Dolandırıcı ressam - Mehmet Emin Alkanlar

Dolandırıcı ressam - Mehmet Emin Alkanlar

cumhuriyet.com.tr

Dünyadan pek çok zeki dolandırıcı geldi geçti. Türkiye’de bunların en ünlüsü Sülün Osman’dı şüphesiz. Türkiye’de kayıtlara geçen eşsiz kariyerinin ilk dolandırıcılığını yaptığı 1948 yılında, Amsterdam’da bu alanda kariyerini geride bırakarak yaşama veda eden Han van Meegeren vardı.

Meegeren iyi bir ressamdı ve İkinci Dünya Savaşı sonuna kadar yaptığı ve sattığı sahte tablolarla zenginliğinin doruğuna erişti. Sanatçıyı sahte tablolar yapmaya iten unsurların başında resimlerinin ağır eleştiriler alması olduğu biliniyor. Kavramsal sanatın yükseldiği bir dönemde klasik dönem ressamlarının tekniklerini savunan Van Meegeren intikamını ilerleyen yıllarda alacaktı. Han van Meegeren’in sahte tabloları savaş yıllarında müzeler arası rekabette önemli rol oynamış, Rotterdam’daki Boijmans Van Beuningen Müzesi, 520 bin Gulden ödeyerek altında Vermeer imzası olan “Emmaus’ta Akşam Yemeği” tablosunu satın almış.

İlk tanışma

Hollanda’da düzenlediğimiz yıllık Kırmızı Lale Film Festivali toplantısında, beraber çalıştığımız Ennur Çukurova, bizi çalıştığı Boijmans Van Beuningen Müzesi’nin deposuna davet ederek Han van Meegeren’in ünlü tablolarıyla tanışmamızı sağladı. Meegeren sanat dünyasına klasik tekniklerle bugün bile resim yapılabileceğini göstermek için uzun yıllar boyunca Vermeer tablolarını inceledi. Amacı öncelikle sahte tablolar yapıp satmak yerine, sanat dünyasına bir ders vermekti. Varolan bir tablonun sahtesini yapmak yerine o ressam adına hiç olmayan bir tabloyu ortaya çıkartmaya karar verdi.Yıllarca Vermeer’in yaptığı tabloları inceledi.

Işık, renk, kompozisyon, kullandığı boyaların karışım oranları, kullandığı fırçalar gibi tüm detaylarda ustalaştı. Eski dönemlerden kalma resimler alıp boyalarını sıyırarak kanvasları bu işler için kullandı. Yaptığı tablolara eski havası vermek için boyalara sıvı bakalit karıştırarak bunları fırınlayıp boyaların alkol testinden geçmesini ve eski tablolarda olan çatlakların oluşmasını sağladı. Günümüzdeki resim ekspertleri dahi Van Megeren’in bulduğu tekniğe hayranlık duyduklarını söylüyorlarlar.

Yaşadığı dönemde tabloları o kadar ünlü olmuştu ki bugün Boijmans Van Beuningen koleksiyonunda tam dört tablosu bulunuyor. Sadece Vermeer tablolarını değil Barok dönemin ressamlarından Caravaggio, Frans Hals, De Hooch gibi ünlü ressamların adlarıyla tablolar yaparak bunları yeni keşfedilmiş tablolarmış gibi müzelere ve koleksiyonerlere sattı.

Göring’e kazık

Yaptığı tabloların en ünlülerinden birisi de altında Vermeer’in imzası olan “İsa ve Zina Yapan Kadın”dır. Bu tabloyu 1942’de Hollandayı işgal etmiş olan Nazi Almanyası’nın ünlü mareşali Hermann Göring’e 1.6 milyon Gulden’e satmış ve kazandığı bu paralarla Amsterdam, Laren ve Deventer gibi şehirlerde pek çok mülk alarak zenginler sınıfına dahil olmuş.

Adolf Hitler’in sadık generali Göring’in resim ekspertleri tabloların sahte olduğunu hiçbir zaman anlayamamışlar. Ta ki savaş bitip Naziler tutuklanana kadar. O günlerde ele geçen kayıtlarda Göring’e Vermeer tablosunu satmaktan suçlanıp gözaltına alınan Han van Meegeren, vatana ihanetten yargılanması sırasında idam edileceğini anlayınca gerçeği açıklamak zorunda kalır. Mahkeme heyetini ikna etmek için verilen izinle iki ay boyunca hapishanede yeni bir Vermeer tablosu yapar. O günkü Hollanda gazetelerinin manşetleri şöyle olur: “Hayatı için resim yapıyor.”

Mahkeme sonunda ikna olur, Van Meegeren idamdan kurtulur ancak sahtecilikten bir yıl hapis cezası alır. Mahkeme kararından iki ay sonra cezasını çekemeden kalp krizinden yaşamını yitirir. Nürnberg mahkemelerince yargılanması sırasında Göring’e de satın aldığı tablonun sahte olduğu söylenir. Mahkeme sırasında kendisine idam cezası verileceğini anlayan Göring de hücresinde siyanür ile kendini öldürür. Her ikisi de cezalarını çekmeden ölür..