Gelecek Avrupa değil! - Erdinç Utku

Brüksel’in AB mahallesindeki “Gelecek Avrupa’dır” yazan ünlü duvar resmi artık yok. Grafitinin bulunduğu bina, Avrupa Komisyonu için yeni bir konferans merkezinin inşasına yer açmak amacıyla yıkılınca duvar resmi de tarihin derinliklerine gömüldü.

Erdinç Utku

Brüksel’de Avrupa Birliği (AB) kurumlarının bulunduğu Schuman Meydanı’ndan La Loi Caddesi’ne doğru inerken karşınıza çıkan bir binanın duvarına Belçikalı sanatçı NovaDead tarafından yapılmış 30 metrelik grafitide, “The future is Europe” (Gelecek Avrupa’dır) yazısı dikkatinizi çekiyor. Çirkin kentleşme örneği olarak mimari literatürüne “Brükselleşme” sözcüğünü armağan eden semte farklı bir renk katıyor bu yapıt.

28 Nisan 2019’da yayımlanan pazar yazıma böyle başlamışım. Grafiti sanatçısı NovaDead tarafından yapılan duvar resmi, AB Komisyonu’nun Berlaymont binasının karşısındaki 93-97 Rue de la Loi’de yıllardır göze çarpan bir manzaraydı. “Gelecek Avrupa’dır” tümcesi epeydir yerini “Avrupa’nın geleceği var mı” sorusuna bırakmıştı.

AB’NİN GELECEĞİ

Hazirandaki Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinden 176 gün sonra, 1 Aralık’ta AB Komisyonu resmi olarak göreve başladı. Ursula von der Leyen, beş yıllık bir dönem için komisyon başkanı olarak ikinci dönemine başlıyor.

Özellikle altı başkan yardımcısı ve Macar adayı çevresinde yaşanan bazı siyasi çekişmelerin ardından, AP, oylamayı 27 Kasım’da gerçekleştirdi. Yeni AB Komisyonu resmi olarak 720 oydan 370’inin çoğunluğuyla seçildi. Bu sonuç, von der Leyen’in 401 oy aldığı AB Komisyonu başkanlığına ilk atanmasından daha az olumlu. “İstikrarsız bir dünyada Avrupa’nın geleceğini şekillendirebilmek amacıyla refaha ve güvenliğe yatırım yapılarak birlik içinde Avrupa değerlerine sahip çıkılması ve özgürlük mücadelesi verilmesi gerektiğini” savunuyor von der Leyen. Ekonomi, savunma, rekabet ve göç, yeni AB Komisyonu’nun öncelikleri. Yeşil Mutabakat (Green Deal) çöpe atılmadı. 2050’ye kadar Avrupa kıtasını sıfır karbon emisyonu (karbon nötr) hale getirme hedefi duruyor hâlâ.

AB tarihinin en sağcı komisyonu olmasıyla dikkat çeken yeni ekibin birlik ülkelerinde göç karşıtı popülist söylemlerle tırmanışa geçen aşırı sağın ve ırkçılığın çoğulcu yaşamla sivil toplum üzerindeki olumsuz etkilerini es geçmesi soru işaretleri içeriyor. Aşırı sağ, AP ile birçok üye ülkede zemin kazanıyor. 15 yıl öncesine göre “merkez” parti gruplarının (EPP, S&D, Renew ve Yeşiller) AP’deki sandalye oranı yaklaşık yüzde 85’ten yüzde 65’e düştü. Sosyal politikalar konusunda da paylaşımcı ve adil bir yaklaşım sergilemelerini beklemek anlamsız. 

SOKAKTA UYUYAN BEBELER

Sokaktan ve halktan uzak yaşayan AB yöneticilerinin yükselen ırkçılığı ve yaygınlaşan sosyal çaresizliği görmemeleri anlaşılır gibi değil. Bu soğuk günlerde AB başkenti Brüksel’in göbeğinde 20 kadar eylemcinin, sokakta uyuyan evsiz çocuklara duyarlılık oluşturmak için görülür yerlere yapıştırdığı üzerinde “Dün gece burada bir bebek uyudu” çıkartmalarını fark etmeseler bile evsiz çocuklu aileleri yok saymaları olası değil. Tabii, Brüksel’i süsleyen Noel ışıkları, çocukların gözlerindeki umutsuzluğu görmelerini engellememişse. Umutsuzluk yerine o gözlerde ışıltı ve geleceğe güvenle bakmanın rahatlığını görmek için ne yapacak acaba Von der Leyen? Avrupa’ya göçü daha da zorlaştırmaktan evsiz bebeğe sıra gelmeyeceği kesin! 

Otomobillerin arkasına yapıştırılan “Baby on Board” (Araçta bebek var) işaretlerinden esinlenen göz alıcı turuncu çıkartmalarla, sokaklarda uyumak zorunda kalan çocukların içinde bulunduğu üzücü durum çok etkili bir şekilde anlatılıyor aslında. 

Brüksel’in AB mahallesindeki “Gelecek Avrupa’dır” yazan ünlü duvar resmi artık yok. Grafitinin bulunduğu bina, Avrupa Komisyonu için yeni bir konferans merkezinin inşasına yer açmak amacıyla yıkılınca duvar resmi de tarihin derinliklerine gömüldü. Geçen çarşamba sabahı, parçalanmış duvar resmi ve yıkılmış binanın fotoğrafları sosyal medyada dolaşmaya başladı.

Konferans merkezinde 29 toplantı odası, ofisler, bir kafeterya, bir kreş, bir restoran ve bisiklet ve araba park yeri bulunacak. Aynı anda 3 bin 100 kişiye ev sahipliği yapabilecek.

“Gelecek Avrupa’dır” yazılı duvarla birlikte Avrupa’nın geleceği de gitmemiştir umarım! Duvarlar yıkılırken insanlar ve ülkeler arasına kocaman duvarlar örülüyor çünkü...