8 kadından biri risk taşıyor
Prof. Dr. Onur Eşbah, meme kanserinin ülkemizde ve dünyada kadınlar arasında en sık görülen ve kansere bağlı ölümlerde üst sıralarda yer alan bir hastalık olduğunu söyledi.
İHADüzce Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Onur Eşbah, meme kanserine yönelik erken teşhis ve tedaviyi desteklemek için farkındalık oluşturmak amacıyla açıklamada bulundu. Meme kanserinin ülkemizde ve dünyada kadınlar arasında en sık görülen ve kansere bağlı ölümlerde üst sıralarda yer alan bir hastalık olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Eşbah, hayat boyu her 8 kadından birinin kansere yakalanma riski taşıdığını vurguladı.
“ERKEN DÖNEMDE BELİRLEMEK TEDAVİ BAŞARISINI ARTTIRIYOR”
Meme kanserini erken dönemde belirlemenin başarılı bir tedavi fırsatı sunduğunu dile getiren Eşbah, bu nedenle kadınların meme kanserinin risk faktörlerini, belirtilerini, tanı ve tedavi yöntemlerini bilerek, kanserden korunacak sağlıklı yaşam koşullarına yönelmesi gerektiğinin üzerinde durdu. Kanserin meme veya koltuk altı bölgesinde ele gelen şişlik, memede büyüme, şekil bozukluğu, asimetri, meme başında şekil bozukluğu, çökme ve renk değişimi, akıntı, egzama benzeri deri döküntüleri ve soyulmalar, kızarıklık şeklindeki belirtiler gösterdiğine işaret eden Eşbah, herhangi bir şüpheli kitle ele geldiğinde vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmak gerektiğine vurgu yaptı.
“KANSER RİSKİNİ AZALTMADA KORUNMA VE ÖNLEME PROGRAMLARI ÖNEMLİ”
İleri yaş, ailede meme kanseri öyküsü, erken yaşta adet görme, geç menapoz, hiç doğum yapmamış olmak, 30 yaşından sonra doğum yapmış olmak, uzun süre hormon tedavisi görmek, alkol, sigara ve şişmanlığın meme kanserinin başlıca risk faktörleri olduğunu ifade eden Onkoloji Uzmanı Eşbah, kanser riskini azaltmada korunma ve önleme programlarının çok etkili olduğunu dile getirdi.
Tarama testlerinin herhangi bir belirti ortaya çıkmadan önce meme kanserinin erken aşamalarında bulunmasına yardımcı olduğunu dile getiren Prof. Dr. Eşbah, 20 yaşından itibaren aylık, kendi kendine meme muayenesi; 20 yaşından sonra 1-3 yılda bir, 40 yaşından sonra yıllık doktor muayenesi ile birlikte mamografi yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Tüm kanser türlerinde olduğu gibi meme kanserinden de korunmanın mümkün olduğuna işaret eden Prof. Dr. Eşbah, “Özellikle A ve C vitamini bakımından zengin taze meyve ve sebze tüketmek, hayvansal yağlardan uzak durarak daha çok posalı gıdalarla beslenmek, tütsülenmiş tuzlu ve konserve yiyecekler tüketmemek, sigara, alkol ve fazla kilodan kaçınmak önemli.” diye konuştu.
“DÜZCE ÜNİVERSİTESİ GEREKLİ DONANIM VE EKİBE SAHİP”
Meme kanserine erken evrede tanı konması, tedavideki başarı oranını arttırdığını yineleyen Prof. Dr. Eşbah, hastalığın evresine göre cerrahi, ilaç tedavisi (kemoterapi), hormonoterapi (hormonal ilaçlarla tedavi), radyoterapi ve biyolojik tedaviler gerçekleştirildiğini ifade etti.
Hastanenin meme kanseri teşhis ve tedavisi için gerekli ekip ve donanıma sahip olduğunu ifade eden Prof. Dr. Eşbah, genel cerrahi kliniğinden operasyon sonrası tıbbi onkoloji polikliniğine yönlendirilen hastaların tümör dokusunun özelliğine göre onkolojik tedavisi planlandığını ve planlanan tedavinin hastanemizdeki kemoterapi ünitesinde uygulandığını belirtti.