Sanatçı Hasret Gültekin Çiğli’de anıldı
Çiğli Belediyesi, Madımak Katliamı’nda yaşamını yitiren sanatçı Hasret Gültekin’i düzenlediği özel bir geceyle andı. Anma gecesine katılan Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız, “Çiğli, Madımak’ta yanan ateşin semahına dönenleri asla unutmayacak, unutturmayacak” dedi.
İZMİR / CumhuriyetMadımak Katliamı’nda yaşamını yitiren sanatçı Hasret Gültekin doğum gününde anıldı. Doğum günü 1 Mayıs olan Gültekin için İzmir'in Çiğli Belediyesi Fakir Baykurt Salonu’nda anma gecesi düzenledi. Gültekin’in eşi Yeter Gültekin’in de katıldığı gece, Sivas’ta hayatını kaybeden aydınlar için saygı duruşu ile başladı.
“AYDINLIĞIN KARANLIKLA MÜCADELESİ SÜRÜYOR”
Etkinliğe ev sahipliği yapan Başkan Yıldız, konuşmasında derin duygular yaşadığını vurgulayarak, şunları söyledi:
“Sivas’la bağım, geçmişe dayalı. 18 Yaşında, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’ni kazandım ve o kadim coğrafyayla yolum kesişti. Pir Sultan’ın yetiştiği topraklarda yaşamış olmak, beni ben yapan değerleri kazanmamda etkili oldu. Madımak Oteli’nde yaşananlar, toplumun vicdanında kanayan bir yara olmayı sürdürüyor. Bugün burada, Hasret Ağabeyi anarken derin duygular yaşıyorum. Nesimi Çimen’ler, Muhlis Akarsular toplumun aynası insanlar. Aydınlığın karanlıkla mücadelesi sürüyor. Bu anlamlı geceye katkı sunan, katılan herkese teşekkür ederim. Yeter Abla’mıza tüm Çiğli için bir kez daha sarılmak istiyorum. Çiğli, Madımak’ta yanan ateşin semahına dönenleri asla unutmayacak, unutturmayacak.”
Gecede, Şirin Aktemur’un yazıp yönettiği müzikalde Hasret Gültekin’i, müzisyen Deniz Türkan canlandırdı. Türkcan, bağlaması ile Gültekin’in annesi, oğlu ve eşi Yeter Gültekin’in olmak üzere; Mazlum Çimen gibi yakın arkadaşlarının özel anlarını seyirciyle buluşturdu. Çiğlililerin salonu doldurduğu müzikalde duygu dolu anlar yaşandı, Deniz Türkan’ın gösterisi ayakta alkışladı.
Hasret Gültekin’in eşi Yeter Gültekin ise Deniz Türkan’a ve müzikalin yazarı Şirin Aktemur’a teşekkür ederek, şöyle konuştu:
“BİZİM DERDİMİZ TOPLUMUN VİCDANIDIR”
“Şirin Aktemur, Uğur Mumcu’yu, Nazım Hikmet’i yazdı. Hasret Gültekin’i de yazmak ona çok yakıştı. Deniz Türkan Hasret’i yaşatmayı benimle birlikte omuzlamış bir kardeşimiz. Hasret’in katledilişin 31’inci yılındayız. Bu yalnız aydın katliamı değil aynı zamanda çocuk katliamı. 30 yıldır mahkemedeyiz. Duruşmalar bitmek bilmiyor, dosyalar kapatılıyor. Duruşma salonlarında katledildiğimiz için suçluymuşuz gibi muamele görüyoruz. Kimi hastalıktan kimi yaş nedeniyle affediliyor. Geçtiğimiz yıl Cumhurbaşkanı’nın hastalık nedeniyle affettiği son sanıklardan biri ile ilgili adıma itiraz dilekçesi verildi. Henüz cevap yok. Gerçek suçluların yakalandığını düşünmüyoruz. Biz, bu bozuk düzende sağlam çark aramıyoruz. Duruşmaları sahipsiz bırakmayacağız, bırakmıyoruz. Kendi tarihimizi, bu kadar belgeli bir katliamı doğru yazmak zorundayız. Bizim derdimiz toplumun vicdanıdır. Evlatlarımızı barışa; hak, hukuk, eşit yurttaşlığa inanan bireyler olarak yetiştireceğiz. Bu türküleri söylemeye devam edeceğiz.”