'Thor: Aşk ve Gök Gürültüsü' vizyonda
Marvel evreninin yeni filmi ‘Thor: Aşk ve Gök Gürültüsü’ vizyona girdi. Komedi ile fantastik sinemayı birleştiren film, gençlerin ilgi odağında.
Emel SeçenMarvel evreninin en matrak filmi Thor: Aşk ve Gök Gürültüsü merakla bekleyenler için bayramda sinemalarda. Komedi ile fantastik sinemayı birleştiren filmin gençlerin ilgisini çekeceği kesin. Thor: Aşk ve Gök Gürültüsü, usta yönetmen Yeni Zelandalı Taika Waititi’nin, herkesin sevdiği tıpkı Tavşan Jojo filminde olduğu gibi hem oynayıp hem yöneterek egemen olanın sevgi olduğunu, bir kez daha gün yüzüne çıkarıyor.
Sahra Çölü’nde son kalan insan olarak Tanrı var ise neden evlatlar acı çeker ki Tanrı, Tanrılığını göstermeli diyen bir babanın isyanı, sonunda kötü olmaya teşvik etse de aslında iyi bir Tanrı olan Zeus’un şimşeği, Gök Gürültüsü Tanrısının iyiliği ile tüm gezegen, neler yaşayacak? Filmde yok yok, Oscar Ödüllü Natalie Portman’dan, Russell Crowe, Chris Hemsworth, Christian Bale ve hatta hatta kısacık rolü ile Matt Damon’ın bile yer aldığı dev bir kadro ile karşımızda.
Felsefesinde Tanrı’nın varlığı sorgulanırken Tanrı yaptığımız yaratılmışlarla iç hesaplaşma arasında ki süreçte, kadının gücü de örtülü sunulmakta. Kanser hastası olup, kendine çare olamayan bilim insanı ve Gök Gürültüsü Tanrısı’nın, büyük aşkı Dr. Jane Foster (Natalie Portman) Viking efsanesine yolculuk yapar ve sonunda içindeki gücü bulur ve kötülerin, kendisini Lady Thor, olarak karşıladıklarına en büyük cevabı verecektir. “Benim adım güçlü Thor ve eğer bunu söylemekte zorlanıyorsanız, o zaman Dr. Foster diyeceksiniz.” Yani ben erkeğe yaslanmam, kendi ayaklarımın üzerinde hasta olsam bile dururum, öleceksem de savaşarak ölürüm, mesajını net veriyor. Dünyada bütün günahı çocuklar çekerken, yönetmen Taika Waititi, kötü karakterin bile Tanrılardan ya da Tanrılaştırdıklarımızdan koruduğu çocukları: bir yere toplaması, aslında çocukların kurtarılması gerektiğine dikkat çekiyor.
Evet, savaş her yerde var ama iyiler olduğu müddetçe her savaşın kazananı muhakkak iyilerin direnci ile sonuçlanacak. Filmin sonu bir değil, iki ama tarzı çok farklı olan yönetmen, kadın varlığına vurgu yaparak ana karakteri, Dr. Jane Foster ismi ile ölümsüzleştiriyor. Sinema tarihine damga vurmuş Jane Fonda ve Jodie Foster’ın isimlerini birleştirip, filmin içinde de gönderme yaparak. Bu haftanın iki saat süreli, ilginç atalar, babalar ve Tanrılar arasında, ne olduğumuza kimin esas karar verdiğinin seçkisi olarak hoş bir tatla karşımızda olacak.