Sanat Güncesi
“Sanatla Dolu Bir Hafta: Tiyatro, Opera, Bale, Sergiler ve Kitap Önerileri”
Güven BaykanKasım ayı, sanatseverler için tiyatrodan operaya, sergilerden konserlere ve edebiyata kadar dopdolu bir kültürel program sunuyor. Türkiye’nin dört bir yanındaki sahneler ve galeriler, hem yerli hem de uluslararası sanatçılarla izleyicilere ilham veren etkinliklerle buluşmaya hazırlanıyor. Yerebatan Sarnıcı’nın büyülü atmosferinden AKM’nin görkemli sahnesine; Diyarbakır’dan İzmir’e uzanan bu sanat yolculuğunda, her zevke hitap edecek bir etkinlik var. Bu ayın dikkat çeken etkinliklerini ve yazın dünyasında öne çıkan eserlerini sizin için derledik. Sanatla dolu bir ay geçirmek için işte Kasım’ın kaçırılmaması gerekenleri!
Tiyatro
AKM, Neyzen Tevfik “Hiç”
Uğur Yücel, yıllar sonra tiyatro sahnesine döndüğü tek kişilik oyunu Neyzen Tevfik “Hiç” ile izleyicilerle buluşuyor. Uğraş Güneş’in yazdığı, Can Yücel’in yönettiği bu özel oyun, 22 Kasım’da Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Tiyatro Salonu’nda sahnelenecek.
Oyun, Neyzen Tevfik’in başına buyruk ve sınır tanımaz yaşamını, derin felsefesini ve “hiçlik” yolculuğunu anlatıyor. Elinde ney, dilinde sivri dilli hicivleriyle haksızlığa, zulme ve yobazlığa meydan okuyan Neyzen’in hayat hikâyesi; anekdotlarla, şiirlerle ve hicivlerle dolu bir içsel yolculuğa dönüşüyor. “Hiç”, Neyzen’in Bektaşi tekkesinden akıl hastanesine uzanan sıradışı yaşamına ışık tutarken, seyirciyi onun iç dünyasında derin bir yolculuğa çıkarıyor.
Bu eşsiz yapımda sahne tasarımı, ışık ve müzik Cem Yılmazer’e, kostüm tasarımı ise Gönül Paksoy’a ait. BKM yapımcılığında hazırlanan oyun, tiyatroseverler için unutulmaz bir deneyim sunacak. Biletler AKM gişelerinden ve online platformlardan temin edilebilir.
İstanbul DT “Edebi Barış”
İstanbul Devlet Tiyatrosu, İspanyol yazar Juan Mayorga’nın kaleme aldığı ve Canan Şahin tarafından Türkçeye çevrilen Ebedi Barış adlı oyunuyla tiyatroseverlere unutulmaz bir deneyim sunuyor. Yunus Emre Bozdoğan’ın rejisörlüğünde sahnelenen eser, 19-23 Kasım tarihleri arasında Şinasi Sahnesi’nde sahnelenecek.
İzleyiciyi alışılagelmedik bir dünyaya davet eden Ebedi Barış, insanlığın etik ve ahlaki sınavlarını sorgulayan bir metinle dikkat çekiyor. “Kötü kimdir? Ya iyi? Emirleri uygulamak ile ahlaki doğruluk arasında nasıl bir seçim yapılmalı? Tarafsız kalınabilir mi? Ve en önemlisi, ebedi bir barış gerçekten mümkün müdür?” gibi soruları ele alan oyun, hem düşündürüyor hem de sarsıcı bir deneyim vaat ediyor.
19 Kasım Salı gününden itibaren her akşam saat 20:00’de sahnelenecek olan oyun, 23 Kasım Cumartesi günü ise hem saat 15:00’te matine, hem de saat 20:00’de akşam gösterimiyle izlenebilecek. Şinasi Sahnesi’nin büyüleyici atmosferinde seyirciyle buluşacak olan bu etkileyici eser, insan doğasına, ahlaki değerlere ve toplumsal sorumluluklara dair derin bir sorgulama sunuyor.
İzmir DT “Bir Düş Gibi (Cahide Sonku)”
Türk tiyatro ve sinema dünyasının efsanevi ismi Cahide Sonku’nun hayatını sahneye taşıyan Bir Düş Gibi (Cahide Sonku), İzmir Devlet Tiyatrosu Konak Sahnesi’nde izleyiciyle buluşuyor. Gökhan Erarslan’ın yazdığı, Ebru Nil Aydın’ın yönettiği bu çarpıcı oyun, 19-22 Kasım tarihleri arasında saat 20.00’de sahnelenecek.
