ancak pankreas kanseri genellikle agresif seyreder ve hastaların büyük bir kısmı maalesef hastalık ileri evrede teşhis edilir,” dedi.

Türkiye’de her yıl yaklaşık 2 bin 500 kişiye pankreas kanseri teşhisi konduğunu belirten Dr. Büyükçelik, bu hastaların neredeyse tamamının hastalığa bağlı yaşamını yitirdiğini vurguladı. Pankreas kanserinin erken teşhisi için rutin bir tarama testinin bulunmadığını söyleyen uzman, ancak bazı ailevi kanser öyküsü olan bireylerin daha yakın takibe alınarak erken teşhis konulabileceğini belirtti.

ERKEN DÖNEM BELİRTİLERİ ZAYIF

Pankreas kanserinin erken evrede belirti vermediğini ifade eden Dr. Büyükçelik, hastalığın çoğunlukla ilerleyen dönemlerde karşımıza çıktığını söyledi. “Ağrı, iştahsızlık, kilo kaybı gibi belirtiler genellikle hastalık ilerledikçe görülür. Ayrıca hastalık, komşu organlara baskı yaparak sarılık gibi belirtilere yol açabilir. Yeni başlayan diyabet de pankreas kanserinin habercisi olabilir” dedi.

Pankreas kanseri tanısının koyulmasında genellikle karın ultrasonografisi kullanıldığını belirten Dr. Büyükçelik, daha ileri tetkiklerin ise MR, tomografi, PET-BT gibi yöntemlerle yapılabileceğini söyledi. Pankreas kanserinin tek küratif tedavi seçeneğinin cerrahi olduğunu, ancak hastaların büyük bir kısmının geç evrede teşhis edildiği için cerrahi müdahalenin genellikle uygulanamadığını ifade etti. Geç evre hastalarda tedavi seçeneklerinin ise kemoterapi, radyoterapi, genetik analizlerle hedeflenen tedaviler ve bazı hastalarda immünoterapiler olduğunu belirtti.

OBEZİTE VE SİGARA RİSK FAKTÖRLERİ

Pankreas kanserinin kesin sebepleri net olmamakla birlikte, sigara ve alkol tüketiminin yanı sıra obezite gibi faktörlerin bu hastalığın gelişiminde rol oynadığını belirten Dr. Büyükçelik, “Ailede pankreas kanseri öyküsü olan bireylerde hastalık gelişme riski daha yüksektir. Bu nedenle, bu tür hastalar daha yakın takip altında olmalı ve erken tanı için yoğun tetkik yapılmalıdır,” dedi.

Pankreas kanserinden korunmanın en etkili yolunun kansere neden olan risk faktörlerini ortadan kaldırmak olduğuna dikkat çeken Dr. Büyükçelik, sigara ve alkol tüketiminin sınırlanması, obeziteye dikkat edilmesi ve düzenli fiziksel aktivitenin hayatın bir parçası haline getirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.