Engin Beyaz'ın ‘Sanal Kütüphane’si

Çağdaş malzemelerle farklı hikâyeler oluşturan sanatçı Engin Beyaz, ‘Sanal Kütüphane’ adlı kişisel sergisiyle 15 Ocak 2022’den itibaren Galeri Diani’de görülebilir

Öznur Oğraş Çolak

Engin Beyaz, “Sanal Kütüphane” adlı kişisel sergisiyle 15 Ocak 2022’den itibaren Galeri Diani’ye konuk oluyor. “Kitap okumayı seven biri olarak ben hep çalışmalarımın bir şekilde kitaplarla buluşmasını istedim” diyen sanatçı, çalışmalarına toplumu ve izleyiciyi de dahil ediyor. Beyaz’ın sanatında, geçmişin kütüphanelerini güncel sanal kütüphanelerle, geçmiş ideaları güncel idealarla örtüştürürken, geçmişin mitleriyle güncel mitler arasında köprüler kurarken görüyoruz.

Sırp edebiyatının yazarlarından Zoran Zivkovic, 2003 yılında Dünya Fantezi Ödülü’ne değer görülen “Başka Zaman Kütüphaneleri” adlı eserinden etkilenen Beyaz, bu eserin Zoran Zivkovic’in “Kitaplar kadınlara, (insanlara) kadınlar şehirlere benzer, onlar aslında boştur biz onları zamanla tanıdıkça ve yaşadıkça, okudukça doldururuz” satırlarından etkilenerek eserlerinde yaptığı kitapların içlerini boş bırakıyor.

MİNİ KİTAPLAR

Beyaz, “Sergi alanı olarak belirlediğim yerler halka açık ve halkın kullandığı yerlerdi. İstanbul o kadar büyük, kontrolü zor bir yer ki kendimi burada küçük ve etkisiz hissetmek beni öncelikle çevremi gözlemlemeye itti. Bu süreç izleme ve okuma yaptığım en iyi şeydi” diyor.

Beyaz, kendisine mini kitaplar ve sanal kütüphane oluşturmuş. Her bir eserin kendi içinde farklılık gösterdiğini belirten sanatçı, “Bu kitapların bazıları aslında gerçekte var olan kitaplar, bazıları ise yok, yani biz kitapmış gibi her şeyi okuyabiliriz mantığıyla tasarladığım kitaplar. Kelimenin, görselin her bir nesnenin değeri ve okumaya değer olduğu bu kompozisyonlarda, gölge figürler var; bunlarda Platon’un mağara teorisi ve oradaki gölge insanların mağaradan çıkma çabası ya da boşvermişliği. Yer yer ayna kullanarak ve izleyiciyi esere dahil ederek izleyicinin kendini önemsemesini istiyorum” diyor.

Ayrıca sanatçı, çalışmalarında, izleyiciye okumanın önemli olduğunu özellikle 20 yaş öncesi okumaların çok daha önemli olduğunu vurguluyor. Beyaz, “20 yaş sonrası okumalar yavaş yavaş kendimizi okumalara yöneldiğimiz dönemler. Hayatta her canlının ve cansızın, aslında her şeyin değerli ve okumaya değer olduğunu vurgulamak istiyorum. Tabii ki bu okumanın sadece harflerle de olmadığını; akıl, duygu ve sevginin de bir okuma şekli olduğunu düşünüyorum. Anadolu halk ozanlarının iyi bir örnek olduğunu, Yunus Emre gibi Âşık Veysel gibi akademinin veremeyeceği bir okuma şeklinde olduğunu vurgulamak istiyorum” diyor.

Sergi 3 Şubat’a kadar görülebilir.