Türk tiyatrosunun ilk kadın yönetmenlerinden ve sinema yıldızlarından Cahide Sonku’nun yaşamından ilham alan oyun, sanatçının son prova anında kendi geçmişiyle yüzleşmesini konu alıyor. Acıları, hayalleri, başarıları ve aşklarıyla Sonku’nun dramatik serüvenine ışık tutan hikâye, seyirciyi derin bir nostalji ve içsel sorgulamayla buluşturuyor. Tutkuyla örülmüş bu anlatı, bireysel bir hesaplaşma olmanın ötesine geçerek, Türk sanat tarihinin önemli bir dönemine dair güçlü bir panorama sunuyor.
Yönetmen Ebru Nil Aydın, Sonku’nun duygusal dünyasını sahneye taşıyarak hem geçmişin gölgelerini hem de bir dönemin tiyatro ve sinema hayatını yeniden canlandırıyor. Türk tiyatrosunun unutulmaz figürüne bir saygı duruşu niteliğindeki bu oyun, izleyenleri hem duygusal hem de düşünsel bir yolculuğa davet ediyor.
Diyarbakır DT “Boş Şehir”
Diyarbakır Devlet Tiyatrosu, savaşın yıkıcı etkileri ve insanlık üzerine güçlü bir sorgulama sunan Boş Şehir adlı oyunla izleyicileri etkileyici bir hikâyeye davet ediyor. Deyan Dukovski’nin kaleme aldığı, Bilge Emin’in Türkçeye çevirdiği ve Nesimi Kaygusuz’un yönetmenliğini üstlendiği oyun, 19 ve 20 Kasım tarihlerinde saat 20.00’de Oda Tiyatrosu DT Genç Sahne’de sahnelenecek.
Savaşın yerle bir ettiği hayalet bir şehirde, geleceği ararken geçmişleriyle yüzleşen iki kardeşin hikâyesini anlatan oyun, savaşın insan doğasında bıraktığı derin yaraları gözler önüne seriyor. Her şeyin yıkıldığı bir dünyada gerçeğin anlamını sorgulayan kardeşler, güvensizlikler ve acılarla dolu bu yıkımın ortasında hayata tutunmanın yollarını arıyor. Savaşın gölgesinde umut arayışı ve kardeşliğin gücü, oyunun merkezinde yer alıyor.
Nesimi Kaygusuz’un yönetiminde sahnelenen Boş Şehir, savaşın insanlık üzerindeki etkilerini çarpıcı bir şekilde yansıtırken, aynı zamanda izleyiciyi evrensel bir sorgulamaya çağırıyor. Savaşın yıkıcılığı ve insanın bu yıkım karşısında hayatta kalma çabasıyla örülü bu yapım, Diyarbakır Devlet Tiyatrosu sahnesinde unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Adana DT “Ortak Cinayetin Suç Duyurusu”
Adana Devlet Tiyatrosu, Ege Kızık’ın yazdığı ve Levent Aras’ın yönettiği Ortak Cinayetin Suç Duyurusu adlı oyunla izleyicilere derin bir sorgulama sunuyor. 19, 20 ve 21 Kasım tarihlerinde, saat 20.00’de Adana 01 Burda PGM’de sahnelenecek olan oyun, savaş, barış ve medyanın kesiştiği noktada güçlü bir toplumsal eleştiri ortaya koyuyor.
Oyun, bir komutan, bir gazeteci ve direnişin liderinin askeri bir üste bir araya geldiği bir hikâyeyi merkezine alıyor. Savaşın devamını isteyen komutan ve lider, bir fotoğrafçıdan mesleğiyle ilgili kritik bir yardım talep eder. Ancak fotoğrafçı, bu talebi yerine getirip getirmeme arasında bir karar vermek zorunda kalır. Savaşın gidişatını etkileyebilecek bu kararla birlikte, barış, savaş ve medya üçgeninde insanlık ve etik değerler üzerine çarpıcı bir hesaplaşma başlar.
