Vitrindeki Albümler (06 Temmuz 2024)
Vitrindeki Albümler'de bu hafta...
Murat BeşerGökalp Baykal ‘Bu Hayat, Belki...’ (SCP)
Gökalp Baykal ruhunu rock’n roll’a satmış bir müzik insanı. Kedileri mi yoksa insanları mı daha çok sevdiği konusu net olmasa da hayatına girenlere karşı sınırsız bir sevecenlik sergiler. Derdini, vefasını şarkılara döker; o şarkıları şişenin içine koyarak denize atar. “Bu Hayat, Belki...” adını taşıyan albüm, Gökalp’in denize attığı altıncı şişe.
Mensubu olduğu orta sınıfın yitmekte olan manevi değerlerine, insana olan inancıyla yazıyor; gitar, armonika, mandolin, marakas çalıp, şarkı söylüyor... Elektrikli gitarda Sabih Cangil ve Özgür Ayabakan basta Ali Öcalır’dan oluşan kendi gibi gönül adamı müzisyenlerle, çılgın kalabalığın uzağında çalıyor.
Albüm, Gökalp’in yakın dönemde yaptığı şarkıların yanı sıra, eski ama yayımlanmamış bazı çalışmaları da içeriyor. Şarkı kanalları ağırlıklı olarak müzisyenlerin ev stüdyolarında kaydedilmiş, Tanju Eren’in usta ellerinde miks-mastering yapılmış.
Hepsi old-school rock ve blues türünde ama Gökalp tarzında... Derin bir sadakat ve duygusallık ürünü; ironik olduğu anlarda bile nahif... Kiminde cılızda olsa umuduna sarılan, kiminde dünyanın halini sarakaya alan hatta kendisiyle bile dalga geçen birini, kiminde de yitirilmiş bir dostu anlatıyor Gökalp, ekmek kapısı olarak görmediği müzik aracılığı ile.
Miskinler ‘Aşkın Sahtesi / O Yare’ (Rainbow 45 Records / Tarla Records)
Elektrik gitarlarda Deniz Ağan ile Ozan Çanak, vokalde Uygar Çetiner, basta Güneş Kardeş, davulda Durukan Betses... Sıklıkla Kadıköy semtinde görülen Miskinler topluluğunun üyelerini yeni tanımıyoruz, hepsinin geçmişten gelen birkaç sabıkası var. Son işledikleri suç iki şarkıdan oluşan bir 45’lik plak yapmak.
A yüzündeki “Aşkın Sahtesi” saldırgan wah-wah gitarlarla açılıyor. Yeni kuşak Anadolu Rock türünün tüm özelliklerini taşımakla birlikle melodisi güzel, ruhu enerjik bir şarkı; konusu ise tabi ki aşk. B yüzündeki “O Yâre” ise sound olarak biraz farklı, farkı yaratan eşlikçi müzisyen Alexey Tsyntsaru’nun Hammond orgu ile yaptığı delişmen solo.
Distorsiyon yüklenmiş şarkıların her ikisi de ilhamını bundan yarım asır öncesinden alsa da, bugünün ruhunu taşıyan modern bir ifade de taşıyor. Yani içinde hem geçmiş var hem gelecek; başka bir ifadeyle köklere dönüş ile arayış iç içe... Parçaların miksleri Ozan Çanak’a, mastering Noiseist stüdyosundan Çağan Tunalı’ya ait. Plak mastering ise Tanju Eren imzasını taşıyor. Miskinler’in bu açılır kapaklı ve içinde şarkı sözleri bulunan (Limited edisyon magenta renkli) 45’likteki diğer suç ortakları iki iflah olmaz müzik aşığı bağımsız plak firması olan Rainbow 45 Records ile Tarla Records...
muratbeser034@gmail.com