BUGÜN günlerden Cumhuriyet Kitap! (04 Ağustos 2022)

Sözcüklerin ve resmin, zaman zaman birbirinin önüne geçtiği fakat asla birbirini gölgelemediği bir otobiyografiye imza atan bir sanatçı, İngiliz ressam Celia Paul kapağımızda. Kısa süre önce yayımlanan, resimleri kadar dile hakimiyetini gözler önüne serdiği ve yıllarca tuttuğu günlüklerdeki satırlarıyla geçmişine, aşklarına, gençliğine, olgunluğuna ve sanatına dönüp bakmamızı sağladığı Otoportre’sini (Çeviren: Mine Haydaroğlu / YKY) okurken sanatçının atölyesiyle birlikte, izin verdiği kadar kendisine ait odalarına da giriyoruz. A. Celal Binzet ve Caner Kurtul’un yazıları...

Cumhuriyet Kitap Eki

Sözcüklerin ve resmin, zaman zaman birbirinin önüne geçtiği fakat asla birbirini gölgelemediği bir otobiyografiye imza atan bir sanatçı, İngiliz ressam Celia Paul kapağımızda. Kısa süre önce yayımlanan, resimleri kadar dile hakimiyetini gözler önüne serdiği ve yıllarca tuttuğu günlüklerdeki satırlarıyla geçmişine, aşklarına, gençliğine, olgunluğuna ve sanatına dönüp bakmamızı sağladığı Otoportre’sini (Çeviren: Mine Haydaroğlu / YKY) okurken sanatçının atölyesiyle birlikte, izin verdiği kadar kendisine ait odalarına da giriyoruz. A. Celal Binzet ve Caner Kurtul’un yazıları...

- Üçüncü sayfamızda, “Ruşen Keleş’in aşkı...” başlıklı yazısıyla Adnan Binyazar yer alıyor.

- Feridun Andaç, “Şairin kendine tanıklığı” başlıklı yazısında, Ataol Behramoğlu’nun Barış Derneği Davası’ndan yargılanma sürecinde tutsaklığını nasıl yaşadığına dair, şair / yazar kimliğinin yanı sıra yaşanan dönemin tanıklığını ortaya koyan Cezaevi Güncesi’ni (Tekin Yayınevi) irdeliyor.

- Hidayet Karakuş da yazısında, Ataol Behramoğlu’nun Cezaevi Güncesi’ni (Tekin Yayınevi) “Tutuklu bir aydının okuyarak, yazarak, cezaevi avlusunda voleybol oynayarak, spor yaparak direnmesinin öyküsüdür. Dünyayla bağını sıkı tutarak zindana direniyor. Okuduklarını kendi içinde tartışıyor en çok. Cezaevindeki aydın takımının gerçek yüzünü de görerek, göstererek anlatıyor o karanlıktaki günlerini.” sözleriyle niteliyor.

- M. Sadık Aslankara, “Erkek varlığın kadınla her ilişkilenişte “ölüm” yaşadığı ama yine onun el uzatışıyla dirileştiği söylenebilir. Erkeğin kadın varlık karşısında yaşadığı çatışmalı bir çelişki de bu. Üç farklı yazar, öyküde romanda kadınlarıyla bu gerçekliği bir kez daha yüzümüze çarpıyor.” vargısını imlediği “Dünyanın bütün kadınları” başlıklı yazısında, Ülker Abla (Seray Şahiner / Everest Yayınları), Justine-İskenderiye Dörtlüsü 1 (Çeviren: Ülker İnce / Lawrence Durrell / Can Yayınları) ve Kırk Yama (Demet Eker / Epona) adlı yapıtları irdeliyor.

- Gamze Akdemir, Onur Öymen ile Çöküşten Zafere Lozan: Osmanlı’dan Cumhuriyet’e 200 Yıllık Mücadele (Remzi Kitabevi) adlı incelemesini konuşuyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun gerilemeden çöküşüne kadar iç sorunlar ve yönetim zaafları nedeniyle nasıl çağının gerisinde kaldığını, aynı dönemde büyük devletlerin hangi entrikalara giriştiklerini örnekleriyle anlatıyor Öymen. Emperyalizme karşı yürütülen Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı zaferle sonuçlandıran Atatürk, İnönü ve arkadaşlarının Lozan’da Dünya Savaşı’nın galiplerine karşı Türkiye’nin egemenliğini ve eşitliğini kabul ettirmek ve Misak-ı Milli’de çizilen hedeflere ulaşmak için ne büyük bir mücadele verdiklerini ve Lozan Barış Antlaşması’yla nasıl başarıya ulaştıklarını belgelerle gözler önüne seriyor.

- Mehmet S. Aman, İbrahim Yıldırım ile “Eylülden Sonra” üçlemesinin ilk kitabı, on sekiz yıl sonra yeniden okuyucularla buluşan, sosyalist aydın Asaf Cemil’in 12 Eylül darbesi sırasında ve sonrasında yaşadığı sarsıntılar ve travmalardan dolayı kendini sorgulamasını ve yok oluşunu mistik bir izlekle anlattığı, üstkurmacayı, metinlerarası ilişkileri ustaca işlediği Kuşevi’nin Efendisi’ni (Kırmızı Kedi Yayınevi) konuşuyor.

- Y. Bekir Yurdakul, Doğan Gündüz’ün Selin Ustaların Ustası (Can Çocuk) ve Ahmet Günbaş’ın Güvercin Düşü’nü (Klaros Yayınları) merceğe alıyor.

- Mustafa Başaran’ın hazırladığı Bulmaca ile düşün trafiği sürüyor! 

İyi okumalar...

Gamze Akdemir

Kitap Dergi, YARIN gazeteniz Cumhuriyet’le birlikte...