Flamanlar ve ‘gurbetçiler’

Özellikle Brüksel ile ilgili pazar yazısı yazmak çok zaman alıcı ve uğraştırıcı. Mübarek sanki belgesel kitap hazırlıyorsun! Yazıyı önce yaşayacak sonra yazacaksın. Sayfalar dolacak kafanda. Sayfalar kafanda uçuşurken uyuyakalmak da var. Belki bu en iyisi. Yazı demlenir kafada. Sabah er-dinç kafayla rahat rahat yazı tamamlamak ve sonra bir “oh” demek, güzel...

Erdinç Utku / Belçika (Brüksel)

Yurtdışındaki Türklerin, Türkiye’nin geleceğini belirleyen seçimlerde oy kullanmasına Türkiye’de ciddi tepki var. “Yurtdışında Avro kazanıp yaşıyorlar ama bizim kaderimizi etkiliyorlar” deniyor. Önce genel bir düzeltme yapayım: Tayyip Erdoğan yurtdışındaki Türkler yüzünden beş yıl daha saltanatına devam etmiyor. Erdoğan, yurtdışından Kemal Kılıçdaroğlu’na göre 367 bin 465 daha fazla oy aldı ancak bu genel sonucu etkileyecek bir sayı değil. Yurtdışı seçmenlerin oyları seçime yüzde 0.30 oranında bile etki yapmadı.

Faturayı Avrupalı Türklere kesmek ve “gurbetçiler”i aşağılamak işin kolayına kaçmak oluyor. Zaten yurtdışında yeterince ayrımcılığa maruz kalıyorlar.

Belçika’da Erdoğan, 28 Mayıs’ta yüzde 74.70 oy aldı. Bu oy oranına bakıp da “Belçikalı Türklerin yüzde 75’i Erdoğan’cı” diye düşünülmesi doğru değil. Belçika’da 28 Mayıs’ta seçime katılım oranı yüzde 59.4 olarak gerçekleşti. Sandığa gidenlerin ise yüzde 74.7’si Erdoğan’a oy verdi. Yani bu durumda seçmen olarak kayıtlı Belçikalı Türklerin yüzde 44.37’si Erdoğan’ı desteklemiş oldu.

ÇÖZÜM BRÜKSEL MODELİ!

Brüksel’den seçilen Flaman Parlamentosu milletvekilleri örneğinden hareketle “Yurtdışındaki Türklerin, Türkiye seçimlerinde oy kullanması”na dönük farklı ve herkesi olmasa bile çoğunluğu memnun edecek bir öneri yapmak istiyorum. En son söyleyeceğimi en başta söyleyeyim: Yurtdışı seçim bölgeleri oluşturulsun ve oraları temsilen Türkiye’ye yurt dışından milletvekili gönderilsin. Yurt dışından giden milletvekilleri sadece “askerlik, konsolosluk hizmetleri, gümrük kapıları, ülkeye otomobil getirme, emeklilik vb.” yurtdışındaki Türkleri ilgilendiren konularda oy kullanabilsin, Türkiye’nin genelini ilgilendiren konularda Meclis’te oy kullanamasın! Olmaz demeyin. Bal gibi de olur.

Belçika örneğini vereyim size. Belçika coğrafi olarak üç bölgeli (Flaman, Valon ve Başkent Brüksel) dil bazında üç toplumlu (Flaman, Frankofon ve Alman) federal bir ülke. Başkent Brüksel Bölgesi iki dilli bir bölge ve kendi parlamentosu ve hükümeti var. Tüm Brükselliler oy kullanıyor. Brüksel’deki Flamanlar buna ek olarak Flaman Parlamentosu için altı milletvekili seçiyorlar. Flaman Parlamentosu’nda 124 milletvekili var. Bunların altısı bölgesel parlamento seçimlerinde “Brüksel-Başkent Bölgesi”nde seçiliyor. Bu altı milletvekilinin, “Flaman Bölgesi”nde yaşamadıkları için Flaman Parlamentosu genel kurulunda “Flaman Bölgesi” sorunları hakkında değil, yalnızca Brüksel’deki Flamanları da ilgilendiren kültür ve medya, eğitim, spor, gençlik, aile, muhtaç insanların bakımı vb. topluluk meselelerinde oy kullanmalarına izin veriliyor. Çünkü Belçika’da eğitim ve kültür gibi bazı konular dil bazındaki topluluk düzeyinde ele alınıyor.

Size komik bir örnek vereyim: Brüksel’den Flaman milletvekili seçilen ve Flaman Parlamentosu’nda Flaman Sosyalist Partisi grup başkanı olan Hannelore Goeman, partisinin bölgesel konularda ne yönde tutum sergileyeceğini ve oy vereceğini koordine etmesine rağmen o konular Brüksel’i etkilemediği ve ilgilendirmediği için kendi oy kullanamıyor. O sadece Brüksel’i ilgilendiren Flaman Parlamentosu kararlarında el kaldırabiliyor.

Flaman Parlamentosu’ndaki kararnamelerin ilk maddesi her zaman onun toplulukla ilgili mi yoksa bölgesel bir meseleyi mi düzenlediğini gösteriyor. Genel kurulda oylama yapılırken Brüksel’den seçilen Flaman milletvekillerinin bölgesel konularda değil, yalnızca topluluk meselelerinde oy kullanmasına izin veriliyor.

“Yurtdışındaki Türklere üvey yurttaş muamelesi yapılıyor” diye itiraz edenler olabilir. Doğru Batı ülkelerinin çoğunun yurtdışındaki vatandaşları oy kullanabiliyor. Ancak hiçbirinde yurtdışındaki seçmen sayısı milyonlarla ifade edilmiyor. Öneri benden, tartışmak sizden!

erdincutku@binfikir.be