‘Modernizm Çağında Sanat ve Cinsellik’
İletişim Yayınları’nın Sanat Hayat Dizisi Editörü Ali Artun’un kısa süre önce okuyucularla buluşan yeni kitabı Eros ve Sanat: Modernizm Çağında Sanat ve Cinsellik, erotizm-sanat birligˆine yönelik nitelikli bir çalışma. “Georges Bataille’da Erotizm ile Ölümün Birliği ve Sanat”; “Modernizm, Erotizm, Picasso”; “Aşk, Sanat, Siyaset” başlıklı üç bölümden oluşan kitap, Antik Yunan’dan Ortaçağ’a, Rönesans’tan modernizme kapsamı ve önemi değişen erotizmi ele alıyor.
Büşra Uyarİletişim Yayınları’nın Sanat Hayat Dizisi Editörü Ali Artun’un Eros ve Sanat: Modernizm Çağında Sanat ve Cinsellik adlı yeni kitabının ilk bölümü “Georges Bataille’da Erotizm ile Ölümün Birliği ve Sanat” adını taşıyor.
Burada Artun, Bataille’ın külliyatından izlerle bir “insan” tanımı oluşturuyor: “İnsan sadece aklı sayesinde değil, ona direnen ve ihlal eden arzuları ve hayalleriyle de insan oluyor.”
İnsanların, hayvanların, değerli eşyaların kurban edildiği kutsal ayinlerin, ölümü, orjilerin ise cinselliği dışa vurduğu “israf” halinde sapıklık ve iğrençlik, kutsallığın, tanrısallığın ve sanatın hakikatini belirliyor.
“Modernizm, Erotizm, Picasso” ve “Aşk, Sanat, Siyaset” bölümleri ise Antik dinlere ve mitolojiye hâkim olan, Ortaçağ’da geri plana atılmasının ardından Rönesans’ta Eros’la yeniden doğan, modernizm ve avangartla beraber politikleşen erotizmin izini sürüyor.
Artun ilk olarak, çok farklı anlamlarda kullandığımız modernizmin tanımını Baudelaire’in rehberlik ettiği, resimde Manet’yle başlayan ve kabaca 1850’lerden 1968’lere kadar (aşağı yukarı 100 yıl) süren bir estetik hareket olarak sınırlandırarak başlıyor işe.
Modernizm öncesinin incelikle ele alınması önemli, çünkü modernizmin cinsellik mirası tarih-öncesine, daha sonra da bu antikiteyi canlandıran Rönesans düşüncesine uzanıyor.
Eros ile Thanatos, insansı boğalar, yarı insan-yarı boğa Minotauros, Lillith, ‘fahişe ve şeytan’ Maria Magdalena, fahişe filozoflar...
Eros ve Sanat, Picasso’yu, kimi modernist ve sürrealistleri etkileyen temaları, mitolojik karakterleri, izbe ve kirli köşelerin hayat kadınlarını ele alırken, kimi zaman müthiş bir özgürlük alanına sahipken kimi zaman da tek tanrılı dinlerde “esir düşen” erotizme yönelik merak uyandıran bir çalışma.