Maffy’nin trompeti öksüz kaldı
Daha üç dört hafta önce “Yaprak dökümü” diye bir yıl içinde kaybettiğim dostlarımı yazmıştım. Ne yazık ki yaprak dökümü devam ediyor.
Osman İkiz (Stockholm)22 Şubat’ta da kırk yıllık dostum Türk cazının efsanelerinden Maffy Falay’ı kaybettik. 92 yaşındaydı ama sağlığı yerindeydi. Herhangi bir kronik rahatsızlığı yoktu. Hiçbir ilaç da kullanmıyordu. Ailesinde 100 yaşını devirenler olduğundan “Maffy 100 garanti, tıp ilerledi 120 olabilir” diye takılırdım. Amansız hastalık aklımıza bile gelmiyordu. Gelip beynine yerleşmiş. Çok geç anlaşıldı. Anlaşıldıktan sonra da birkaç hafta içinde kaybettik.
Stresin de kansere neden olduğu söylenir. Son iki yıldır karantinada yaşamaktan sıkılması, müzikten uzak kalması Maffy’i çok bunaltmıştı. Covid’e yakalanmadı ama pandeminin stresini kaldıramadı. Aksilikler zinciri iki yıl önce başladı. Eylül 2019’da İstanbul’a beraber uçmuş, oradan Ören’e geçip bir hafta cennet bahçesini andıran Club Orient’te bir hafta dinlenmiştik. Ağaçlar, yeşillikler, çiçekler arasında dolaşırken “Burası cennet” diye başlayıp çocukluğunda gördüğü cenneti andıran rüyalarındaki manzaraları anlatıyordu. Bir hafta sonra da İstanbul’da Yaşlılık Konseyi Derneği’nin, “Örnek Kıdemli Vatandaş” törenine katıldık. Maffy, daha sonra arkadaşlarını ziyaret için Kuşadası’na gitti.
ARDI SIRA AKSİLİKLER
Stockholm’e dönmeden önce İstanbul’da biraz daha kalacaktı. Dönmeden önceki son akşamlarından birinde mermer üzerinde kayarak düştü ve kolunu kırdı. Hastanede bel omurlarından birinin de kırık olduğu saptandı. Haftalar alan bir tedavi sürecinde pandemi belası üzerimize kara bir bulut gibi çöktü. Hava ulaşımı durduğundan Maffy’nin Stockholm’e dönüşü mümkün değildi. Korunaklı bir yerde olması gerekiyordu. İstanbul’daki dostları epey bir uğraş vererek Maffy’i Anadolu yakasındaki Darülaceze’ye yerleştirmeyi başardı.
Bir-iki ay neyse ama pandemi uzadıkça Maffy bunaldı. Seyahatlerinde bile trompetini yanında taşıyan, fırsat buldukça üfleyen Maffy isyan etmeye başladı. Telefon eden dostlarına “Beni buradan alın!” diye sitem ediyordu. Ama çözüm kolay değildi. Oğlu Emil, İsveç yurttaşı olduğundan demans teşhisi konan babasını Darülaceze’den alabilmesi için yasal süreç başlattı. Bu süreç tamamlandığında ise Maffy pes etti. Babasının ölüm haberini alan Emil o sırada Covid pozitifti. Kuşadası’ndaki cenaze töreninden bir gün önce Covid negatife dönüşmüş, Emil de törene yetişebilmişti.
11-12 yaşlarındayken trompetle Kuşadası’nda tanışan Maffy, çocukluk aşkı da olsa ilk kez burada sevdalanmıştı. Hayatının son yıllarını da burada geçirmek istiyordu. Kuşadası Belediyesi de Maffy’e vefalı davranmış, heykelini dikmiş, müze hazırlığına başlamıştı.
HATIRALAR KALDI
Maffy’den geriye albümleri ve hatıralar kaldı. Renkli bir kişilikti. Konuşmaktan ziyade dinlemeyi sever, Dizzy Gillespie ile Charlie Parker’ı her fırsatta anardı. Dizzy ile 1956’da Ankara’da tanışmış, New York’ta ziyaret etmiş Stockholm’de buluşmuşlardı. Dizzy ile Charlie Parker’ı cazın ilahları olarak görürdü. “Allah Bach’ı yaratmış, Bach müziği, Charlie Parker da cazı” derdi.
Maffy caza aşıktı. Kuşadası’nda trompetle tanıştıktan sonra müzikten ayrılamamıştı. Dizzy Gillespie, 1968’de New York ziyareti sırasında Maffy’e üzerine imzasını kazıttığı altın kaplama bir trompet hediye etmişti. İki büyük aşkı vardı, biri karısı Kerstin diğeri de trompetiydi. Kerstin de flüt çalıyor, caz şarkıları söylüyordu. Maffy, İsveç’teki ilk yıllarında Kerstin’i tanımış kendisinden 20 yaş küçük İsveçli güzel kızla aralarında elektriklenme olmuş, büyük bir aşk doğmuştu. New York ziyareti sırasında Arif Mardin’in ve Dizzy’nın ısrarla New York’ta kalması yolundaki ısrarlarını da Kerstin’e aşkı yüzünden kabul etmemişti.
Kerstin de daha 58 yaşındayken Maffy gibi amansız hastalığa kurban gitmişti. Kerstin’in gömüldüğü gün akşamüstü Maffy’le bir pubta oturmuştuk. Maffy gözlerinden yaşlar süzülürken Kerstin’e olan aşkını anlatmıştı. Ben de Cumhuriyet’teki yazıma “Maffy trompetiyle yalnız kaldı’’ başlığını koymuştum. Kerstin’den 14 yıl sonra Maffy gidince ne denebilir ki... “Maffy’nin trompeti öksüz kaldı”
osman.ikiz@gmail.com