Alberta’nın kovboyları

Petrol zengini Alberta eyaletinin vadileri, ovaları at sırtında sığır güden kovboylarla doludur. Eyaleti kuzeyden güneye kat eden, sonra ABD topraklarında yoluna devam eden Kayalık Dağları (Rocky Mountains) eteklerinden başlayarak düz ovalarda, 2022 sayımına göre 4.5 milyon sığır beslenmektedir. Haliyle kovboyları da olacak, çobansız sürü olur mu!

Mahmut Şenol / Kanada (Alberta)

Sığır adedi kadar insan nüfusu da var. 4.5 milyon kişinin yaşadığı Alberta’da her nüfus cüzdanına karşılık bir inek düşüyor. Yaklaşık Alberta yüzölçümü kadar olan Türkiye’de 18 milyon büyükbaş hayvan olduğu hatırlanırsa nüfusa kıyasla Türk insanı, kurban bayramlarının meşhur sözü gibi “danaya birlikte giriyor”. 

Kanada’nın tamamında 100 bine yakın sığırtmaç-kovboy bulunduğunu tarım bakanlığı istatistiklerinden öğreniyoruz. 37 milyonluk ülkede önemli bir iş kolu demek ki. Maaşları da saat ücretiyle ödeniyor, saatte asgari ücret hesabıyla 20.19 Kanada Doları kazanıyorlar. Ata binişi, kement atışı, büyükbaş hayvana söz geçirişine göre ücrete zam! Yüzlerce sığırı, sürüyü tek bir atın üzerinde yönetmek kolay değil. İyisinden at biniciliği mahareti gerektiriyor. Kovboyların gece eğlencesi, akşam olunca sığırları ahırlarına sağ salim geri getirip çiftlik ateşi yaktıktan sonra başında toplanmaları, kovboy şarkıları çalıp söylemeleridir. Çiftliklerin en neşeli saatleridir bu vakitler...

Bir de azılı boğaları boynuzundan yakalayıp dize getirmeye dayalı rodeo oyunu denen at üzerinde veya teke tek güreşler vardır. Alberta’nın Calgary kentinde 1886’dan beri her yıl düzenlenip günlerce süren ve 1 milyondan fazla ziyaretçisi olan rodeo karşılaşmaları da kovboyluk mesleğinin spor müsabakalarıdır. Calgary; ABD sınırındaki son büyük Kanada-Alberta şehri, kış olimpiyatları ile adı ünlenmiştir.  

‘EN UÇTAKİ KOVBOYLAR BİRLİĞİ’

Geçen hafta Teksas’ta, “Kovboyluğu göster bakalım!” sloganıyla hem Amerikalı hem Kanadalı sığırtmaçlara açık geleneksel kovboy yarışması düzenlendi. “En Uçtaki Kovboylar Birliği” (Extreme Cowboy Association) diye Türkçe söylenebilecek sığırtmaçlar federasyonunun düzenlemiş olduğu at üzerinde kovboyculuk yarışmasında, Alberta’dan, çocuk denilecek yaşta ama cowgirl-sığırtmaç kız olmaya azmetmiş bir genç kız bu yılki yarışmayı kazandı. Kovboylukta öne çıkanlara “genç tüfek” diyorlar. Sophie Garrington isimli en genç kovboy-kız atıyla bütün Alberta kovboyları sevindirerek büyük ödülü alıp çiftliğine döndü. Kovboyların böyle dernekleri, federasyonları, o bildiğimiz kıyafetlerini üretip satan mağazaları, nalbantlarından eyercilerine kadar başlı başına bir sektörü doyuran işleri var, bir de çok meşhur dergileri. 

Aylık 50 bin tirajlı “Canadian Cowboy Country Magazine” başlıklı dergi en ünlüsü. 40 yıldan beri kesintisiz çıkıyor, internet yayıncılığına rağmen çiftliklerin posta kutularına kadar abonelere dağılıyor. Kanada’nın yayınevleri de kovboy romanlarına kapılarını açıyor, sadece 2023’te 30’a yakın değişik eser yayımlandı.

Kanada ve ABD’de “Western fiction” adıyla anılan ama apaçık “kovboy romanları” diye adlanacak bir türün okuru da pek çok. Kovboyluğu anlatıyor diye hafifsenmesin, Amerikan-Kanada kültüründe önem içerir. 1985’te yayımlanmış The Lonesome Dove-Yalnız Güvercin başlıklı bir kovboyun maceralarını anlatan roman bugüne kadar defalarca basıldı, ünlü basın ödülü olan Pulitzer’i kazandı, romandan TV dizisi yapıldı. Toplam satışı 5 milyona yaklaşmıştır.

1960’LARI ANIMSIYORUM

Bütün bu kovboy hikâyeleri bize yabancı değil. Alberta düzlüklerinde, bilhassa 22 No’lu karayolunda araç sürerken civardaki arazilerde, ovalarda, yamaçlarda otlayan sığırları dehleyen kovboyları gördükçe 1960’larda kalmış ilk gençlik yıllarımızı da hatırlıyorum. Pekos Bill, Tex, Kit Karson gibi kovboy roman kahramanlarını o yıllarda tanıdık. çizgi romanları elimizden düşmezdi. Ders kitaplarının arasına yerleştirip gizli gizli okurduk; haydi itiraf ediniz, yapardık. Mesela, orijinal adıyla yalnız ve atını seven kovboy Lucky Luke, Türkçemize Red Kit olarak yerleşti. Çizgi romanları Fransız çizer Rene Gossciny elinden çıkıyordu. Aklı evvel ve ahmak köpeği Rin Tin Tin’le beraber Vahşi Batı’da kendince adalet arayan bir kovboy şövalyeye dönüşmüştü. En büyük belalısı da Dalton Kardeşler’di. Hatırlarsanız Türkiye’de bir filmi de yapılmıştı.

Başrolünü rahmetli Sadri Alışık’ın oynadığı ve Red Kit ile Daltonlar’ın mücadelesini anlatan 1974 yapımı bir filmi de anmadan geçemeyiz. Türkçe Western sineması diye bir vakitler Amerikan Vahşi Batı kültürüne ait filmlerin yapıldığı sıralarda, yönetmenliği Aram Gülyüz’ün üstlendiği filmin adı, “Atını Seven Kovboy”du. Film o vakitler Yeşilçam’ın ünlü oyuncularından Sami Hazinses, Cevat Kurtuluş, Ali Şen ve Figen Han gibi isimlerle sinemalarda gişe hasılatları kırmıştır. Başlığı da Türk argosuna girdi. Günlük dilde atını seven kovboy olarak türlü anlamlarda yer aldı, halen yerli yersiz kullanırız.

senolasenola@gmail.com