Kahvaltı yaparken nelere dikkat etmeliyiz? Nelerden uzak durmalıyız?
Diyetisyen Rıdvan Arslan, kahvaltıda dikkat edilmesi gereken noktaları anlattı.
cumhuriyet.com.trYoğun iş temposundan kimisi kahvaltıyı atlıyor kimisi ise aperatif yiyeceklerle geçiştiriyor. İş sabahlarının vazgeçilmez kahvaltısı poğaçalar ve simitler…
Hafta içi geçiştirilen kahvaltının tadını bireyler pazar günü çıkarmak istiyor. Pazar kahvaltısı bireylerin hem ailesiyle vakit geçirdiği hem de saati olmaksızın sevilen lezzetleri doyasıya tükettiği öğündür. Omlet, krep, menemen, simit, poğaça, çeşit çeşit reçeller, fındık ezmesi, peynir ve zeytin çeşitleri kahvaltının vazgeçilmezleridir.
Kahvaltı yaparken nelere dikkat edilmelidir? Nelerden uzak durmalıyız? Neleri tüketmeliyiz?
Diyetisyen Rıdvan Arslan, konuya ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Arslan'ın açıklamaları şöyle:
Kahvaltılarınızda yumurtaya yer verin. Yumurta hem kaliteli protein kaynağıdır hem de uzun süre tok kalmanızı sağlar. Yumurtayı yağda kızartmak yerine haşlanmış veya poşe halinde pişirilmiş şeklinde tüketmek sağlık açısından daha faydalıdır.
Peynir; protein, kalsiyum, fosfor, A, D, E ve K vitaminlerinden zengindir. Peynir tüketirken içerdiği yağ miktarına ve porsiyonuna dikkat edilmelidir.
Yulaf içeriğinde lif miktarından dolayı uzun süre tok tutar. Ayrıca E ve B grubu vitaminlerinden zengindir. Yulafı sabah kahvaltılarda meyve ve sütle birlikte tüketebilirsiniz.
Kahvaltılarınızda zeytin, çiğ fındık, ceviz, avokado veya çiğ badem gibi bitkisel yağlardan birini tercih etmelisiniz. Sağlıklı yağları eklediğiniz kahvaltı daha doyurucu olacaktır. Tereyağının ise doymuş yağ olduğu unutulmamalıdır ve sık tüketiminden kaçınılmalıdır.
Kızarmış ekmek, simit, poğaça veya açma kahvaltı denince akla ilk gelen karbonhidrat kaynaklarındandır. Kahvaltıda tüketilen ekmek ya da ekmek yerine geçen besinlerin seçimleri iyi yapılmalıdır. Sabah yoğun iş temposundan dolayı simit yemek ne kadar size kolay gelse de besin değeri açısından zengin olmadığı ve sizi yeteri kadar tok tutmayacağı unutulmamalıdır. Karbonhidrat kaynaklarını tercih ederken tam tahıllı alternatifleri seçilmelidir. Gün içindeki enerji ihtiyacımızı karşılamamız için kahvaltıda ölçülü miktarda protein ve yağ kaynakları ile kombinlenerek tüketilmelidir.
Kahvaltılarda kuru erik veya kuru kayısı tüketimi sindirim sistemini düzenlemeye yardımcıdır. Ayrıca kahvaltıda elma veya armut gibi lif içeriği yüksek taze meyve tüketimi de bağırsak hareketlerinin düzenlenmesinde etkilidir.
Bol yeşillik tüketilmelidir. Yeşillikler lif kaynağı olduğundan hem sizi uzun süre tok tutar hem de kabızlığın önüne geçer.
Kahvaltılarınızı mutlaka çeşitlendirin. Hep aynı tip kahvaltı yapmaktan kaçının. Yumurtayı sürekli haşlamak yerine sebzeli omlet yapmayı deneyin, yumurtasız yulaflı kahvaltılara şans verin.
Sucuk, salam ve sosis gibi şarküteri ürünleri ne kadar çok sevilse de işlenmiş et olarak adlandırılır. İçerisinde bulunan nitrit ve nitrat sağlık için zararlıdır. Tüketimleri mutlaka sık olmamalıdır.
Mısır gevreklerinin üzerinde ne kadar ‘’şeker ilavesiz’’ gibi ibareler bulunsa da mutlaka etiketleri okunmalıdır. Şeker ve yağ oranı düşük olan mısır gevrekleri sık olmamak şartıyla arada tüketilebilir.
Reçel veya bal gibi şeker içeriği yüksek besinler kahvaltılarda sürekli tüketilmemelidir. Ne kadar ev yapımı reçel veya hakiki bal olsa da vücuda her sabah şeker yüklemesi yapılması iyi değildir. Kan şekerinde ani yükselme ve ardından da ani düşüşe neden olur. Ayrıca düzenli tüketimi kilo almak için bir etkendir.
Hazır meyve suları tüketilmemelidir. Meyve suyu tüketilecekse de taze sıkılmış olarak tercih edilmelidir. Bekledikçe C vitamini değerlerinin azalacağı unutulmamalıdır. Meyve suyu hazırlanırken posasından ayrılır, aynı zaman bir anda 3-4 meyve tüketilir ve sizin ekstradan kalori almanıza neden olur. Taze sıkılmışta olan meyve suları kahvaltılarda sürekli tercih edilmemelidir.