Melisa’nın ‘Kimya’sı tutmuş!

Umut Evirgen’in, Melisa Şenolsun’un başrolünde ve her yerinde olduğu yeni filmi “Kimya”, Varşova Film Festivali’nde dünya prömiyerini yapacak ve yarışacak.

Yazgülü Aldoğan

Melisa Şenolsun, onu küçük rollerde izlediğim ilk dizilerinden beri güzelliğiyle beni bile çarpmış bir oyuncu! Umut Evirgen ise ilişkileriyle, bizim sayfalardan çok magazin sayfalarında yer alan bir isim. İlk uzun metrajı “Ben Bir Denizim” ile festivallerde yarışmış, ödül de almış, kimliğinde senarist, yönetmen, işletmeci yazıyor. Çünkü bir de lokanta ve eğlence yeri işletiyor, arada ünlü ve güzel oyuncularla birlikte oluyor, şöhretini de buna borçlu galiba. Umut Evirgen’in ikinci uzun metrajı “Kimya”nın başrol oyuncusu Melisa Şenolsun aynı zamanda Umut Evirgen’in de eski sevgilisi imiş. Anladığım kadarıyla Umut Evirgen, Melisa’dan o kadar etkilenmiş ki senaryoyu neredeyse sadece onun üzerine kurmuş. Filmde baştan sona Melisa var, yakın plan, uzak plan Melisa, dans eden Melisa, motosiklet kullanan Melisa, ağlayan, gülen Melisa, Melisa... Kız güzel, biz de bakıyoruz. Filmin ikinci ası ise Levent Üzümcü. O da Melisa’nın büyüsüne kapılıp gidenlerden! Kız gel diyor, gidiyor, nereye gel derse oraya gidiyor! Gidilir yani, Melisa bu. Kıvırcık halini bilirim, sarışın halini, burada esmer, düz saçlı, kocaman gözlü, ıslak dudaklı. 

İSTANBUL’UN GECESİ...

Levent Üzümcü’yü de hep sahnede izlerdim, burada ekranda, karanlıkta ne oynadığı da pek belli değil, zaten şaşkını oynuyor. Neyse, film, gece başlıyor, gece bitmeden bitiyor. Biraz karışık, anlattıkları için anlıyorum, yan yana iki mekân, kebapçı ve eğlence yeri. Adam birinden, kız birinden hava almaya dışarı çıkıyor ve ne yaşları, ne başları, hiçbir şeyleri uymamasına rağmen birlikte takılıyorlar! Sonrası bir İstanbul by Night! Bilmediğimiz yerler, mekânlar, gay barlar, meyhaneler, kebapçılar, köprü altı çocukları, ara sokaklar, iyi yerler, kötü yerler, drug queenler, direk dansı yapılan mekânlar, nerede bunlar yahu? Bilsek de gitsek? Levent Üzümcü’nün canlandırdığı karakter, aile babası, karısı (Belçim Bilgin) ve oğlu kebapçıda bekleye dursun, Belçim Bilgin, sıkıntıdan saçlarını açıp savura dursun, Levent, Melis’in peşinde büyülenmiş gibi ne derse yapıyor! Dövme bile yaptırıyor. Rüyadan uyanınca, eline bakıp rüya olmadığını anlasın diye mi? Ben sonuna kadar, bunları hep hayal etti diye düşündüm. Ama yaşamışlar. 

SİNEMA EKİP İŞİ

Filmin adı niye Kimya diye sordum, kızın adı Kimya imiş. Fizik daha çok yakışırdı! Kimyaları tutmuş demek isteniyormuş, birbirlerinin yalnızlıklarına iyi gelmişler. Filmin müzikleri Korhan Futacı imzası taşıyor. Film yakında 37. Varşova Film Festivali’nde dünya prömiyerini yapacak ve Competition 1-2 bölümünde yarışacak. Filmi, oyuncuların ve yönetmenin de katıldığı küçük bir grupla beraber izledim. Aralarındaki sıcak elek-trikten çok etkilendim, belli ki çekimler çok keyifli geçmiş, çok eğlenmişler, çok da üşümüşler öyle anlatıyorlardı. O kadar üşümüşler ki oyunculardan biri gösterime uzun yün bir paltoyla geldi! Umut Evirgen’in film yapmak için mi işletmecilik yaptığını sorardım, fırsat olmadı. Ama bence sinema ekip işi ve her işi kendiniz yapmaktansa mesela senaryo, ekiple yapmakta yarar var diye düşünüyorum. Yoksa bir şeyler, sahnelerin matematiği filan, eksik kalıyor.