Levent Aras’ın yönetmenliğinde sahneye taşınan Ortak Cinayetin Suç Duyurusu, savaşın ve medyanın toplum üzerindeki etkisini güçlü bir dille sorgularken, bireyin bu büyük çatışmalardaki rolüne dikkat çekiyor. İzleyicileri derin bir düşünce yolculuğuna davet eden oyun, tiyatroseverler için kaçırılmaması gereken bir yapım.
Antalya DT “Takım Elbiseli Adamlar”
Antalya Devlet Tiyatrosu, Jason Milligan’ın yazdığı, Burçin Eminoğlu’nun çevirdiği ve Saydam Yeniay’ın yönettiği Takım Elbiseli Adamlar: Mafya Dünyasında Komedi Dolu Bir Yolculuk adlı komedi oyunuyla izleyicilere eğlence dolu anlar vaat ediyor. 20, 21 ve 22 Kasım tarihlerinde, saat 20.00’de Antalya Haşim İşcan KM Küçük Salon’da sahnelenecek olan oyun, mafya dünyasında geçen absürt ve komik bir hikâyeyi konu alıyor.
Oyun, Bobby ve Max adında iki mafya adamının New York Grand Central İstasyonu’nda yanlış bir adamı öldürmeleriyle başlıyor. Kendisine verilen emirleri sorgulamadan yerine getiren Bobby ve yaptığı her işten pişmanlık duyan Max, yaptıkları hatayı Patron’a itiraf etmek için bir yolculuğa çıkarlar. Ancak bu yolculuk, onların beklemediği kadar komik ve absürt olaylarla doludur. İkilinin yolculuğunun nasıl sonlanacağı ise seyirci için tam bir sürpriz olacak.
Saydam Yeniay’ın yönetmenliğinde sahnelenen Takım Elbiseli Adamlar, mizah dolu anlatımı ve şaşırtıcı kurgusuyla izleyicilere hem düşündüren hem de güldüren bir deneyim sunuyor. Mafya dünyasının sert gerçekliklerini mizah penceresinden ele alan oyun, absürt komediyi seven tiyatroseverler için kaçırılmaması gereken bir yapım.
Opera ve Bale
Carmen - Mersin DOB
Mersin Devlet Opera ve Balesi, Georges Bizet’nin ölümsüz eseri Carmen ile opera tutkunlarını büyüleyici bir yolculuğa davet ediyor. 19 Kasım Salı akşamı saat 20:00’de Mersin Opera Büyük Sahne’de sahnelenecek bu başyapıt, aşkın, tutkunun ve kaderin çarpıcı bir hikâyesini gözler önüne seriyor.
Tutkulu Bir Kadının Özgürlük Arayışı
Operanın hikâyesi, Sevil’de bir meydanda başlar. Çekici ve özgür ruhlu Carmen, çevresindeki erkekleri büyülerken, Don Jose’nin sadakatini sınar. Ancak Carmen’in cazibesiyle başlayan ilişki, zamanla Don Jose’yi bir yıkıma sürükler. Bu esnada Carmen’in hayatına giren ünlü boğa güreşçisi Escamillo, aşk üçgenini iyice karmaşık bir hale getirir. İhanet, kıskançlık ve kaderin acımasız oyunları eşliğinde ilerleyen hikâye, arenada unutulmaz bir trajediyle son bulur.
Unutulmaz Müzik ve Dramatik Anlatı
Georges Bizet’nin büyüleyici melodileri ve Carmen karakterinin tutku dolu dansları, operanın çarpıcı atmosferini yaratırken, izleyiciyi hikâyenin derinliklerine çekiyor. “Habanera” ve “Toreador Şarkısı” gibi unutulmaz aryalar, müzikseverlere hem coşkulu hem de duygusal anlar yaşatıyor. Sahnede birbiriyle çelişen özgürlük, sevgi ve kıskançlık duyguları izleyiciyi derinden etkileyen bir dramatik gerilim yaratıyor.
Sanatseverler İçin Kaçırılmayacak Bir Fırsat
Mersin Opera Büyük Sahne’de sergilenecek Carmen, etkileyici dekorları, güçlü oyunculukları ve eşsiz müzik performanslarıyla izleyicilere unutulmaz bir deneyim sunacak. Sanatseverler, bu klasik operayı sahnede izleyerek Bizet’nin zaman ve mekân tanımayan başyapıtını yeniden keşfetme fırsatı yakalayacak.
