Savaş Dinçel'in ödüllü oyunu: Uçurtmanın Kuyruğu

'İstanbul Klasiklerle Buluşuyor’ başlığıyla duyurulan sezonun yeni oyunu, Savaş Dinçel imzalı Uçurtmanın Kuyruğu yeniden seyirciyle buluşuyor.

cumhuriyet.com.tr

'İstanbul Klasiklerle Buluşuyor’ başlığıyla duyurulan sezonun repertuvarının yeni oyunu Uçurtmanın Kuyruğu seyirciyle buluşuyor.

Uçurtmanın Kuyruğu, babasının otoritesi ve disipliniyle yetişmiş, bu disiplin ve otorite kendisi için saplantıya dönüşmüş bir adamın öyküsünü anlatıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları, Savaş Dinçel’in yazdığı, oğlu Barış Dinçel’in yönettiği Uçurtmanın Kuyruğu’nu seyirciyle buluşturuyor. Oyun, 29 Mart 2023 Çarşamba günü 20:30’da Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde prömiyerini yapıyor.

Çocukluğu babası tarafından otoriteyle bezenmiş, sıkı bir disiplinle yetiştirilmiş, bu disiplin ve otorite kendisi için saplantıya dönüşmüş bir adam, hayatına son vermeye karar verir. İntihar mektubunu yazıp bitirdiği an kapı çalar. Karşısında ilk defa gördüğü, tanımadığı bir misafir vardır. Gelen adam hayatına ve tüm çocukluğuna dair her şeye hâkimdir. Zaman geçtikçe sohbet ilgi çekici bir hal alır. Etkileyici bir iç hesaplaşma başlar.

Dinçel'in 2002 yılında düzenlenen İkinci Lions Tiyatro Ödülleri'nde ve Avni Dilligil Ödülleri'nde Yılın Oyun Yazarı ödülünü kazandığı oyunun yönetmenliğini ve dekor tasarımını Barış Dinçel, müzik ve efekt tasarımını Emrah Can Yaylı, kostüm tasarımını Gamze Kuş, ışık tasarımını Osman Aktan üstleniyor. Fotoğraflarını Ahmet Çelikbaş’ın çektiği oyunda Gün Koper ve Ali Yoğurtçuoğlu rol alıyor.

Oyun, 29 Mart-1 Nisan ve 5-8 Nisan tarihleri arasında Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde seyircisiyle buluşacak.

 

'Sihirli Bir Kalemin Kâğıda Dokunuşu'

Oyunun yönetmeni Barış Dinçel, Uçurtmanın Kuyruğu’nu anlatıyor:

“1999 baharı Rumeli Hisarı…

Sihirli bir kalemin kâğıda dokunuşuyla başlayan an’lara şahit olmak…

Belki de gözlerimi kapatıp onun iplerini tuttuğu bir uçurtmanın kuyruğuna sıkı sıkıya tutunarak uçmak…

Alabildiğine gökyüzü, gidebildiğimiz kadar…

Ve hiç vazgeçmeden yeniden ve yeniden uçabileceğini bilmek…

Çocukluğunu cebinde taşımak ve zamanı geldiğinde çıkarıp cebinden, doya doya çocuk olabilmek yeniden…

Yazımı tamamlanan bu tiyatro metni, ilk olarak evim Darülbedayi’de, yazarının kendi rejisiyle hayata geçtiğinde ben tabi ki onun yanıbaşındaydım.

Bugün tam da o zamanlar olduğu gibi, O da benim yanıbaşımda ve bu yolculuğun her anında benimle. Uçurtmanın ipi halâ onun ellerinde...

Savaş Dinçel’in oyunda söylediği gibi 'Unutmayın hangi yaşa gelirseniz gelin, çocukluk etme hakkınız saklıdır ama yaramazlık yaparken kimseyi rahatsız etmeyin!'

Uçurtmanın Kuyruğu, izlerken kendine birazcık pay çıkarıp hafifçe tebessüm eden sevgili seyircilere adanmıştır.”