Müzik susmaz kusura bakıyoruz
Pandemi döneminde alınan bütün yasaklar neredeyse kaldırıldı, geriye müzik yasağı kaldı, çünkü o pandemi nedeniyle değildi. Mesele gece 12’den sonra rahatsız etmekse bu konuda yeterince mevzuat var. Sanatçılar ve meslek örgütleri bu yasağın bir an önce kaldırılmasını istiyor ve tepkileri sertleşerek devam ediyor.
Öznur Oğraş ÇolakPandemi yasakları kalktı ama tek kalkmayan müzik yasağı oldu. Normal hayatı sürdürüyoruz ama müzik gece 24.00’te sussun deniyor. Müziği susturmak demek, o sektörü de öldürmek demek.
Sürecin nasıl başladığını hatırlarsak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir kabine toplantısı sonrası pandemi kısıtlamalarına ilişkin alınan kararları açıklarken “1 Temmuz itibarıyla normal hayata dönüş var” demişti. Aynı açıklamada Erdoğan, “Müzikle ilgili sınırlamayı daha ileri bir saat olan 24.00’e çekiyoruz. Kusura bakmasınlar; gece, kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yoktur” diye eklemişti. Bu sözler sosyal medyada tepkilere neden oldu. Başta müzisyenler olmak üzere bu sektörde çalışan ya da bu yasaktan etkilenen herkes müzik yasağının pandemiyle ilgili olmadığının altını çiziyor.
Son olarak Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 2 Mart’ta düzenlenen Bilim Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, açık havada maske takma zorunluluğu ve HES kodu uygulamasının kaldırıldığını açıklamış, saat 24.00’ten sonra uygulanan müzik yasağına ilişkin ise “Bu Bilim Kurulu’nun kararı değildi, kısa süre içinde kaldırılacağını düşünüyoruz” demişti.
Yasak hâlâ devam ettiği için müzisyenler de tepkilerini sosyal medyada “kusura bakıyoruz” başlığı altında gösteriyor.
AÇIKLAMALAR VAR
MÜZİK-SEN Genel Başkanı İpek Koçyiğit karara sendikası adına tepki gösterenlerden. Yaptığı açıklamada, “Salgın önlemleri birçok alanda esnetildi ancak sahne emekçileri göz ardı edildi” dedi.
Göz ardı edilmek istenen aslında sanatın kendisi olmasın?
Ferhat Göçer’in MSG ve MESAM adına yaptığı açıklama, “Tüm müzikseverlere, devlet yetkililerine ve kamuoyuna ortak çağrımızdır...” diye başlıyor “Yasaklar biterken, dünya iyileşirken müzik sektörü ve bağlı binlerce insan hâlâ yaralı. Artık müzik için de iyileşme vakti. #saatlerimizigeriverin Şu anda yürürlükte olan “gece saat 24.00’te sonra canlı müzik yasağı’ndan, müzik ve işbirliği içindeki tüm sektörlerin çalışanları olumsuz etkilenmektedir. MSG ve MESAM olarak, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, bağlı bulunduğumuz TC Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy, TC İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu ve TC Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca’nın değerli destekleriyle bu yasakların sona ermesini talep ediyoruz. Bahar gelirken müzik ve bağlı sektörlerin emek verenleri adına, saat 24.00’ten sonra canlı müzik yasağının kaldırılarak gereğinin yapılmasını arz ediyoruz.”
"SANAT DÜNYA DURDUKÇA KALIR"
“Müzik ruhun gıdasıdır diye biliriz” diyen sanatçı Işıl Yücesoy, “Meğer müzik yani sanat başımızın belasıymış. Bu denli ‘saldım çayıra mevlam kayıra’ denildiği bir umursamazlık döneminde müziğin yasaklı olması düşünüldüğü ya da beklenildiği gibi onu yok etmez. Tam tersi dalgalar halinde kulaklara yayılır. Her şey bir gün yok olabilir ama müzik, ama tiyatro, ama sinema, ama resim, yani SANAT dünya durdukça kalır” diye özetliyor tepkisini.
"KARŞI GELMELİ, KARŞI DURMALI"
Yakın zamanda single çıkaran oyuncu ve müzisyen Goncagül Sunar, “müzisyenlik bir meslektir” diyor ve şöyle devam ediyor; “Bir müzik aleti çalarak para kazanmak bir iştir. Türkiye’de müzik deyince akla şarkıcılık geliyor. Şimdi müzik değil, şarkıcının yani şarkıcıyı ‘var’ kılanın müzisyen olduğunu kavrayamayan bir kültürden bu tarz sosyopolitik bir tavır gelmesi yine de şaşırtıcı. Çünkü çağın ruhu, muhafazakâr ve gelişmekte olan bir ülkenin bu tavrına karşı gelmeli, karşı durmalı. Umarım bir an önce bu yasak son bulur”.
"KARAR SİYASİ VE BİLİNÇLİ"
Tiyatroda ve sinemada yaptığı müziklerle tanınan müzisyen Tolga Çebi, “Korona yasakları kalktığı halde, müzik yasağının kalkmaması tamamen siyasi ve bilinçli verilmiş bir karar. Mesele başkalarının rahatsız olmasıysa bu konuyla ilgili yerine ve ruhsatına göre bir sürü düzenleme, kanun ve yönetmelik olmasına rağmen, ‘Kusura bakmasınlar gece kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yoktur’ demedi mi? Yanlış, elbette siyasi, birçok uygulamalarında olduğu gibi tek bir yaşam tarzına da değil, birden fazla yaşam tarzına da müdahaledir. Asıl ironik ve acı olan kültür ve sanat alanında istedikleri yerlere gelememekten duydukları ve belirttikleri rahatsızlıktır. Sanatla ilgili fikirleri ne ise zikirleri de odur” diyor.