Şişli’nin kültürel ve tarihi envanteri çıkarıldı
Miras değerindeki varlıklar tek tek saptanarak kayıt altına alınmış. Önünden geçerken fark etmediğimiz güzellikler bile dijital bir portala yüklenmiş.
Yazgülü AldoğanBalığın içinde olduğu denizin farkında olmaması gibi, insan yaşadığı semtin de değerlerinin farkında olmayabiliyor. Cumhuriyet gazetesi, Şişli ilçesinde. Yaklaşık iki yıldır bazen metroyla geliyor, bazen yürüyerek dönüyorum eve. Şişli, Osmanbey, eski dönemlere göre çok değersizleşti. Burası Lüküs Hayat’ın ünlü şarkısındaki gibi “Şişli’de bir apartman...” elitlerin, zenginlerin oturduğu bir bölge iken, şimdi alt orta gelir grubunun arka sokaklarda ikamet ettiği, onun dışında da küçük atölyelerin ve esnafın doldurduğu bir muhit oldu.
Sonuç: gündüz ve gece nüfusu arasındaki muazzam farkın yanı sıra, gündüz gelip çalışan nüfusun çöpünü bırakıp gitmesi, semte sahip çıkmaması. Eskiden daha çok Bulgar ve Ermeni nüfusun bulunduğu ilçede bugün bu farklı grupların sayısı iki üç bine kadar düşmüş. Yerini Suriyeli, İranlılar almış. Şişli’nin en büyük sıkıntısı trafik ve otopark. İlçede zaten yeterince kapalı otopark yok, olanı da kullanmak yerine, Diyabet Merkezi’nin önündeki sokağı yaptıkları gibi, kapatıp otoparka çevirmiş sakinleri! Engellemek için belediyenin yetkisi yok, polisin de niyeti herhalde?
KÜLTÜREL ENVANTER
Sorunlar böyle. Güzelliklere bakalım. Şişli’deki kültürel varlıklar tek tek saptanmış, kültürel miras, bir harita, gezi kitabı ve dijital portala yüklenmiş. Yaptığımız rehberli bir kısa turda önünden geçip farkına varmadığımız güzellikleri keşfettik: Çankaya Apartmanı gibi birbirinden güzel apartmanlar, Bulgar Kilisesi ve evi gibi küçük vahalar, Mongeri evi gibi gizli saklı müzeler, Atatürk’ün evi gibi ve Bomonti Bira Fabrikası gibi bilinen yerler. Saha çalışmasında üç ayda 25 mahallede, 112 taşınmaz kültürel varlık incelenmiş, 3 bin km yol katedilmiş! Böylece Şişli’nin tarih ve kültürel mirası kayıt altına alınmış. Yani Şişli, sadece Ortadoğulu turistlerin kısa süreli konaklayıp ucuz alışveriş, bavul ticareti ve hastane işlerini yaptıkları bir semt değil. Saklı zenginlikleri de var. Tabii en iyi filmlerin kapalı gişe oynadığı bir Site Sineması, Ajda’nın sahne aldığı bir Çatı Klüp yok ama kafeleri ve lüks alışverişiyle Nişantaşı, Maçka hâlâ önemini koruyor. En güzeli ise ara sokaklardaki tarihi keşfetmek kalıyor.