Konser
CSO Ada Ankara / Chromas by Başak Doğan
Başak Doğan yönetimindeki Chromas, 23 Kasım Cumartesi akşamı saat 20.00’de CSO Ada Ankara Tarihi Salon’da Ankara’daki ilk konserini verecek. 10. yılını kutlamaya hazırlanan koro, “İyi Gün Dostlarım”dan Başak Doğan’ın bestesi “Oyun”a, Bobby McFerrin’in Wailers eserinden Coldplay’in çağdaş pop ve klasiklerine kadar uzanan geniş bir repertuarla sahne alacak. Konserde, Danimarka’da geliştirilen ve dinleyicileri performansa dahil eden Vocal Painting (VoPa) yöntemi de uygulanacak.
Chromas, bugüne kadar Mercan Dede, Tarkan, mor ve ötesi gibi pek çok sanatçıyla başarılı projelere imza atarken, a cappella vokal müziğini geniş kitlelere ulaştırmayı amaçlıyor. Etkileyici performansları ve yenilikçi tarzıyla tanınan koro, Başak Doğan’ın liderliğinde müzikseverlere unutulmaz bir akşam yaşatmaya hazırlanıyor. Biletler, etkinlik gişelerinden ve online platformlardan temin edilebilir.
AKM İstanbul / Öğretmenler Günü’ne Özel Konser
İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası (İDSO), 22 Kasım’da Öğretmenler Günü’ne özel bir konserle AKM Türk Telekom Opera Salonu’nda müzikseverlerle buluşuyor. Saat 20.00’de başlayacak konser, zengin repertuarı ve güçlü performanslarıyla hem öğretmenlere hem de sanatseverlere unutulmaz bir akşam yaşatmayı hedefliyor.
Şef Thomas Rösner yönetiminde sahne alacak orkestra, dünyaca ünlü trompet sanatçısı Matthias Höffs’ü ağırlayacak. Höffs’ün etkileyici performansı, geceye damga vuracak.
Konserin repertuarında Manuel de Falla’nın Endülüs ezgileriyle dikkat çeken Ateş Dansı, W. Kerschek’in caz ve Balkan melodilerini birleştiren Trompet Dansları ve Béla Bartók’un senfonik zenginliklerle dolu Orkestra için Konçerto gibi önemli eserler yer alıyor. Farklı coğrafyalardan esintiler taşıyan bu özel seçki, izleyicilere duygusal ve sanatsal bir şölen sunacak.
Sergi
Artapolis / “Seyr-i Turnalar”
Pervin Karslı’nın “Seyr-i Turnalar” adlı sergisi, 15 Kasım 2024’te Artapolis Art Gallery’de sanatseverlerle buluştu. Sanatçının etkileyici çalışmalarını görmek isteyenler, sergiyi 24 Kasım 2024 tarihine kadar Ankara, Çankaya’daki galeri mekânında ziyaret edebilir.
Karslı’nın eserleri, doğanın zarif dokusunu ve turnaların mistik hikâyesini tuvale yansıtarak, izleyenlere hem estetik hem de duygusal bir deneyim sunuyor. Bu sergi, sanatçının beşinci kişisel sergisi olma özelliğini taşıyor ve onun sanatsal birikimini daha geniş kitlelere ulaştırmayı amaçlıyor.
Kaçırılmaması gereken bu sergi, Pervin Karslı’nın sanatsal serüvenine tanıklık etmek için harika bir fırsat!
Galeri Soyut / “Gizli Gerçekler”
Galeri Soyut, 27 Kasım 2024 tarihine kadar Necmettin Özlü’nün Gizli Gerçekler adlı resim sergisine A Salonu’nda ev sahipliği yapıyor. Dışavurumculuk ve soyut sanata özgün yaklaşımıyla tanınan Özlü, eserlerinde doğanın kaotik düzenini ve organik formlarını soyutlayarak yeniden yorumluyor.
Sanatçının dinamik renk paleti ve güçlü fırça darbeleriyle ifade ettiği çalışmalar, izleyiciye doğayla duygusal bir bağ kurma fırsatı sunuyor. Doğanın gizli hakikatlerini keşfetmek isteyen sanatseverler, sergiyi 27 Kasım’a kadar ziyaret edebilir.
