Dünya kenti Brüksel!

Brüksel’i Türkçemizde tek sözcükle nasıl anlatabiliriz? “Çikolata”, “bira”, “waffle”, “krep”, “brüksellahanası”, “Atomium” “işeyen çocuk”, patates kızartması”, “Tenten”, “çizgi (roman)”, “sürrealizm”,“(René) Magritte”, ”(Jacques) Brel”, “(Victor) Horta”, “merkez (İngilzce’deki hub anlamında)”, “AB (başkenti)”, “NATO”... Birçok sözcük döküldü kâğıda. Hiçbiri tam karşılamıyor.

Erdinç Utku (Brüksel)

“Çeşitlilik” desek olur mu? Sonunda buldum: Uluslararası! Brüksel’i en iyi ifade edebilecek sözcük kesinlikle “uluslararası”. Milletlerarası, enternasyonal anlamındaki uluslararası en iyi ifade edebilir bu dünya kentini. Çünkü 180’den fazla milletten insanın oturduğu Brüksel, dünyanın en kozmopolit şehirlerinden biri. Brüksel’de her üç kişiden biri yabancı uyruklu ve yüzde 20’den fazlası AB vatandaşı.

Resmen Belçika vatandaşı ama atadan yabancı kökenli olanları da sayarsak nüfusun yüzde 60’dan daha fazlası bir şekilde yabancı kökenden geliyor. İnsan kaynakları şirketi Acerta’nın 28 bin 500 işyeri ile görüşerek yaptığı son araştırmaya göre kentte çalışanların da yüzde 30’u Belçikalı değil. Çalışanların yüzde 16’sı AB yurttaşı, yüzde 14.4’ü ise AB dışı ülkelerden. Bu rakamlarda resmen Belçikalı olan birçok Türk gibi binlerce yabancı kökenli yer almıyor. Onları da dikkate alsalar, Brüksel’e hayat veren ve kenti ayakta tutan çalışanların yarıdan fazlasının Belçika kökenli olmadığı ortaya çıkar. Resmen Belçikalı olmayan Brüksellileri ilk sıralarda Fransız, Faslı, İtalyan, Polonyalı, Romanyalı ve Hollandalılar temsil ediyor.

Brüksel’in uluslararası sakinleri belediye ve Avrupa seçimlerinde oy kullanabilmelerine rağmen seçimlerde seçme ve seçilme hakları yok. Bu nedenle Brüksel Bölge Hükümeti geçen yıl bir katılım projesi başlatarak onlara söz sahibi olma şansı verdi. Brüksel Başkent Bölgesi Avrupa ve Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı Pascal Smet’in başlattığı proje altı konuya odaklanıyor: Uluslararası Brüksellilerin demokratik temsili; Belçikalı olmayanlar için erişilebilir hizmetler; modern hareketlilik-ulaşım; çekici kamusal ortak alanlar; uygun fiyatlı ve kaliteli konut ve temizlik. Brüksel’in uluslararası sakinlerini daha fazla hesaba katmasını ve tüm sakinlerinin yaşam kalitesini iyileştirmesini sağlayacak çözüm önerilerini içeren manifesto, 28 Nisan’da ilk Uluslararası Brükselliler Günü’nde parlamentoya sunulacak.  

ÜÇÜNCÜ DİL: İNGİLİZCE!

Kamusal tartışmalarda bizi görünür kılın ve demokratik süreçte sesimizi dinleyin diyen Uluslararası Brükselliler bölge seçimlerinde oy hakkı verilmesini belediye ve Avrupa seçimlerinde oy kullanmanın kolaylaştırılmasını istiyorlar. Katılımcılarım yeni bir “bölge sakinleri meclisi” önerisi ilginç. Erişilebilir kamu hizmetleri bölümünde ise iki dilli Brüksel’de Fransızca ve Flamanca bilmeyenlere üçüncü ve en çok kullanılan dil olan İngilizce olarak da hizmet verilmesi isteniyor örneğin. Zaten aralarında Türklerin yoğun olarak yaşadığı Schaerbeek belediyesinin de bulunduğu Brüksel’deki bazı belediyeler başkentin uluslararası karakterini dikkate alarak Fransızca ve Flamancaya ek olarak İngilizce olarak da hizmet vermeye başladı bile. Uluslararası Brükselliler sadece kendilerini düşünmemişler. “Kentte hareketlilik-ulaşım”; “kamusal ortak alanların daha yeşil, güvenli ve işlevsel hale getirilmesi”; “barınma gereksiniminin ödenebilir konutlarla kolayca karşılanması” ve “herkesin çevreye saygılı olduğu temiz bir başkent yaratılması” gibi tüm Brüksellileri ilgilendiren önerileri de var. Girişimin mimarı Smet, “Bütün Brüksel politika yapıcıları bu manifesto ile çalışmaya başlamalı” diye düşünüyor. Uluslararası Brükselliler Günü’nde sunulacak önerilere Brüksel Bölge Parlamentosu’nun da destek olması bekleniyor.

erdincutku@binfikir.bea