Sarkis’in üretiminde geniş bir zaman dilimini kapsayan yeni sergisi Arter’de açıldı: 'Sonsuz' ümit dolu

Mekânın koleksiyonuna bağışladığı eserlerin de görülebildiği sergi, ışık ve renklerle birlikte ümide kapı aralıyor.

Orhun Atmış

Sarkis’in “Sonsuz” adlı kişisel sergisi, Emre Baykal küratörlüğünde Arter’de açıldı. Sarkis’in her sergisi sanat dünyasında yeni bir heyecan dalgası yaratıyor. “Sonsuz” sergisinin basın toplantısında da aynı hisler vardı. Sarkis de toplantıya katılırken sorulara uzun uzun yanıtlar verdi, eserlerinin hep yaşaması için Arter’e bağışladığını belirtti. Sergi dolayısıyla heyecan ve mutluluğu gözünden okunan Sarkis’in son olarak 2015 yılında Venedik Bienali Türkiye Pavyonu için düzenlediği “Respiro” isimli yerleştirmesini de Arter Koleksiyonu’na bağışladığı açıklandı. “Sonsuz” sergisi, 1980’li yıllara tarihlenen yapıtlardan başlayıp Respiro’ya kadar uzanıyor. Sarkis, farklı zaman ve mekânlara ilişkin hafızalarıyla birlikte sergide yeniden yorumladığı eserlerini, pratiğinde başat rol oynayan ışık, renk ve müzik gibi unsurlarla birleştirerek “Sonsuz”u çok sesli bir sahnelemeye dönüştürüyor. 

YENİDEN BİR ARADALAR

Bir mekânla birlikte var olmak, mekânsal referanslar veya çağrışımlar üstlenmek veya yeni bir mekân kurgulamak üzere tasarladığı yapıtlarını her sergilenişte değişime ve yorumlamaya açık tutan Sarkis, bu sergisinde Arter’in koleksiyonunda yer alan yapıtlarından seçtiklerini de birbirleriyle ilk kez buluşturuyor. Bu sayede eserlerine Arter’in 2. kat galerisinde yeni bir yaşam ve deneyim alanı açıyor. 

“Sonsuz” sergisi ısıtma, yakma, kamuflaj, bellek, iz bırakma, atölye, ev gibi sanatçının eserlerine sıklıkla eşlik eden kavram ve temaların yanı sıra ışık, renk ve müzik gibi farklı unsurların pratiğinde oynadığı önemli rolü de vurguluyor. Sarkis, “Sonsuz”da yeniden sahneye çıkardığı “İstanbul İkonaları” (1986-2023), “Elle Danse” (1990), “Transflammation” (1996-2001), “Karışık Retrospektif” (2001), “(Arılara) Çağrı I” (2013) adlı işlerini ve “Respiro”nun ayna ve neonlarını farklı zaman ve mekânlara ilişkin hafızalarıyla birlikte Arter’e yerleştirirken  mekânda meydana getirdikleri bütün içinde her birini yeniden yorumluyor. 

Sanatçının Arter Koleksiyonu’ndaki yapıtlarına yer veren serginin giriş bölümünde “Sonsuz” için özel olarak ürettiği iki yeni yapıt da ilk kez izleyiciyle buluşuyor. Sarkis’in sergi yapımında çalışan ekip üyelerinden duvara bırakmalarını istediği siyah parmak izlerinin politik çalkantılar, doğal afetler ve acı kayıplarla yüklü bir döneme ilişkin çağrışımları, onun hemen yanı başında her an hareket etmeye hazır gibi duran tekerlekli iskemlenin beyaz tüyleriyle hafifliyor, serginin devamında Respiro’dan yansıyan ışık ve renklerle birlikte umuda kapı aralanıyor. Sergi 4 Şubat 2024’e kadar görülebilir.

ÜÇ SESLİ SAHNELEME

Sarkis, kendinden önce gelen ve çağdaşı olan sanatçılarla kurduğu diyaloğu sergide yer alan yapıtlarında da sürdürüyor. Mekânın iki ucuna konumlandırdığı yerleştirmelere ses veren Johann Sebastian Bach’ın 127 numaralı kantatı ve Dmitri Şostakoviç’in 15 numaralı kuarteti, Jacopo Baboni-Schilingi’nin Respiro için bestelediği müzikle birleşiyor.