Kaygıdan uzaklaşmak isteyenler antidepresan kullanımına yöneldi

Arkadaş tavsiyesiyle veya bilinçsizce kullanılan ilaçlar iyileştirici etkiden çok psikolojik olarak yıkıcı da olabiliyor.

Şevval Aydoğan

Dünyada ve Türkiye’de son zamanlarda yaşanan birçok olay bireyin ve toplumun ruh sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. Yaşadığı stresten kaygıdan uzaklaşmak isteyenlerin bazıları ise antidepresan kullanımına yöneliyor. Uzman tavsiyesi olmadan, arkadaş tavsiyesiyle veya bilinçsizce kullanılan antidepresanlar, psikolojik olarak yıkıcı etkilere neden olabiliyor.  Antidepresan kullanımlarına ilişkin Çocuk, Genç ve Erişkin Psikiyatristi Prof. Dr.Bengi Semerci ve Türkiye Psikiyatri Derneği Medya Kurulu Üyesi Prof. Dr. Burhanettin Kaya ile konuştuk. 

GÜNLÜK ANTİDEPRESAN DOZU YÜKSELİYOR

Türkiye Psikiyatri Derneği’nden Prof.Dr. Burhanettin Kaya, güncel verilere bakıldığında antidepresanların tüm dünyada kullanımın arttığını söyledi. Ülke gündemini kapsayan birçok sosyal ve siyasi olayın, şiddet vakalarının, travmaların ve ekonomik krizlerin insanların ruhsal yapılarını etkilediğini söyledi. Türkiye’de son 2010-2021 yılları arasından antidepresan kullanımında yüzde 60 artış yaşandığını söyleyen Kaya, “100 bin kişiye düşen günlük antidepresan dozu da 32’den 52’ye kadar yükselmiş, yaklaşık yüzde 40 artış olduğunu görüyoruz. Genel olarak sinir sistemiyle ilgili ilaçların kullanımında da 2017'den 2024'e kadar çok belirgin bir artış var. Örneğin 2017' de 298.4 milyon kutu tüketilirken 2022'de bu sayı 377.5 milyon kutuya çıkmış” dedi.

‘ARKADAŞ TAVSİYESİ' ETKİLİ 

Bu artışın altındaki nedenleri değerlendiren Kaya, “Tüm bu sosyal etkenlerin belirlediği ruhsal etkenler, insanların kırılganlıkları, kişilik özellikleri, yaşadıkları travmalar,  onarma düzeyleri ve içinde bulundukları sosyal koşullar, sağlık sistemine ulaşma ile ilgili süreçler burada önemli faktörler gibi görünüyor. Burada kişinin psikolojik yanından öte bu psikolojik sorunları belirleyen sisteme odaklı bir düşüncenin, bütün süreci onu çevreleyen bağlamıyla almanın son derece önemli” diye konuştu. Arkadaş tavsiyesi gibi yönlendirmelerle antidepresana olan yönelimleri değerlendiren Kaya, “ İnsanlar ‘Ben kullandım iyi geldi sen de kullan’ gibi gerekçelerle antidepresan kullanabiliyorlar. Bunun oranını bilmiyoruz ama bir kültür olarak var ve doğru bir şey değil. Son zamanlarda arkadaş tavsiyesiyle ilaç almanın biraz daha zorlaştığını söyleyebilirim, özellikle anti depresanların cepten ödeme ile alınıyor bile olsa bir psikiyatr reçetesi olmadan verilmemesi, bu konuda gösterilen hassasiyetler bu tür kullanımı azaltmış durumda” dedi. 

HEKİM ÖNERİSİ DIŞINDA KULLANILMAMALI

Çocuk, Genç ve Erişkin Psikiyatristi Prof. Dr.Bengi Semerci, tüm ilaçların olduğu gibi antidepresanların da hekim tarafından tanı konulan duruma uygun olarak seçilmesi gerektiğini söyledi. “Psikiyatrik bozuklukların bir çoğunda farklı antidepresanlar uygun dozlarda kullanılmaktadır. Adları antidepresan olsa da başka sorunlarda da hekimler tarafından önerilebilmektedir” diyen Semerci, “Hekim önerisi dışında ilaç kullanmak birçok soruna yol açar. Bunlardan biri eğer tanı doğru değilse ilacın bir etkisi olmamasıdır. Tanı ise hekim tarafından konulur. Doğru dozda kullanılmayan ilaçların etkisi olmayacağı gibi, yan etkileri de sorun yaratır. Hekim önerdiği ilacın dozunu ayarlar ve yan etkilerini nasıl yöneteceğini bilir. Doğru nedenle ve dozda kullanılmayan ilaçlar yarar yerine zarar getirir. Yan etkiler kontrol edilmediği için ciddi sorunlara yol açabilir. Bedenin diğer organlarına zarar verebilir.  Ayrıca gereksiz kullanım ilacın gerçekten gerek olduğu zaman etkisiz kalmasına neden olabilir” ifadelerini kullandı. 

GENÇLER İLACI 'KONTROL' OLARAK GÖRÜYOR

Gençlerde antidepresan kullanımına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Semerci, antidepresanların gençler arasında bir merak haline gelmediğini söyledi. Birkaç gencin arkadaşının önerisi ile ilaç kullanabildiğini fakat asıl sorunun gençlerin ilaç kullanmamaları olduğunu söyleyen Semerci, dönemsel özellikler nedeniyle ergen ve gençlerin ilaç kullanımına karşı olumsuz tutumlarının oluşabildiğini ifade etti. Ergenlik ve gençlik  döneminde olan çocukların yaşıtlarından farklı olmak istemediklerini kaydeden Semerci, “ İlaç almak onları yaşıt grubu içinde farklı bir konuma koyacağı endişesi ile ilaç kullanımını reddederler. Diğer nedeni ise gençler “ilacın kendilerini kontrol” etmesi olarak nitelendirmekte ve dışardan kontrol ediliyor olmaktan hoşlanmadıklarını belirtmektedirler. Genellikle ilacı bırakmak için neden olarak gösterdikleri yan etkilerin direkt ilaçla ilgili olmaması bu durumu desteklemektedir. Bu nedenlerle gerçekten ihtiyacı olan gençlerin uzmanlar tarafında ilaç kullanmasının gerekliliğine ikna edilmesi zor olmaktadır” dedi. Semerci, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ayrıca antidepresanlar gençlerin madde kullanması için önemli etken olan kafa yapma, kendini iyi hissetme gibi etkilere sahip değildir. Etkileri hemen çıkmaz. Bu nedenle antidepresanlar gençler tarafından kötüye kullanılmaya uygun ilaçlar değildir”