Seri Katilin Peşinde

Shyamalan’ın psikolojik gerilimi ‘Tuzak’ ile Hall’ın ‘New York’ta Bir Gece’ filmi gösterimde.

Aslı Selçuk

Sürprizli, beklenmedik sonların yönetmeni M. Night Shyamalan, psikolojik gerilimi Tuzak’ta baba-kız ilişkisinden yola çıkarak büyük bir konser salonunda bir gün içerisinde geçen gerilim yüklü bir olayı her zamanki ustalığıyla betimliyor.

Pop şarkıcı Lady Raven’ın büyük hayranı Riley itfaiyeci babası Cooper’la birlikte konsere gider. Çok fazla güvenlik ve polis olması Cooper’ın dikkatini çeker. Tesadüfen tişört satıcısı Jeremie’den bu konserin seri katil Kasap’ı yakalamak için bir tuzak olduğunu öğrenen Cooper paniklese de da belli etmez çünkü Cooper seri katil Kasap’ın ta kendisidir, binadan çıkmak için elinden geleni yapacaktır.

Filmin en başında yönetmen kurbanlarını dilimleyen seri katili açıklar. Konsere 20 bin 642 kişi gelmiştir, 3 bini erkektir, FBI profile uyan erkekleri birer birer kontrol eder. Cooper kurtuluş hamlelerini yapmaya başlayarak ortalığı karıştırır, dikkati başka yerlere çeker.

“Klişeleri değiştirmeyi seviyorum. Her zaman taze, yeni şeyler anlatıyorum. Gerilim türüne özgün bakışımı katarak izleyicinin beklentisini sarsıyorum” diyen Shyamalan’ın benzersiz vizyonu devam filmleri, süper kahramanlarla dolu sinema endüstrisine karşı tek silahı. Dokuz yıldan beri filmlerinin yapımcısı olan sinemacı, özgür yaratıcılığıyla, sonsuz hayal gücüyle Hollywood’un dışında ödün vermeksizin çalışıyor.

ALFRED HITCHCOCK’A SAYGI

Gerilimin ustası Alfred Hitchcock’a sadık (Psycho, Frenzy) Night’ı tıpkı ustası gibi her filminde kısa bir rolde görüyoruz. Özgün senaryosunu, Super Bowl bileti kazanmak için bir TV şirketinin düzenlediği yerel rugby maçına davet edilen 101 kanun kaçağı Washington polisince tutuklandığı 1985’te gerçekleşen Flagship Operasyonu’dan esinlenerek yazmış yönetmen.

Tüm bir konseri baştan sona çekerek film içinde ayrı bir film de yönetiyor Shyamalan. 2000’lerin ünlü yıldızı Josh Hartnett konfor bölgesini, sempatik, güvenilir imajını terk edip seri katil rolüyle risk alıyor ama yönetmenin sayesinde unutulmaz bir performans sunuyor.

Oyuncu John Mills’in kızı şarkıcı-oyuncu Hayley Mills profil uzmanı rolüyle dikkat çekiyor. Konser çekimleri, paralel kurgu, gittikçe artan gerilim, şaşırtan beklenmedik sürprizler Shymalan’ın anlatımını güçlendiriyor. Lady Raven rolünde yönetmenin şarkıcı kızı Saleka film için 15 şarkı yazdı ve besteledi.

Shyamalın’ın yönettiği, senaryosunu yazdığı, yapımcılığını üstlendiği, Josh Hartnett, Ariel Donaghue, Saleka Shymalan, Hayley Mills, Allison Pill’in oynadığı psikolojik gerilim Tuzak gösterimde. Final jeneriğini sonuna dek izleyin.

İNSAN İLİŞKİSİ DEĞERLİDİR

“Cosmopolis” (David Cronenberg), “Locke” (Steven Knight), “Tehran Taxi” (Cafer Panahi), “Ten” (Abbas Kiarostami) gibi araba içinde geçen filmlere senarist-yönetmen Christy Hall, ilk uzun metrajı “New York’ta Bir Gece” (Daddio) ile katıldı.

John F. Kennedy havalimanından Manhattan’a gitmek isteyen genç kadın taksici Clark’ın arabasına biner. Ayrı kuşak grubundan, yaşam deneyimlerinden, sosyal sınıftan gelen bu iki insan yolda trafik sıkışınca sohbet etmeye başlarlar.

Yaşamdan, teknolojiden, insanın doğasından, kadın-erkek ilişkilerinden, aşktan, seksten, politikadan söz ederler.

JOHNSON VE PENN KADRODA

Genç kadın; çekici, profesyonel tam bir New Yorkludur, sonradan onun Oklahomalı baba hasreti çeken, babası yaşında evli bir adamla ilişkisi olduğunu öğreniriz. Clark iyi, sisteme, teknolojiye ayak uydurmaya çalışan duyarlı bir adamdır, 20 yıllık taksicilik onu insan sarrafı yapmıştır. Filmin orijinal adı “Daddio” babacık demektir, kadın hep baba şefkati, sevgisi arar, Clark ise babasını hiç tanımamıştır. Yol boyunca Clark ve kadın terapi seansındaki gibi birbirlerine rahatlıkla içlerini dökerler. Neonlarla kaplı New York siluetini yansıtan Phedon Papamichael’in görüntüleri, Dickon Hinchliffe’in müziği gece atmosferini güçlendirir. Hall, yakın planlarla, detaylarla, dış çekim görüntülerle filmini tiyatro oyunu olmaktan kurtarır. Dakota Johnson ile Sean Penn’in oynadığı, Johnson’ın yapımcısı olduğu dram, çağımızın hastalığı insan ilişkilerinin ne denli azaldığına iyi bir örnek