Vitrindeki albümler (24 Mayıs 2023)
Vitrindeki Albümler'de bu hafta...
Murat BeşerAltın Gün ‘Aşk’ (Glitter Beat / Gülbaba Records)
Altın Gün, türkülerin, Anadolu ezgilerinin yeniden yorumlanması konusunda adı sık duyulan, sıklıkla tartışmaya konu olan bunun yanı sıra en fazla ilgiye mazhar olan topluluk. Kimileri saykodelik buluyor, kimileri pop, kimileri iyi çaldıklarını düşünüyor kimileri de iyi ama ruhu yansıtamadıkları fikrinde. Vurmalıda Chris Bruining, davulda Daniel Smienk, vokal ve bağlamada Erdinç Ecevit, basta Jasper Verhulst, vokal ve synthesizer’da Merve Daşdemir, gitarda Thijs Elzinga; Hollandalı ve Türk müzisyenlerden oluşan Altın Gün çalışkan, üretken bir ekip. Bunun büyük sebebi, konseptlerinin tükenmeyecek kadar çok malzemeye sahip olması. Geçtiğimiz günlerde beşinci albümleri “Aşk” plak formatında yayımlandı. Mersin’den Yozgat’tan, Erzurum’dan Zülfü Livaneli’ye, Barış Manço’ya... 10 parçadan oluşan “Aşk” albümünün, topluluğun bir önceki dönemine göre bir farkı var. Altın Gün “Yol” ve “Alem” albümlerinde elektronik, synth-pop soundları öne çıkarmıştı. “Aşk”ta ise daha ziyade Anadolu-Rock anlayışı hâkim. Yani bir anlamda topluluğun ilk günlerine bir dönüş söz konusu. Ticari açıdan başarılı, piyasanın ihtiyaçları karşısında zekice tasarlanmış; yeni kuşaklara tattırılan eskiler borsasının en iyi kazandıran kâğıtlarından biri Altın Gün.
Melike Şahin ‘Merhem’ (Diva Bebe Records / Gülbaba Records)
Yeni kuşağın yükselen isimlerinden Melike Şahin. İnternete ilk dönem koyduğu parçalarıyla o genç kalabalığın içinden sıyrılan Melike’nin, “Merhem” adını taşıyan 2021 tarihli 10 şarkılık ilk albümü plak formatında basıldı.
Sepya fotoğraflara ait bir dünyanın ruhundan alınmış ilhamla okuyan Melike’nin yorumları hüzün kokulu. Dün ile bugün iç içe, kederli geçmişe rağmen ayakta kalabilen vakur bir kadın. Radyo ve gazino günlerinin şatafatlı kadınlarına has edasıyla, çaresiz zamanları kaleme alıyor, rahatlamak için psikiyatrist koltuğuna uzanmışçasına. Arabeski kaderci değil, çünkü içinde bir parlayıp bir sönen ışıklar barındırıyor. Kendisi bunu “Akdeniz Arabesk” olarak tanımlıyor. Vaktinden önce olgunlaşmış, kendinden 30–40 yaş büyük insanın görmüş geçirmişliği içindeki imajıyla Melike’nin görüntüsüne dayanarak yorumlamak icap ederse şarkılarına yaşının tazeliği ve heyecanının yansıması daha iyi olur. Kişisel olanları bilemeyiz, Melike’nin genç yaşta ruhunu karartan sebeplerden biri, biraz da tüm hayatını baskıcı, gerici bir iktidarın yönetimindeki ülkede geçirmiş olması olabilir mi?
Minik not: Kalabalık bir ekip var. Açılan kapağının içi yazı ve isim dolu ama kimin ne çaldığı eksik. Seven her şeyi bilmek ister...