Felç olup komaya girdiği hastaneden yürüyerek çıktı

Antalya'da baş ağrısı ve kas güçsüzlüğü şikayetiyle gittiği hastanede tetkikler yapılırken felç olup komaya giren Görkem Ertürk'ün (32), beyin toplardamarlarının pıhtı ile tıkandığı tespit edildi. Nadir rastlanan rahatsızlık nedeniyle ölümle burun buruna gelen ve kapalı yöntemle pıhtı alınma işlemi uygulanıp sağlığına kavuşan Ertürk, "Hayata yeniden döndüm" sözleriyle mutluluğunu ifade etti.

DHA

Manavgat ilçesinde oturan Görkem Ertürk, iş yerinde fenalaşıp kısa süreli görme ve işitme kaybı yaşadı. Hastaneye giden Ertürk'te ilk yapılan incelemede, herhangi bir rahatsızlık belirtisi bulunmadı. Ertesi gün baş ağrısı ve vücudunun sol tarafında güçsüzlük hisseden Ertürk, başka hastaneye gitti. Beyin damarlarında baloncuktan şüphelenilen Ertürk, daha donanımlı hastanede tedavi olması önerisi üzerine Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne başvurdu.

Antalya'da hastaneye geldiğinde sol tarafını hissetmeyen Görkem Ertürk, acil servisteki ilk gözlemin ardından tedaviye alındı. Beyninde baloncuğa rastlanmayan Ertürk, 36 saat sonra felç olup, yoğun bakım servisinde tedaviye alındı. Koma halinde yoğun bakım servisinde entübe edilen Ertürk'ün tetkiklerinde, nöroloji kliniği hekimlerinden Dr. Öğr. Üyesi Şennur Delibaş Katı, beyindeki toplardamarda pıhtı nedeniyle tıkanıklık tespit etti.

Nadir rastlanan, koma ve ağır felçle sonuçlanan rahatsızlığın tedavisine yönelik hastanın eşinden onay alınmasının ardından kapalı yöntemle pıhtı çıkarma işlemi uygulandı. Girişimsel Nörolog Şennur Delibaş Katı ile ekibi, 3,5 saat süren operasyonla toplardamarlardan pıhtı çıkarma uygulamasını başarıyla gerçekleştirdi. Ertürk, operasyon sonrası 24 saatte vücudunun sağ tarafını, 2'nci gün de sol tarafını hareket ettirmeye başladı.

Dr. Şennur Delibaş Katı, nadir rastlanan rahatsızlık nedeniyle felç olan hastanın 48 saat içinde müdahale edilmemesi halinde hayatını kaybedebileceğini vurguladı. Hastanın kısa sürede ölümle burun buruna geldiğini ifade eden Katı, kapalı yöntemle uygulanan tedavinin Türkiye'de az sayıda, Antalya'da ise ilk defa gerçekleştirildiğini anlattı.

OPERASYON 3,5 SAAT SÜRDÜ

Kontrollerde beyinde baloncuk tespit edilmediğini belirten Şennur Delibaş Katı, “Hastamız 36 saat içerisinde felç haline geldi ve entübe olarak takibe alındı. İncelemede hastanın beynindeki toplardamarların pıhtı ile tıkandığı serebral sinüs venöz trombozu belirledik. Hastamız 2 gün tedavi yapılmasına rağmen kötüye gidiş nedeniyle Türkiye'de az uygulanan venöz trombektomi denen kapalı yöntemle toplardamardan pıhtı çıkarma işlemini uygulama kararı aldık. Hastanın eşinden onay aldıktan sonra işlemi gerçekleştirdik. Yaklaşık 3,5 saat süren operasyon sonrası toplardamardan pıhtı çıkarmayı gerçekleştirdik ve damarlarda akım görmemizin ardından işlemi sonlandırdık. Hasta 24 saat dolmadan sağ tarafını, ikinci gün de sol tarafını hareket ettirdi. Makineden ayrıldı ve kan sulandırıcı tedavilerle hastamızı takip ettik. Taburcu olan hastamızda 6 aya kadar kontroller ve tedavi süreci uygulanacak. Bu tarz işlemlerin girişimsel nörologlar tarafından yapılması çok önemli. Hastayı ilk anda gören ve sonrasında ömür boyu takibinde yer alan hekimlerin girişim kararını vermesi, uygulamayı yapabilmesi bu tarz hastalarda hayat kurtarıcı önlem olarak görülebilir" diye konuştu.

"ZOR BİR SÜREÇTİ"

Felç durumunda geldiği hastaneden yürüyerek taburcu olan Görkem Ertürk, sağlığına kavuşmanın mutluluğunu "Hayata yeniden döndüm" sözleriyle ifade etti. Ertürk, "4 gün baş ağrısı çektim. Zaman zaman görme ve işitme kaybı yaşadım. Sonra sol tarafımda hissizlik ve konuşma zorluğu yaşadım. Hastaneye geldikten sonra hızla kötüleştiğim için yoğun bakıma alındım. Doktorum bana ikinci kez hayat verdi. Zor bir süreçti, hastaneye geldiğimde içimde büyük korku vardı. Şu an çok iyiyim, işlerimi yapabiliyorum. Hayata yeniden döndüm" dedi.