Rap müzik sanatçısı Şanışer: Enerjimizi hayatta kalmaya harcıyoruz

Rap müziğin sevilen ismi Şanışer, 64 satırlık tekrar içermeyen parçasını anlattı. Şanışer, “Son yıllarda enerjimizi hayatta kalmaya harcıyoruz” dedi.

Orhun Atmış

Şanışer, rap müziğin sevilen isimlerinden birisi. Başarılı bir müzisyen olmasının dışında lafını esirgemeyen, dik duran kişiliği ve aklı başında konuşmaları onu birkaç adım birden öne çıkarıyor. 35 yaşındaki sanatçı, 2007 yılından beri rap müzikle uğraşıyor. Bugüne kadar 7 albümün yanı sıra sayısız tekli yayımlayan Şanışer’i daha geniş bir kitleye tanıtan şarkı, 2019 yılında birçok müzisyenle birlikte çıkardıkları “Susamam” olmuştu. Şanışer, son olarak da ilk yılında Ceza, Kamufle, Anıl Piyancı gibi rapçilerin katıldığı Red Bull 64 Bars’ın ikinci sezon açılışını yaptı. Proje kapsamında rap müzik ekseninde 64 satırdan oluşan, nakarat ve tekrarın olmadığı bir şarkı üreten Şanışer, eserinde yine güncel meseleleri konu ediniyor. Şanışer’in şarkısı ve videosu RedBull.com’dan izlenebiliyor. 

Şanışer’le hem müziğini hem de gündemi konuştuk. 

  • Türkiye’de yaşamak ve müzik yapmak konularında sizi ayrı ayrı kaygılandıran duygulardan nasıl sıyrılıyorsunuz?

Sıyrılamıyorum fakat kültür-sanat alanında faaliyet gösteren kişilerin en büyük motivasyonunun bu tarz kaygılar ve karşılaştıkları çıkmazlar olduğu kanısındayım. Mantığın, pozitif bilimsel yaklaşımın çaresiz kaldığı durumlarda sanat devreye giriyor bence. Sorunlarımı çözmeyi beceremediğim noktada ortaya çıkan agresyonu, nefreti, çaresizliği ve umutsuzluğu ifade etmenin tek yolu sanat benim için. Bu yüzden güzel şarkıların çirkin hikâyeleri oluyor genelde.

‘ANA AKIM RAP OLDU’

  • Rap son yıllarda hızlı bir yükselişin ardından şu an hangi evresinde sizce? Duraklama dönemine girdi mi, yoksa daha da popülerleşebilir mi?

Artık ülkemizde ana akım müziğin rap olduğunu söylemek yanlış olmaz sanırım. Bulunduğu yer bir plato mu, yoksa daha da yükselebilir mi bilmiyorum. Ama rap’in geçici bir furya olmadığı artık kanıtlandı bence. İleride tarzlar değişse ve yeni müzik türleri popülerleşse de içlerinde muhakkak rap müziğinden esintiler olacaktır. Geçen birkaç sene içinde kulağına rap değmeyen kimse kalmamıştır muhtemelen. Bu kadar rap müziğe maruz kalmış müzisyenlerin de bundan etkilenmeden müzik yapmaları mümkün değil.

‘BUGÜN DİZE ÇIKARIRDIM’

  • “Susamam” şarkısında en sevdiğim kısımlardan birisi sizin seslendirdiğiniz bölüm. Sizce “alınan haklarımızı güzellikle vermeyecekleri” konusunda bir gelişme var mı? Mesela bugün olsa, o dizelere neleri eklerdiniz?

Ülkede o günden bugüne pozitif manada bir değişim görmediğimiz açık. Bugün olsa dize eklemek değil dize çıkarmayı düşünebilirdim belki. Zira artık daha polarizeyiz, politik iklim de o zamana göre daha sert. Açıkçası içinde bazı sert ve suçlayıcı dizeler barındırsa da birleştirici bir etki yaratmasını umarak yapmıştık o projeyi. Şu anda toplumsal bir kenetlenmeyi hayal etmek, üstelik bunu müzik yoluyla gerçekleştirmek fikri bana hiç gerçekçi gelmiyor. Umarım daha barışçıl bir topluma dönüştüğümüz o günleri görebiliriz.

‘ÜLKEMİZDE MÜMKÜN DEĞIL’

  • Rap dünyasında röportajlarını dinlediğimde veya okuduğumda bir şeyler katan, en mantıklı konuşan müzisyenlerden birisiniz. Bunu neye borçlusunuz? Sizi sevenlere neler önerirsiniz?

Güzel sözleriniz için çok teşekkür ederim. Onore oldum. Kimseye kendilerini geliştirmeleri adına öneri vermek haddime değil. Özellikle son yıllarda çoğumuz enerjimizin neredeyse tamamını sadece hayatta kalmak için harcıyoruz. Bu kadar ağır şartlarda, sadece temel ihtiyaçlarını karşılamak için savaşan insanların kendilerini geliştirmeye, öz farkındalıklarını yükseltmeye harcayacak zamanlarının olmasını beklemek naiflik olur. Ben de günde iki saat politik gelişmeleri takip etmek yerine o vakti bilim ve edebiyat okuyarak geçirmeyi isterdim örneğin. Maalesef mümkün olmuyor ülkemizde.

‘GERÇEK BİR MEYDAN OKUMA’

  • Red Bull 64 Bars projesiyle ürettiğiniz 64 satırlık parça nasıl bir meydan okumaydı sizin için? 64 satır yetti mi, çıkardığınız satırlar oldu mu?

Projeyi kabul ettiğimde aklıma ilk gelen şey bir hikâye anlatmak oldu. Yazmaya başladıktan sonra gerçek bir olay örgüsü yaratmak için 64 satırın yeterli olmayacağının farkına vardım. O noktada işler biraz daha zorlaşmaya başladı ve proje gerçek anlamda bir meydan okuma yarışına dönüştü. Çözümü olay örgüsünü basitleştirip, hikâyesini anlattığım kişinin ruh halini yansıtmaya yönelik satırlar yazmakta buldum. 

EĞİTİM VE EKONOMİ...

  • Bir yandan da güncel meselelere, İstanbul’a, İstiklal’e, kırsal kesimlere “dönme çabalarına” değinen bir şarkı olmuş. Genel olarak en güncel problemimiz ne sizce?

Sanıyorum en geniş perspektiften baktığımızda bu duruma eğitim, biraz yakınlaştığımızda ise ekonomi sebep oluyor diyebilirim. Karşılaştığımız güncel problemlerin çoğunun altında yatan nedenlerin de bunlar olduğunu düşünüyorum. İstanbul’un bu kadar yaşanmaz hale gelmesi de düzensiz göç sorunu da İstiklal’in çehresinin değişmesi de aynı temel problemlerden türeyen sonuçları içeriyor bence. Eğitimsizlik, değer yaratmamızı önlüyor, sınırlı kaynaklarımızı da idareli ve adil dağıtmamızın önüne geçiyor.