Bulgur Palas / “Magnum İstanbul’da”
Dünyaca ünlü Magnum Photos’un 77. yılına özel hazırlanan Magnum İstanbul’da sergisi, Bulgur Palas’ta sanatseverlerle buluşuyor. 70 sanatçının 200’den fazla fotoğrafını bir araya getiren bu kapsamlı sergi, toplumsal değişimlerin ve tarihsel anların görsel hafızasını İstanbul’a taşıyor. Magnum Photos’un geniş arşivinden derlenen eserler, fotoğraf sanatının hem estetik hem de belgesel gücünü gözler önüne seriyor.
Sergide, ödüllü Türk fotoğrafçı Emin Özmen’in 30 fotoğrafından oluşan özel bir bölüm de yer alıyor. Özmen’in güçlü ve çarpıcı kareleri, çağdaş fotoğrafçılıkta önemli bir yer tutarken, toplumsal olayları ve insani hikâyeleri etkileyici bir şekilde aktarıyor.
Fotoğraf sanatının hem geçmişe hem de günümüze tanıklık ettiği bu sergi, Magnum Photos’un tarihini kutlarken, ziyaretçilere görsel bir ziyafet sunuyor. 20 Kasım’a kadar ücretsiz olarak gezilebilecek olan sergi, fotoğraf tutkunları ve sanatseverler için kaçırılmayacak bir fırsat.
İBB Miras - Yerebatan Sarnıcı / Yeraltının Kapıları
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Miras ve Çek Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu işbirliğiyle düzenlenen Yeraltının Kapıları – Geçiş ve Yansıma ile Mekâna Dokunma; Vlastimil Beránek sergisi, Yerebatan Sarnıcı’nın eşsiz atmosferinde ziyaretçilerini ağırlıyor. Çek heykeltıraşlar Vlastimil Beránek ve Jaroslav Prošek’in kristal heykellerinden oluşan bu etkileyici sergi, su ve taşın tarihi dokusuyla sanatın estetik gücünü bir araya getiriyor.
Platon’un mağara alegorisinden ilham alan sergi, kristal eserlerin suyun içine yerleştirilmesiyle insanlığın derinliklerine dair felsefi bir yolculuk sunuyor. Medusa’nın hikâyesinden yola çıkarak insan olma durumunu ve varoluşun temel sorularını sorgulayan sergi, geçiş ve yansıma kavramları etrafında şekilleniyor. İstanbul’da düzenlenen en büyük uluslararası kristal heykel sergisi olan Yeraltının Kapıları, 30 Kasım 2024’e kadar Yerebatan Sarnıcı’nda ziyaret edilebilir.
Kitap
Cumhuriyet Kitapları / “Arka Sokakta İsyan” – Eren Aysan’ın kaleminden Edebiyat ve Cumhuriyetin İzinde Bir Yolculuk
Eren Aysan’ın kaleme aldığı Arka Sokakta İsyan, geçmişin izlerini taşıyan derin bir edebiyat ve insanlık anlatısı olarak okuyucuyla buluşuyor. Cumhuriyet Kitapları etiketiyle yayımlanan eser, Ankara’nın edebiyatla dolup taşan günlerine tanıklık eden bir kız çocuğunun gözünden, edebiyatımızın ve insanlığımızın köşe taşlarını keşfetmeye davet ediyor.
Ankara’nın henüz kan ve is kokmadığı, Türk Dil Kurumu’nun bir oyun bahçesi olduğu, edebiyatın büyük ustalarının sohbetleriyle hayat bulan bir geçmişe uzanan kitap, okuyucuyu zamanın ötesinde bir yolculuğa çıkarıyor. İlk olarak Hangi Zamandı Unuttum adıyla yayımlanan ve yeni yazılarla zenginleştirilen bu eser, umudun, insanlığın ve elimizden alınan değerlerin izini sürüyor.
Eren Aysan, Arka Sokakta İsyan ile yalnızca bireysel anılarını değil, aynı zamanda kültür ve sanat yaşamımıza damga vuran Vüs’at O. Bener, Ulus Baker, Refik Durbaş, Şükran Kurdakul, Gülten Akın ve Nezihe Meriç gibi isimlere ilişkin gözlemlerini de paylaşıyor. Bu isimler üzerinden cumhuriyetimizin kültürel mirasına, edebiyatımızın unutulmaz anlarına ve kolektif hafızamızın derinliklerine dokunan kitap, geçmişin aydınlığıyla günümüz karanlığını sorguluyor.
Arka Sokakta İsyan, hem geçmişle yüzleşme hem de edebiyat ve insanlık adına bir hatırlatma olarak her okurun kütüphanesinde yer alması gereken bir eser.