Ağır işlerde çalışanlar dikkat! Günde 3-4 kez 10 dakikalık periyotlarla buz uygulayın

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Saylık, ağır işlerde çalışanların sık rastladığı omuz ağrılarının evde yapılabilecek uygulamalarla azaltılabileceğini, şiddetli ağrılarda en kısa sürede bir uzmanın müdahale etmesi gerektiğini belirtti.

İHA

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Saylık, omuz ağrılarının doğuştan kemik ve eklem yapısı ile ilgili olabildiği gibi daha sonra da yapılan ağır işlerde de ortaya çıkabileceğine dikkat çekti.

Her yaş grubunda görülebilen omuz ağrılarının evde yapılacak uygulamalarla azaltılabileceğini, uzun süreli şiddetli ağrılarda mutlaka bir uzmana gösterilmesi gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Murat Saylık, “Omuz hastalıkları neredeyse her yaş gurubunda görülen sıklıkla ağrı ve hareket kısıtlılığı şikâyetiyle ortopedi polikliniğine başvuran hasta gurubunu oluşturur. Omuz bölgesi vücudun en fazla hareket açıklığı sağlayan eklemidir. Bu geniş hareket açıklığını sağlayabilmek için, kemik yapı az kas ve tendon gibi yumuşak dokular fazladır. Geniş hareket açıklığı sağlayan kapsül kas tendon gibi yapılar aynı zamanda omuz ekleminde en sık ağrı nedenleridir. Uzun süre omuz üstüne yatmaya bağlı gelişen ve sıklıkla kendiliğinden düzelebilen omuz ağrıları görüldüğü gibi, omuz eklemi anatomisine veya travmaya bağlı gelişen medikal veya artroskopik cerrahi gerektiren omuz ağrıları azımsanmayacak orandadır” dedi.

OMUZ AĞRILARININ NEDENLERİ

Doç. Dr. Saylık, omuz ağrılarının en sık nedenlerini şu şekilde sıraladı;

Omuz sıkışma veya daralma sendromu (Impingement) sendromu; omuz eklemini oluşturan skapula kemiğinin bir uzantısı olan akromiyonun tipine ve eklemde oluşturduğu daralmaya bağlı olarak görülür. Impingement sendromu Tip-1(düz akromion) da nadiren görülürken, Tip-2 (kanca) veya Tip-3 (konveks) aşağı eğimli akromionda humeroakromial eklemde oluşan daralma nedeniyle daha sık görülür.

Otuz yaş üstü, kol açık vaziyette omuz üzerine düşme sonrası veya baş üstü aktiviteleri günlük yaşamda sık tekrarlayan kişilerde bu sendromun gelişme sıklığı artar. Impingement sendromu omuz bölgesinin ön ve yan kısmında ağrı ile görülür. Kol omuz seviyesinin üstüne kaldırıldığında ağrı şiddetlenir.

SLAP lezyonu (Superior labral anterior posterior yırtıklar); glenoid labrumun yaralanmalarıdır. Biceps kasının uzun başının yapıştığı superior glenoid labrum bölgesinde avülsiyon (ayrılma) tarzı yırtıklardır. Biceps kasının tekrarlayan ağır yüklere maruz kalması veya akut şiddetli bir travma sonrası gelişebilir. Genç, aktif, ağır iş yapan erkeklerde sık rastlanır. Dirseğin vücuda yapışık olduğu, ön kolun yukarı ve dışa döndüğü harekette omuz ön dış kısmında şiddetli ağrı ve batma hissi oluşur. Sıklıkla herhangi bir omuz hareketi olmadan da omuz ön kısmında ağrı vardır.

Akromioklavikuler eklem basısı; akromioklavikuler eklem klavikula (köprücük kemiği) ve skapula (kürek) kemiği arasında 10-12 milimetre uzunluk ve 5 milimetre genişlikte bir eklem olup, yoğun fiziksel iş yükü olan ve ağır spor yapan bireylerde omuz üst ve arka kısmında ağrıya sebep olur. Özellikle kolun sırt bölgesine veya karşı omuza uzandığı hareketlerde ağrı şiddetlenir. Bankart lezyonu; genellikle omuz çıkığı sonrası gelişir. Omuz çıkığı tedavi edildikten sonra 2 hafta omuz kol askısı ile hasta takip edilir. Omuz çıkığı esnasında gelişen labral yırtığın genişliğine bağlı erken dönemde ağrı ve yeniden omuz çıkığı riski geç dönemde omuzda boşluk hissi ve güç kaybı gelişebilir. Kolun yukarı ve dışa çevrilmesi ağrıyı artırır.

Rotator manşet yırtığı; yaşla beraber rotator tendonlarda esnekliğinin azalması veya eklemde daralma ile gelişebilir. Kol yukarı kaldırıldığında saplanır tarzda ağrı gelişir. Omuz yan kısmında ve üst kola yayılan ağrı vardır. Donuk omuz; omuz eklemini ilgilendiren bir patoloji durumunda ağrı ve hareket kısıtlılığıyla başlayan bir süreçtir. Diyabet, tiroid gibi sistemik hastalıklar eşlik ederse omuzda hareket kaybı daha hızlı gelişir ve donuk omuz gelişir. Omuz ekleminin her yöne hareketi tamamen kısıtlanır.”

“HER GÜN 10 DAKİKALIK PERİYOTLARLA BUZ UYGULAYIN”

Omuz ağrılarının tedavisinde omuz ve kolların dinlendirilmesi gerekildiği vurgulayan Doç. Dr. Saylık, “Ağrının olduğu bölgeye günde 3-4 kez 10 dakikalık periyotlarla buz uygulayın. Omzunuz ve kolunuzu dinlendirin. Ibuprofen veya asetaminofen gurubu ilaçlar ağrı kontrolünde faydalıdır. Ağrı azaldıktan sonraki süreçte fizyoterapist desteği alarak egzersizler başlanabilir. Bunlarla geçmeyen ağrılarda omuz bölgesini ilgilendiren veya yakın organlardan yansıyan (boyun fıtığı, aksiller LAP) ek hastalıklar olabileceğini düşünüp Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanına danışın. Ayrıntılı muayene ve radyolojik görüntüleme sonrası uygun tedavi seçenekleri konusunda bilgilendirileceksiniz. Medikal tedavi, fizik tedavi veya artroskopi (kapalı) cerrahi tedavi seçenekleridir” şeklinde konuştu.