Tekfen ve TEMA'nın kurucusu Ali Nihat Gökyiğit sonsuzluğa uğurlanıyor
Önceki gün 97 yaşında hayatını kaybeden Tekfen ve TEMA'nın kurucusu Ali Nihat Gökyiğit bugün son yolculuğuna uğurlanıyor. Gökyiğit’in en büyük hayallerinden biri Cumhuriyetin 100’üncü yılında 10’uncu cildinin tamamlanması hedeflenen ve tamamlandığında 30 cilt olacak “külliyatında Türkiye topraklarında yetişen tüm damarlı bitkilerin bilimsel çizimleriyle yer almasıydı.
Gülçin GülanTekfen Holding, TEMA ve Ali Nihat Gökyiğit (ANG) Vakıfları, Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi, Tekfen Filarmoni Orkestrası Kurucusu, Onursal Başkanı Ali Nihat Gökyiğit bugün son yolculuğuna Fatih Camii’nden uğurlanıyor.
Artvin ilinde 1925 yılında doğan, 1946’da Robert Kolej İnşaat Mühendisliği’nden mezun olan ve 2003’de (daha sonraki adıyla) Boğaziçi Üniversitesi’nden Fahri Doktora alan, 1948’de ABD, Michigan Üniversitesi’nden master ve 2013’de de “Alumni Medal” ödülü alan Ali Nihat Gökyiğit’in hayatı ve felsefesini kızı Vahide Gigin ve ANG Vakfı Yayın Yönetmeni Zafer Karaca ile birlikte 90 yaşında kaleme aldığı Şubat 2016’da yayımlanan “Doğa ve İnsan Sevdam” kitabında detaylarıyla anlatıyor.
Ali Nihat Gökyiğit kitabına şu sözlerle başlıyor;
“Hayat hikayem şüphesiz hayat felsefemi; özellikle yaşamı mutlu ve başarılı kılma yolundaki gayretlerimi içeriyor. Bu metin, bunları özetleyerek bir araya toplama düşüncesiyle ortaya çıktı... Kitabımda, on kuşak geriye dayanan soyumu, ailemi, aile fertlerini anlattım. Soyumun hikâyesi aynı zamanda, dedemden ve babamdan aldığım dürüstlük, girişimcilik, özgüven vasıfları ile annemin, fedakârlık ve hayırseverlik hasletinin, yaşamımdaki özel yerini ve önemini yansıtıyor…
Bu arada, çok duyurmadan üstlenmeye çalıştığım sosyal sorumluluk alanındaki faaliyetlerim ise belki gereğinden fazla yer tutmuş olabilir. Yaşam öykümü derlerken, Tekfen şirketlerinin kuruluş ve gelişme tarihi de farklı bir bakış açısıyla yazılmış oldu.
Bir asra yakın dönemi yansıtan anılarımın, ülkemiz tarihine ışık tutmada yardımcı olan biyografiler arasında yer almasını umuyorum... Hayatım boyunca edindiğim bilgi ve deneyimin izlerini, kitabın her satırında görmek mümkün. Bu izler, genel olarak dünya görüşüm ve hayat felsefem doğrultusunda önemsediğim değerlerin ifadesidir. Yaşadığım sürecin her aşamasında belirleyici olan iki değere hizmeti, kısmetim olarak gördüm, onlara sevdalandım. Doğa ve İnsan...”
RESİMLİ TÜRKİYE FLORASI
Gökyiğit’in en büyük hayallerinden biri Cumhuriyetin 100’üncü yılında 10’uncu cildinin tamamlanması hedeflenen ve tamamlandığında 30 cilt olacak “külliyatında Türkiye topraklarında yetişen tüm damarlı bitkilerin bilimsel çizimleriyle yer almasıydı.
Gökyiğit, “Türkiye’nin biyoçeşitliliği öylesine zengin ki, halâ ortalama 10 günde bir yeni bir bitki keşfediliyor. Üstelik bu zenginliğin üçte biri anavatanı Türkiye olan yani endemik bitkiler. Bu doğal mirası yarınlara Türkçe bir eserle aktarmak istiyoruz” diyordu.
NEZAHAT GÖKYiĞiT BOTANiK BAHÇESi
Ali Nihat Gökyiğit’in İstanbul’a en büyük armağanı 1995 yılında eşi Nezahat Gökyiğit adına kurduğu botanik bahçesi Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’dir (NGBB). Bu merkez İstanbul’a yüzde 12 oranında yeşil alan sağlamasıyla İstanbullular için bir nefes alma noktası olmasının yanı sıra, bir araştırma, eğitim ve öğretim merkezidir.
NGBB’nin ve botanik biliminin kitlelere yönelik yüzünü oluşturmak üzere, 2005 yılından itibaren yayımlanan bağbahçe dergisi, toplam yüz sayıyı kapsayan yayım süreci boyunca üstlendiği misyonu gereğince uygulamış ve 101. sayısında çağının gereğini yansıtarak artık elektronik ortamda yayını sürdürmektedir.
KEİ ENERJİ KONFERANSLARI VE TEKFEN FİLARMONİ
Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) bünyesinde, ilk yıl Kurucu Başkan, 9 yılda Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Delegesi olarak görev yapan Gökyiğit, uluslararası ilişkilerin gelişmesinde kültür ve sanat faaliyetlerinin çok önemli olduğu bilinciyle ilk önce Saim Akçıl yönetiminde Karadeniz Oda Orkestrası’nı, ilişkilerin gelişmesine paralel olarak bugün 23 ülkenin müzisyenlerin olduğu Üç Denizin Sesi Tekfen Filarmoni Orkestrası’nı kurulmasını sağladı.
Çok uluslu yapısını binbir çiçekli kültür bahçesi, misyonunu “Barış çağrısı” olarak gören Gökyiğit, “Orkestranın tüm konserlerinde, onu kurarken hissettiğim mutluluk ve heyecanı daima yaşadım. Onlarla hep gurur duydum!..” diyordu.
Doğa ve İnsan Sevdam kitabındaki, “TOPRAK adına... A. Nihat Gökyiğit” imzasıyla yer alan “Toprak dert yanıyor!..” şu dizelerle bitiriyor;
“Hep siz istediniz, ben verdim.
Ben de sizden iki şey istiyorum.
Beni yeşilime hasret kılmayın! Beni doğru işleyin!..
Ne olur, saygı duyacak bir yer ararsanız, beni de hatırlayın.
Diyeceksiniz ki:
Tanrıya sığınırken, koynuna giren biz değil miyiz! Bu saygı değil de nedir?
Ben de diyorum ki:
Bana zarar veremeyecek hale gelmeden saygı gösterin!
Siz katlanarak çoğalırken, ben tahrip olarak azalıyorum.
Ben Anayım!..
Yatacak yeriniz yok!.. diyemiyorum.
Ağzımdan yel alsın ama korkarım,
Yatacak Toprak Bulamayacaksınız!..”