Fransa’da evcil hayvan besleyenlere devlet yardımı - Süleyman Tosunoğlu
Son yıllarda Paris sokaklarında evcil hayvanlarıyla yürüyüş yapanların sayısı daha da arttı. Ziyarete gidilen birçok evde de hayvanların ailenin üyeleri gibi kendi başlarına bir yer bulduğu göze çarpıyor. 2015 yılında çıkarılan ve hayvanları “duyarlılık sahibi canlılar” olarak tanıyan yasanın, evcil hayvanlar için bir dönüm noktası olduğunu anımsıyoruz.
Süleyman TosunoğluParis’te şimdiden sonbahar aylarını yaşıyoruz. Havalar genellikle yağmurlu, haftanın bir iki günü bazen güneşin yüzünü görebiliyoruz. Kendimizi sıkça kafe teraslarına atıyor, az da olsa güneşin tadını çıkarmaya çalışıyoruz.
Son yıllarda Paris sokaklarında evcil hayvanlarıyla yürüyüş yapanların sayısı daha da arttı. Ziyarete gidilen birçok evde de hayvanların ailenin üyeleri gibi kendi başlarına bir yer bulduğu göze çarpıyor. 2015 yılında çıkarılan ve hayvanları “duyarlılık sahibi canlılar” olarak tanıyan yasanın, evcil hayvanlar için bir dönüm noktası olduğunu anımsıyoruz.
Yapılan araştırmalara göre dört yıl önce dünyayı kasıp kavuran pandemi ile birlikte yalnız yaşamaya alışan Fransızlar kendilerine arkadaş olarak genellikle evcil hayvanları tercih ediyor.
TERK EDİLMELERİNE KARŞI...
Önce halkın bu yaklaşımını dikkate alan sigorta şirketleri aylık tutarı 5 ila 8 Avro arasında değişen evcil hayvan sigortasını başlattılar. Şimdilerde ise devlet evcil hayvanların sağlıklı ve kaliteli beslenmesini sağlamak için ailelere verilen çocuk yardımı (Fransa Aile Yardım Fonu/CAF) gibi evcil hayvanları olan ailelere yardım etmek üzere çalışmalar yapmaya başladı. Bu kapsamda evcil hayvanı olan ailelere belirli koşullar altında, hayvan başına 230 Avro’ya kadar para yardımı yapılacak. Bu yardım ile hayvanların sağlıklı beslenmesinin yanı sıra terk edilmelerinin de önüne geçmek amaçlanıyor.
Fransa’da yapılan araştırma sonucuna göre ülke halkının yüzde 58’i evcil hayvanla yaşıyor. Yapılması planlanan yardımla bu sayının artabileceği belirtiliyor. Akşam yürüyüşüne çıkmak için Paris’in ünlü Bastille meydanına doğru yürümeye başlıyoruz, hava yağmurlu. 1789 Fransız Devrimi’nin gerçekleştiği meydanın kenarlarındaki ağaçlıkların altında yaptığımız yürüyüş sırasında şemsiyesini köpeğine tutan yaşlı bir kadına rastlıyoruz. Her akşam köpeğiyle yürüyüş yaptığını anlatan Marlene adındaki kadınla devletin hayvan yardımı çalışmaları üzerine sohbet ediyoruz. Marlene, yardım kararının çok önemli olduğunu, bu karar ile evcil hayvan devrimi yapılmış olacağını söyleyerek “Böylesi bir devrimin 1789’daki insanlık devrimi gibi bütün dünyaya yayılmasını hayal etmek bile çok güzel. Yapılacak yardımla köpeğimi daha sağlıklı besleyebilirim” diyor.
SAĞLIĞA FAYDASI BİLE VAR
ABD’li biyolog Edward O. Wilson tarafından geliştirilen bir teori olan “biyofili”, insanların canlılar dünyasına ve doğal sistemlere doğuştan gelen yakınlığına dikkat çekiyor. “İnsan-hayvan ilişkisinin faydalarını ortaya koyan somut fizyolojik parametreler de vardır” diyen Wilson şunları söylüyor: “Örneğin duygusal bağ kurduğunuz bir köpeğin yanında olmak zevk hormonu oksitosin salgılanmasına neden olur. Ayrıca kanda stresin fizyolojik bir göstergesi olan kortizon seviyesinde bir azalma ve nörotransmiter görevi gören iyilik hissinde bir artış gösterir. Diğer yandan hayvanlarla temasın hem fiziksel hem de zihinsel sağlığımıza faydası olur.”
Yani evcil hayvan sahibi olmak sadece tansiyonu düşürmekle kalmıyor, aynı zamanda bağışıklık sistemimizi güçlendirmemizi de sağlıyor.
Yağmurun şiddetlenmesiyle kendimizi yakınlardaki bir kahvenin terasına atıyoruz. Orta yaşlı bir çift, köpeklerini ailenin bir ferdi olarak kabul ettiklerini, kiralık ev ararken köpeklerinin de rahat edebileceği koşullarda ev aradıklarını dile getiriyor. Onlar da evcil hayvanların daha iyi koşullarda beslenmesi için bu yardımın şart olduğunu ifade ediyor.
Sohbetimize dahil olan bir başkası ise “Hayvanlarımız olsun ya da olmasın, hayatımızın bir noktasında onlarla temas halinde olmanın bize mutluluk veren bir deneyim olduğunun farkına varmalıyız. Evcil hayvanlar bireye sosyal açıdan destek sağlanmanın yanı sıra başkalarına yönelik algımızı olumlu yönde değiştirmemize ve sosyal bağlantıları kolaylaştırmamıza da olanak tanıyor. Bir evcil hayvanla olan ilişki genel olarak canlılara, özellikle de insanlara karşı daha empati yapmamızı sağlar” diyor. Yağmurun biraz olsun yavaşlamasından faydalanıp insanların hayvanlarla olan duygusal bağının ne kadar önemli olduğunu düşünerek hep birlikte evlerimize doğru yola koyuluyoruz.
Evcil hayvanların sağlıklı beslenmesini sağlamak için aile sahiplerine yapılacak olan böylesi bir yardımın tüm dünyaya hızla yayılması, bizlerin de tek dileği.